08 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ortadoğu’da “Sünni ordu” tuzağı

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

İslam dünyasında büyük ağırlığa sahip olan Sünni ideoloji, Amerikan iktidarları ile işbirliği yapan ve hatta destekleyen yapıya sahiptir. Bu durum pratiğe de yansır. Başını Suudi Arabistan’ın çektiği, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Sünni ülkeler, Amerikancı’dır. Bu devletleri aslında NATO’nun oluşturduğu derin yapılar yönetmektedir.Başını İran’ın çektiği Şii devletler ise ABD’ye karşıdır. Bugünün İslam coğrafyasındaki silahlı Şii örgütler İsrail ve Amerika ile çarpışır. Hizbullah böyledir. Sünni örgütler ise farklı mezhepten Müslümanları (Şiiler ve Aleviler) katletmeyi dine hizmet sayarlar. El Kaide, IŞİD, Boko Haram, En-Nusra gibi örgütlerin yaptıkları bunu açıkça gösterir. Kanadalı Prof. Michel Chossudovsky, İsrail’in IŞİD’e Golan Tepeleri’nde silah yardımı yaptığını yazdı, itiraz eden olmadı. Bu İsrail Hizbullah ile savaşırken IŞİD’e niye silah verir?Fransız Prof. Thierry Meyssan ile Mısır kökenli Prof. Samir Amin, belgeye dayalı analiz yazılarında “tekfirci-cihatçı” (Sünni) örgütlerin ABD ve Avrupa tarafından açıkça desteklendiklerini gösterdiler.Amerikan derin devleti; Kürt ayrılıkçıları kullanmanın yetmediği bölgelerde işte bu virüsleri yayarak Müslümanları toptan salgın hastalığına yakalatmaktadırlar.Sünni din adamları da yaptıkları açıklamalarla, güya İslam ilkelerini savunur gibi bu teröristlere destek vermektedirler.Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, Batı’nın çıkardığı emperyalist yağma savaşlarını “Laiklik yüzünden oldu!” diyerek laikliği kötülemesi, bu gerici çıkışın son örneğidir. Bay Görmez böylece Batılı sömürgeciliği görmemiş ve aklamış ama akla/bilime karşı olduğunu ortaya koymuştur. Bu haliyle de Papa’ya yağ çeken gerici Said-i Nursi’ye benzemiştir.(Ne acıdır ki, “Hak” din yanlısı Müslümanlar; “batıl din” dedikleri Hıristiyanlığın egemen olduğu o laik dünyaya girebilmek için kendilerini Akdeniz’e atıyorlar; her yıl çoluk çocuk binlercesi can veriyor. Bu Müslümanlar niye batıla koşuyor Molla Mehmet?)
SÜNNİ UYANIŞ!Batılı sömürgecilerin elinde çok önemli bir karıştırıcı/çürütücü alet olan Sünni kökenli terör gruplarının yetmediği yerde ABD, Sünni devletleri sahaya sürmektedir. İran-Rusya ittifakına karşı; Vehhabi Suudi Arabistan ile Hanefi Türkiye’nin öncülüğünde ve İslam Ordusu adı altında 34 Sünni devlet birleştirilecek. Elbette ABD’nin denetiminde...ABD’li yetkililer bu sebeple ikide bir “Suriye ve Irak’ta Sünnileri silahlandırmalıyız!” diyorlar. Demokrat Parti başkan adayı Bayan Clinton; “Ortadoğu’da ikinci bir Sünni uyanış yaratmalıyız!” derken; “Arap baharı” dedikleri birinci gerici dalgayı yeniden canlandırmaktan söz ediyordu. Arap Baharı; Batılı akademisyenlerin de kabul ettiği üzere, “Seküler (laik ve milliyetçi) Arap devletlerinin yerine Müslüman Kardeşler çizgisindeki dinci diktatörleri yerleştirmektir.” Suudi gericiliğinin komutasında Türk ordusunun da bulunduğu bir ordu oluşturmak demek; Ortadoğu’da yeni ve daha kanlı bir çatışmanın tohumlarını atmak demektir. Bu birliğe dahil olmak demek; mezhepçi çatışmayı Türkiye’nin kalbine taşımak demektir.Umarım ki kendisini Müslüman Kardeşler hareketinin ağabeyi konumunda gören Cumhurbaşkanı Erdoğan bu oyuna gelmez.Kendisi de gördü ki “Şam’a gitmek ister iken Diyarbakır’dan oluyor.”Neyse ki dün darbeci göstererek zindana attığı Türk Silahlı Kuvvetleri var da bu emperyalist saldırı püskürtülüyor...DUYURU: Bu Pazar günü, saat 12.00’de Vatan Partisi Kadıköy İlçesi’nin düzenlediği söyleşide olacağım. Son kitabım “Muaviye’den Erdoğan’a Din ve Siyaset”i de imzalayacağım. Dostlarımızı bekliyoruz.