26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Neden Doğu Perinçek’in yanındayım?

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

7 Haziran seçimlerinde iki tür mücadele vardı. Birincisi meydanlarda yürütüldü, ikincisi ise fısıltı gazetesi ve sosyal medya aracılığıyla yapıldı. Fısıltı gazetesinin ve sosyal medyanın hedefindeki isimlerden birisi de Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek idi. Özellikle CHP’liler ile HDP’liler Perinçek’i hiçbir kanıt ve belgeleri olmadan kötüleyip durdular. İşin içine “Oylar bölünmesin, onlar barajı geçemez; oyunuz boşa gitmesin!” cümlelerini de katıp Vatan Partisi’ne giden yolu kestiler.  

Doğu Perinçek’i, 1967’den beri izlerim ve tanırım. Kendini Türkiye soluna adayan bir isimdir. 2000’lerden sonra Ermeni diasporasına karşı yürüttüğü büyük mücadelenin Türkiye’nin ve Türk milletinin onurunu kurtardığını görünce kendisine saygım daha da arttı. Fethullahçı örgüt, Ergenekon tuzağı ile onu da içeri aldırdığında yazılarımla, en kesin biçimde yanında yer aldım.  

SEBEBİNİ SÖYLEYELİM: 

Perinçek’e karşı yürütülen karalama kampanyası boşa değildir. 

En başından beri siyasetini; emperyalizmin temsilcisi olarak gördüğü Amerika ile mücadeleye odaklamıştır. İşte bu nedenle, Amerikanperestler onu karalamak için Amerikan ajanı diyorlar.  

Bu nasıl ABD ajanıdır ki her darbeden sonra ilkin onu tutuklarlar, öyle birkaç gün değil, aylarca, yıllarca hapiste tutarlar. Yetmez, onu perişan etmek için akademisyen oğlu Mehmet’i bile içeri atarlar... 

Söyleyin hangi devrimci, hangi demokrat, hangi siyasetçi Doğu Perinçek kadar bedel ödedi? 

*** 

Bir başka karalama kampanyası da Perinçek’i PKK’yla işbirliği yapmış gibi göstermek... Bu Amerikanperestler; Doğu Perinçek’in 20 sene önceki bir röportajını (gazetecilik faaliyetini) PKK yandaşlığı gibi sunuyorlar... 

Halbuki en eskiden beri PKK’lılar, Doğu Perinçek’in yeminli düşmanlarıdır. 

Onun, Çözüm Süreci adı altında Türkiye’nin parçalanmasına karşı yıllardır yürüttüğü mücadeleyi bile yokmuş gibi gösteren bir çete, nefretini Perinçek’i karalayarak gösteriyor. 

- Ermeniciler ondan nefret ediyor.  

- PKK’lılar ve bunların siyasetteki uzantısı HDP’liler Perinçek’in kanını içseler doymayacaklar.  

- “Allah dünya denilen geminin yönetimini Amerika’ya verdi!” diyen sözde dinci Fethullahçı tayfa ondan ölesiye nefret ediyor.  

- Amerikan çıkarlarına hizmet etmeyi kendilerine din yapan, Washington’ı Kâbe bilen ajan liberaller Perinçek’i görünce deliriyorlar.  

- Atatürk devrimleri ile mücadeleyi kendilerine kelime-i şahadet yapan tarikatçı yobazlar da Perinçek’e sonuna kadar karşılar. 

İşte bu ittifakın basındaki yüzsüz/utanmaz temsilcileri kendileri için engel saydıkları Perinçek’i kötülemek sağa sola mesajlar yağdırıyorlar. 

Şimdi namuslu insanlara soruyorum: 

Yukarıda saydığım haşaratın mı yoksa bunlarla savaşan Doğu Perinçek’in mi yanındasınız?