Seçim havası

Seçime 40 gün kaldı. Ama ülkede seçim havası yok! Siyasi partiler peş peşe seçim bildirgelerini açıkladı. Ama seçmen, seçim bildirgelerine fazla ilgi göstermiyor. AKP, CHP üyeleri üzerinde yapılan anketler de bunu doğruluyor. Parti üyeleri bile bildirgelere ilgisiz.

İktidara gelen partiler ne vaat ettilerse tersini yaptıklarından olsa gerek, kime sorsak aynı şeyi söylüyor. Seçim vaatleri “Göz boyama” olarak değerlendiriliyor. “Yalan rüzgarı” deniyor.

ARAYIŞ SÜRÜYOR

Gittiğimiz yerlerde bu ilgisizliğin nedenini soruyoruz. Aldığımız yanıt genelde ortak. İktidar, muhalefet fark etmiyor. Parlamentoda temsil edilen partiler halka güven vermiyor. “Meclis’te maaş almak dışında ne yaptılar?” diye soruluyor.

Kızgınlar. Arayışları sürüyor. Hala karar vermemiş büyük bir çoğunluk olduğu konuşuluyor. “Sessiz çoğunluk seçimlerde sürpriz yapabilir. Türkiye her şeye hazırlıklı olmalı” görüşü dillendirenler var.

SİYASİ PARTİLER NE YAPIYOR?

Siyasi partilerdeki durum da genel havaya uygun. Onlarda da durgunluk var. Kim bilir belki de hep aynı şeyleri söylemenin yorgunluğu... Ya da “Halk artık bize inanmaz oldu” hali!

İşte siyasi partilerdeki son durum:

AKP:

AKP’nin seçim kampanyasında Tayyip Erdoğan önde. Ne ettiği yemin, ne anayasa umurunda. KaçAk Saray AKP Genel Merkezi gibi. 24 saat seçim mesaisinde.

Davutoğlu’nun toplantılarının ters teptiği bildiriliyor. “Davutoğlu ile seçim kampanyası AKP oylarını olumsuz etkiliyor. AKP’den kopmayı düşünen seçmenin kararını kolaylaştırıyor. Partide heyecanı bitirdi” ifadeleri kullanılıyor.

AKP’de en büyük sıkıntı örgütlerin harekete geçirilememesi. Bir türlü çözüm bulunamıyor. Yöneticiler, “Örgüt harekete geçmeyince halkı da harekete geçiremiyoruz” diye sızlanıyor.

CHP:

CHP’de de durum aynı. Örgütler de taban da harekete geçirilemiyor. İstenilen heyecan bir türlü yaratılamıyor. Eski bir partili durumu, “Artık toplantılarda eskisi gibi alkış yok. Bu olmayınca teknolojiden yararlanılıyor. Efekt yöntemi kullanılıyor” diye özetledi. İllerden gelen bilgiler de bunu doğruluyor.

Daha çok merkezi propaganda önde. Kampanyayı Amerikalı bir şirket yürütünce söyleyecek bir şey yok. Adamlar bildiklerini yapıyor. Daha önce Ricky Martin modelini deneyenler oldu. Ama sonuç hiç de iç açıcı olmadı. Uyarması bizden!

MHP:

MHP’de kimin ne yaptığı, kampanyanın nasıl yürüyeceği pek belli değil. Adaylara soruyoruz, “Biz de bilmiyoruz” diyorlar. Birçok şey sır mı, yoksa daha karar mı verilmedi anlamak zor.

Yöneticiler “Merak etmeyin, her şey yolunda” demekle yetiniyorlar.

HDP:

Bütün 2. Cumhuriyetçiler, vatansız solcular(!), iliştirilmişler, bordrolular, dönekler  HDP için devrede. 2010 referandumunda AKP’nin kuyruğuna takılan “Yetmez ama evet”çiler de görev başında.

ABD, AB büyükelçileri, Yeni Cumhuriyet, HDP’ye barajı aştırmakla görevli.

Ama hava pek iyi görünmüyor. Bir HDP yöneticisi “Bir ay önce havamız daha iyiydi. Şimdi hava sanki değişti” derken son durumu özetledi.

VATAN PARTİSİ:

Vatan Partisi’nde herkes sahada. Bir bakıyorsunuz 23 Nisan’da 1. Meclis önündeler, bir bakıyorsunuz “Ermeni soykırımı yalanı”na karşı eylemdeler. Bir bakıyorsunuz Yunanlıların fiilen işgal ettiği adalar için meydanda.

Türkiye’nin hangi sorunu varsa oradalar.

Sadece Türkiye’de değil, Amerika’da, Avrupa’da, Avustralya’da, Asya’da, dünyanın dört bir tarafındalar. Türk büyükelçilikleri ve konsolosluklarının önünde nöbet tutan da onlar!

İşçiler, çiftçiler, emekli generaller, yaşlılar, gençler, kadınlar, herkes faaliyette.

Şu anda durum bu. Türkiye’nin seçim manzarası şimdilik böyle!..