26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Putperestler bile böyle yapmadı

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Bunlar kendilerini en has Müslüman sayarlar. Kadınların kızların ırzlarına geçerler… İnsanları tavuk boğazlar gibi boğazlarlar… Müslümanların kutsal bildiği kentleri, mabetleri bombalarlar. Din ulularının mezarlarını havaya uçururlar.
“Bunları Allah için yapıyoruz!” derler.
Onları biliyorsunuz. Adları değişik olsa da zihniyetleri, hedefleri, eylemleri tektir…
* İlk önce Harici adıyla 657’lerde ortaya çıktılar. Hz. Ali’ye isyan ettiler ve bir suikastle onu öldürdüler.
Sonra 1750’lerde Arabistan’da Vehhabi kılığında göründüler. Bugünkü Suudlarla birleşip Türklere ebedi düşman oldular…
Birinci Dünya Savaşı sonlarında Müslüman Kardeşler olarak hortladılar. Bölgemizin hakimi sömürgeci İngilizler onları çok seviyordu.
Görüyorsunuz Ramazan ayında bile kanlı saldırılarını sürdürdüler.
Bunların yaptığını, putperest diye kötüledikleri İslam öncesinin Arapları bile yapmadı. Onlar da birbirleriyle savaşırlardı. Lakin “Haram Aylar” dedikleri aylarda kan dökmezlerdi. Arap takvimindeki Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep aylarında savaş haram ilan edilmişti ve herkes bu yasağa uyardı.
Peki çok imanlı, çık kararlı, çok Müslüman IŞİD ne yapıyor?
Müslümanların kutsal ayı Ramazan’da Arabistan’dan Türkiye’ye, Irak’tan Pakistan’a oluk oluk kan akıtıyorlar.
Ve bizlere, İslam öncesindeki o cahiliye Araplarını bile aratıyorlar.

İSLAM ÜLKELERİNDE ÖZENLE ÜRETİLİYORLAR
Bu kanlı teröristler, İslam ülkelerinde, İslam eğitim kurumlarında açık açık yetiştiriliyorlar. Din eğitimi özünde modern dinci terörist yetiştirme eğitiminden başka şey değildir. Temelini medreselerin oluşturduğu dinci eğitim kuruluşlarında hadis, fıkıh, siyer, akaid gibi derslerde IŞİD’ciler gibi kuşaklar yetiştirecek konular öğretilmektedir.
Sömürgeci Amerika da bu türlü eğitimi şiddetle destekliyor..
Türkiye’de 12 Eylül darbesinden sonra askeri rejimin din derslerini zorunlu hale getirmesinin sebebi budur.
Amerikalı stratejistlerin Türkiye’ye “İslami köklerinize dönün. Laiklikten vazgeçin!” diye telkinde bulunmalarının sebebi budur.

