26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Nasıl mankurt oluyorlar?

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Bu aralar en çok sorulan soru şudur:
Koca koca generaller ve profesörler ilk okulu bile dışarıdan bitiren bir meczuba nasıl köle olup mankurtlaşabiliyor?
Türkiye gazetesi ile TGRT’deki tanıklıklarım ve uyanan merakım sonucu yaptığım araştırmalar sonucu vardığım kesin hüküm şudur:
Öncelikle belirtmeliyim ki mankurtlaşma yani kölelik bütün cemaatlerde var ve mürit olmanın abartısız amentüsüdür.
Sorgulayan ve maazallah şeyhi eleştiren Ebu Cehil’den beter yani küfürdedir. Bütün islamı guruplarda şeyh ya da önder Allah’ın ya da peygamberin vekilidir.

‘ALLAH’IN TERCÜMANIYIM’
Öyle ki müritler kendi yollarını kutsallaştırmak için şeyhleri hakkında olmadık tevatürler uydurup onları ilahlaştırırlar. Bu ilahlaştırma onlarca yıl devam ettiğinden insan doğası gereği şeyhler bundan etkilenip tamamen manyaklaşırlar.
O kadar ki; hiç unutmam 1990’lı yıllarda Ankara temsilcisi sıfatımla bir gün yayın konusunda bir emrini yüzüne karşı sorgulamam sebebiyle Enver Ören’den aynen şu sözleri işitmiştim:
-”Çabuk tövbe et yoksa küfre girer kafir olursun... Bana itiraz etmen Allah’a isyan etmektir çünkü ben kendimden bir şey söylemem... Ben Allah’ın tercümanıyım.”
Keza çok yakın müritlerinden dinlediklerime göre FETÖ cemaatinde bu durum çok daha ileri ve keskindir... O cemaatin müritleri Fetullah’ı Allah ile peygamberler arası özel bir konuma yerleştiriyor ve Gülen’in Allah ile sürekli konuştuğunu söylüyorlar.

‘O KİTABI BANA ALLAH YAZDIRDI’
Bir başka bilinen, cemaatin tanınan şeyhi ise aldığı eğitim ile zerre alakası olmayan konularda kitaplar yazıp, daha doğrusu başkalarına yazdırıp, kendi ismi ile yayınlayınca ve sonradan “O konuda eğitimin yok, nasıl yazdın?” diye sorulunca şöyle demişti:
-”Bana o kitabı kelime kelime Allah yazdırdı.”
Evet bütün cemaatlerde durum üç aşağı beş yukarı budur ve tamamı kendilerinin cennetlik, diğerleninin cehennemlik olduğuna inanır.
Gelelim mankurtlaşmanın nasıl olduğuna...
Birinci boyut; din doğası gereği sorgulanamadığı için bu cemaat şeyhleri avantajlı başlıyorlar ve kendi buyruklarını islam diye yutturuyorlar.
Bir koluna Allah ile peygamberi, diğerine cennet ile cehennemi takıyorlar.

MAHŞERDE ŞEFAAT
Cennetin anahtarı da ellerinde.
Şeyhlerin en önemli silahı ise “Mahşerde size şefaat edeceğim” söylemi.
Bütün şeyhler müritlerine aracı, yani Allah’ın sevdiği birinin şefaati olmadan cennete gidilmez der ve kendilerini cennete kalkan uçak gibi lanse edip afyonlar. İlginç olan, her şeyhin Kur’an tefsiri ve hadisleri farklıdır... Ayrıca bütün şeyhler ve diğer İslamcı guruplar kendilerini Allah’ın acentaları olarak görürler.
Hadisenin mistik boyutunun yanısıra maddi yanları da var.

DEVŞİRME METOTLARI
Bunlar cemaatlerin gettolaşması ve evlilik-ticaret dahil bütün ilişkileri aralarında görmeleridir... Böyle bir çarka girdiniz mi, çıkmanız zorlaşır; zira ailenizin dağılması ile sosyal çevrenizin kaybolması gibi sorunlarla yüzyüze gelirsiniz.
Devşirme ya da mankurtlaştırma metotları ise farklıdır.
Kimilerine fakirliği ile ulaşılıyor; kimilerine yurt ve ışık evlerinde bedava kalma imkanı sağlanıyor; kimilerine dersanelerde kanca atılıp istikbal garantisi veriliyor; kimileri ise iş, çıkar ve geniş çevre ile güce erişme umuduyla bu yapıya dahil oluyor. Dahil olduktan sonra, şefkat tokatı gibi manevi korkutmaların yanı sıra; dışlanma ve zarar görme gibi maddi tehditler sebebi ile ayrılmaları çok güç oluyor.