‘Hayır’ın sembolü Türk bayrağı

Zihni Erdem / Ankara

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP’yi izleyen muhabirlerle sabah kahvaltısında buluşarak gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu’nun verdiği mesajlar şöyle: Gerginlik var. Bunun nedeni, parlamenter demokratik rejimini otoriter başkanlık rejimine dönüştürülmek istenmesi. Bir kişinin arzusuna göre ve onun beklentilerine göre rejim değiştirilmek isteniyor. O kişinin kendi geleceğini anayasal güvence altına almak istemesinden kaynaklanmaktadır.

REFERANDUMDAN ÖNCE ERKEN SEÇİME GİDELİM

Halktan kimsenin korktuğu yok. Bir daha gelmeyecekmişiz gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Bu anayasa değişikliğinin gerçekten toplumda yeterince tartışılması ve toplum açısından dayatma olmaması için önce seçimlerin yapılması lazım. Partiler seçim kararı alacak, partiler vatandaşın karşısına çıkacaklar beni iktidar yaparsanız bu anayasayı şöyle değiştireceğiz desinler. Vatandaş ona göre oy versin.

SİSTEME İNANAN HERKESİN KAMPANYASI OLACAK

Referandum için elbette hazırlık yapacağız. Bu hazırlık CHP’nin hazırlığı olmayacak. Demokrasiye inanan, güçlü bir parlamenter sisteme inanan, kimlik, siyasi görüş, yaşam tarzı itibariyle ne olursa olsun demokrasiyi savunan herkesin ortak mücadelesi olacak. Bu mücadeleyi yaparken de toplumun her kesimini kucaklamaya özen göstereceğiz. Kullanacağımız tek bayrak Türk bayrağı olacak.

Bu bir CHP sorunuymuş gibi kamuoyuna yansıtılmasını da doğru bulmuyoruz. İster muhafazakar, liberal, ülkücü, Atatürkçü olsun, kim demokrasiyi savunuyorsa bu anayasa değişikliğine hayır demelidir. Referandumda halkın hayır diyeceğine yüzde 100 inanıyorum.

1982 anayasası yüzde 92,7 ile kabul edildi. Ama o anayasayı meşru kabul etmiyoruz. Bu anayasa değişikliği de gayrımeşru bir değişikliktir. 80 milyonun ihtiyacını karşılamaya yönelik değil bir kişinin geleceğini güvence altına almayı sağlayan bir düzenlemedir. Bu anayasa değişikliği topluma huzur getirmez.

TUZAĞINA DÜŞMEYECEĞİZ

Bu bir Türkiye sorunu. Onlar bunu bir siyasal partinin sorunu haline indirgeyip buradan yol almak istiyorlar. Bu ülkenin bütün aydınlarına, demokratlarına düşen bir görev var, demokrasi hepimiz için geçerli. Mücadeleyi geliştirmiş oluruz. AKP, CHP’yi farklı bir pozisyonun içinde göstermek isteyecektir, bu tuzağa düşmeyeceğiz.

AKP- MHP KOALİSYONU VAR

‘Anayasa değişikliğini yapıyoruz, Türkiye’de koalisyon dönemi bitsin’. Şu an anayasa değişikliğinde bir koalisyon var zaten, yanyanalar. Bir de bakanlık teklif ediyor, hani koalisyon dönemi bitecekti. Asıl amaca ulaşmak için her yol mubahtır diye onların kültüründe birşey var. Binali Bey’in söylemlerinin çok büyük bir kıymet-i harbiyesi yok. Paketin sarayda hazırlandığını biliyoruz. Anayasa Mahkemesi çevreleriyle ilişki kurulduğu yönünde bilgiler de yansıyor bize. Bu çok acı bir tablo, öyle bir duyumun ortaya çıkması böyle bir söylentinin ortaya çıkması bile üzüntü verici.

AKP milletvekillerinin kendi düşüncelerinin olduğunu hiç sanmıyorum. Bilmedikleri ve görmedikleri bir metne imza atarak görevlerini yerine getiren okula yeni başlamış öğrenciler gibiler.

MHP’NİN TESLİM OLMASINI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL

İlk 4 maddeden AKP’nin rahatsızlık duyduğunu biliyoruz. Geçmiş hükümetler döneminde anayasa uzlaşma komisyonunda da ilk 4 maddenin değiştirilmesi gerektiği yönünde teklifleri vardı. O dönemde de karşı çıktık. İşin ilginç tarafı görüşmeler devam ederken, Anayasa Komisyonu üyesi bir AKP milletvekilinin çıkıp ilk 4 maddenin değiştirilebileceği yönündeki beyanıdır. Bahçeli bu gerçeği bilmesine karşın neden böyle bir destek veriyor, sorgulanması lazım. Hele ‘Her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım’ diyen bir kişiye, milliyetçiliği bayrak yapan bir siyasal partinin teslim olmasını anlamak mümkün değil. Bu bir bakanlık koltuğu ya da sarayda oda kapma yarışıysa bu doğru değil.

AYM’DEN SONUÇ ALACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM

Torba anayasa olmaz. Çünkü anayasada diyor ki her madde ayrı ayrı oylanır. Anayasa Mahkemesi torba anayasa oluyor diyorsa anayasayı önce o ihlal ediyor demektir. Kendi varlığını ihlal eden bir Anayasa Mahkemesi olmaz. Hitler’in yargı sistemi 21. yüzyılın Türkiye’sine gelmişse onu da kısa süre içinde görmüş olacağız.