İMAM HATİPLERDEN İLAHİYAT FAKÜLTELERİNE
Okullarımızın imam hatiplere çevrilmesinin altında da bu gerçek yatıyor.
İlahiyat Fakültelerimizde çağdaş din adamı değil, Muaviye İslamı dediğimiz saltanatçı İslam’ı kutsayan elemanlar imal edilmektedir. Buralarda İslam diye anlatılan konular da Sünni İslam’ı dayatan konulardır… Bu okullar din adamları değil dindar ve kindar nesil yetiştirmektedir. Bu nesil özünde IŞİD neslidir…
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, anayasanın ruhunu çiğneyerek Orta Çağ’a özgü medreseleri yeniden açmayı bu yüzden gündeme getirmiştir.
Diyanet’in yayımladığı hadis kitaplarını açın bakın. Peygamberin sözleri diyerek, insanları kan dökmeye yönlendiren uydurulmuş sözler aktarıyor.
Bir IŞİD’çiye “Yaptığınızın İslam’la ilgisi yok!” dediğinizde size gülüyor. Ve hemen önünüze işte o hadis kitaplarını atıyor. Sünni Müslümanların “sahih” yani “doğru” kabul ettikleri Buhari’den tutun da Tirmizi’ye kadar… En güvenilen Kütüb-i Sitte’ye yani 6 hadis kitabına göz atın… Hangisini açarsanız açın, değişik cümleler halinde olsa bile, özetle, “Namaz kılmayanı öldürün!” diyor.
Kuran’dan barışçı bir ayet getirseniz, hemen bir karşı ayet söylüyor: “Kafirlerle/müşriklerle sonuna kadar savaşın, onları bulduğunuz yerde öldürün!”
Öldürüyorlar da…
İtirazınız boşuna…
“Kuran böyle emrediyor!” diyerek size hemen bir ayetle cevap veriyorlar.
Örneğin Türkiye şu an onlar için Şeytanın Ülkesi… Bu yüzden Dar-ül Harp sayıyorlar. Bu acı gerçeği, Ankara’daki katliamla ilgili olarak açılan davanın iddianamesine yansımış görüyoruz. Savcılar da aynen bizim gibi yorumluyorlar IŞİD’i…
Atatürk Havaalanını basmalarının sebebi de bu. Türkiye onlar için kâfir ülkesi…
Dayanakları Kuran, hadis, fıkıh kitapları…
***
- IŞİD’in dayandığı kitapları bizim Diyanet İşleri de kullanıyor.
- Aynı kitaplar imam hatiplerde ve ilahiyat fakültelerinde okutuluyor.
- Orta Çağ vahşi sistemine dayalı bu kitaplar temel alınarak yazılan din dersleri, ilkokuldan liseye kadar bütün okullarımızda zorla öğretiliyor.
Bizdeki din eğitimi, IŞİD’çi yetiştirme eğitimine çevrilmiş durumda. Tehlike de işte burada…
Eğer polisten, adliyeden çekinmesinler Türkiye’de de insanları boğazlayacak binlerce militan var.

SURİYELİ IŞİD SEVER
Adını açık koyalım: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye sığınmış Suriyelilere vatandaşlık verir ise, IŞİD’i korumaya almış olacaktır. Çünkü, Suriye’de kıstırılan bu gruplar Türkiye’ye sığınıyorlar. Bu Suriyelilerin yüzde 90’ı IŞİD’i seven zihniyettedir… Aramızda binlercesi masum görüntü vererek dolaşıyor. Şehirlerimizin her yerindeler. Kolayca işbirliği yapıyorlar. Türkiye’den para ve siyasi destek bulabiliyorlar.
Bunlar, eğer böyle gider ise, ileride sokak çatışmalarının öncüsü de olacaklardır.

ÇÖZÜM BELLİ
Türkiye bir an önce Suriye ile ilişkisini normalleştirmelidir. Sonra da oradaki iç savaşı bitirecek adımlar atmalıdır. Açık söylüyorum: Türkiye ister ise oradaki bu savaş biter…
Çatışma bitirilmeli, Suriyeliler ülkelerine yollanmalıdır.
Sayın Cumhurbaşkanı’nı başkanlık hayali ile Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atacak bu projeden vazgeçmeye çağırıyorum.
Ve bir kez daha hatırlatıyorum:
Siz, IŞİD’i İslam dışı sayıyorsunuz…
IŞİD’çiler de sizi…
Onlar da Kuran ve hadise dayanıyorlar…
Siz de…
1400 sene boyunca bu yakıcı çelişki giderilemedi…
Çözüm dinsel metinlerde değil, sivil, demokratik, akılcı metinlerdedir…
Onun diğer adı da Atatürk ilkeleridir…
Kurtuluşunuz, Atatürk’tedir…

BU KAÇINCI BAHAR?
Sayın Erdoğan!
14 yıl boyunca ülkeyi yönetirken kaç kez yanıldınız acaba sayısını biliyor musunuz?
Bu projeniz de o yanlışlarından birisi olacak…
İleride, “Beni kandırdılar!” dememeniz için bir kez daha uyarıyorum.
Vaz geçin…
Gemileri yakmayın…