MİT yasasını da onayladı

Muhalefet bir garip. Son dönemde hep F tipi örgüt, Cumhurbaşkanı Gül ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç üzerinden muhalefet yapıyor. Onlardan Erdoğan’a küçük bir itiraz gelince hemen onun kuyruğuna takılıyor.

30 Mart seçimleri öncesinde sık sık Gül’e atıfta bulundular. 30 Mart seçim sürecinde ipi F tipi örgüte kaptırdılar. Şimdi de varsa yoksa Haşim Kılıç!

Sadece biri değil hepsi aynı! Kılavuzları bunlar!

Her fırsatta Gül’ü övdüler

Gül 1 Ekim 2010’da TBMM açılışında konuştu. Kılıçdaroğlu akşam verilen resepsiyonda Gül’le sohbetinde konuşmasını övdü. Gül 2011’de milletvekili maaş düzenlemesini veto etti. Kılıçdaroğlu hemen devreye girdi ve “Cumhurbaşkanı Gül parlamentonun itibarını iade etti” diye açıklama yaptı. 2012’de daha da ileri gitti ve Star TV’de “Cumhurbaşkanlığı için iki aday çıkarsa Gül’e destek verebiliriz”garantisi verdi. Bunlar sadece birkaçı...

Bahçeli de Gül her sıkıştığında ona el uzattı.

Peki Gül ne yaptı?

Muhalefet fırsat buldukça Gül’ü övdü. Peki Gül ne yaptı. Yargıyı bitiren, yargının F tipi örgütün eline geçmesini sağlayan 2010 referandumunda “evet” dedi. Muhalefetin itiraz ettiği ne kadar antidemokratik yasa varsa geçti. 4+4+4, HSYK, İnternet Yasası, ...hepsini imzaladı.

Önceki gün bu tutumunu devam ettirdi. Türkiye için son derece tehlikeli sonuçlar doğuracak “MİT Yasasını” hiç bekletmeden imzaladı. MİT’in “kontrolsüz güç” olarak ortaya çıkmasının, her türlü “yasa dışı” işi “yasal güvenceyle” yapmasının önünü açtı. MİT’in Erdoğan’ın “özel örgütü” görevi olmasına onay verildi. “Özel Görevli Mahkemeler” gibi bir “ucube” daha yaratıldı.

Kısacası her şey aynı. 2003 yılında ABD ile 2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma imzalayan Gül ile MİT Yasasını onaylayan Gül arasında fark yok. “Gül aynı Gül!”

Gül’den medet umanlara duyurulur!

Haşim Kılıç’tan ‘kahraman’ çıkar mı?

Yeni “kahramanımız”(!) Haşim Kılıç. Dün gazetelere baktım, Haşim Kılıç’tan “demokrasi kahramanı” çıkarma gayretleri var. Hürriyet “Yargı böyle ayakta kalamaz” sözünü manşet yapmış. 2007 yılında Washington’da, Beyaz Saray Oval Ofis’te Bush-Erdoğan görüşmesinde verilen bir kararla, Türk Ordusuna ve yurtseverlere karşı operasyon başlatılmıştı. Bu işler için yargıya tetikçilik yaptırıldı. O günlerde bu operasyonlara ses çıkarmayan, destek veren Kılıç yargıdan hiç şikayetçi olmadı.

F tipi örgüt 2010 referandumu sonrası HSYK’yı, yüksek yargıyı kontrol altına alırken bir cümle söz söylemedi. “Yeni yargı” onun için hiç dert olmadı.

Anayasa Mahkemesi’nde görev yaptığı dönemde verdiği oyların rengi de bunun göstergesi.

Dünyada hukukçu olmayan tek yüksek yargı başkanı Haşim Kılıç şimdi birkaç söz etti diye ortalık ayağa kaldırıldı. İBDA-C lideriyle fotoğrafları bile bunları etkilemedi. İlginç bir durum!

“Kahramanlık” bu kadar ucuz mu?

Bu arada, Wikileaks belgelerinde CHP’yi ABD Büyükelçisine şikayet eden bir yüksek yargı mensubu vardı. O kişi bu Haşim Kılıç değil miydi?

Eksen kayınca böyle oluyor!

Muhalefet neden böyle? Niye kendi gündem yaratmıyor da “birilerinin” yarattığı gündemin peşine takılıyor? Abdullah Gül’den, F tipi örgütten, Haşim Kılıç’tan medet umuyor?

CHP ve MHP yöneticilerine bu soruları yönelttim. Yanıt yok! “Eksen kayması” denilen şey böyle bir şey olsa gerek!

Ayağa kalkan halkla, Aslanlı Yol’da yürüyen milyonlarla değil F tipi örgütle birleşince yapacak bir şey yok. Halktan değil, ABD’den iktidar bekleyince sonuç böyle oluyor işte!

Hüsran!