26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sır perdesini kaldırmanın nesnel sonuçları

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Abdullah Öcalan'ın İmralı'daki açıklamalarının kendi ağzından yayınlanması, bir gazetecilik olayı sınırları içinde değerlendirilemez.

Bu bilgilendirme, bir siyasal çıkışın ilk adımıdır. Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel'in dediği gibi, Halkın Açılımı gündemdedir. Millette birleşmek; özgürlükte, kardeşlikte ve eşitlikte birleşmektir.

Aydınlık, gazetecilik sevdasında değildir; Kürt sorununu birleşerek özgürlükle ve kardeşlikle çözme kararlılığını ortaya koyuyor.

İmralı'da 1999 yılından beri Abdullah Öcalan'la görüşmeler oluyor. PKK lideri, önce Atatürkçü subaylarla, sonra MİT görevlileriyle görüştüğünü zaman zaman avukatları aracılığıyla açıkladı ve bunlar yayımlandı. Ancak Öcalan subaylara ve istihbaratçılara söylediklerini halka bütünüyle açıklamadı.

Aydınlık'ın yayını, Öcalan ile T.C. devleti görevlileri arasındaki sırdaşlığa son veriyor.

Halkın o gizli görüşmeleri öğrenmeye hakkı yok mu?

Özellikle Kürt yurttaşlarımızın, Apo'yu tanımaya hakkı yok mu?

Bu sorular belki yadırganacaktır, çünkü yanıtları bellidir. Ancak öğrendiğimize göre, özellikle sosyal medyada şu tür görüşler dolaştırılıyormuş:

- Bu yayınlar AKP'ye yarıyor. Çünkü AKP'nin Apo'yu avucuna aldığını gösteriyor.

- Bu yayınlarla Apo parlatılıyor, Apo'nun ne kadar "Türk", ne kadar "vatansever" ve "Atatürkçü" olduğu propagandası yapılıyor.

Bu iddialar ne kadar geçerli, kamuoyu kuşkusuz değerlendirecektir. Ancak Öcalan'ın kendi ağzından bire bir açıklamalarının nesnel sonuçları var. Şöyle sıralayabiliriz:

1) PKK ve APO gerçeği aydınlanıyor

Bu yayınlarla PKK lideri kendisini halka tanıtmış oluyor. ABD emperyalizminin, AKP'nin ve PKK'nın parlattığı "Serok Apo" ile İmralı'da devlete "hizmet aşkını" ve "taşeron olma" arzusunu ortaya koyan Abdullah Öcalan aynı kimlik midir? Bu soruya halkın vereceği cevap önemlidir. Özellikle Kürt halkı, gerçeği cesaretle saptama olanağına kavuşturulmaktadır.

2) ABD'nin elindeki araç alınıyor

Öcalan, İmralı'da iki süreç yaşadığını avukatları aracılığıyla birkaç kez anlattı. Birincisi "Kemalist" olduğunu söylediği, ABD emperyalizminin denetiminde olmayan subaylar ile görüşmeleridir. İkincisi, ABD denetimindeki MİT görevlileri ile görüşmeleridir. 2004 yılından beri yürüyen süreç, ABD'nin patronluğundadır, bunu herkes biliyor. Biz, Türkiye halkı ve İşçi Partisi, bunu kabul edemeyiz. ABD'yi elindeki en önemli kozdan yoksun bırakmak, herkesin sorumluluğudur ve görevidir.

3) AKP, araçsız kalıyor

ABD'nin elindeki araç, aynı zamanda BOP Eşbaşkanlığı tarafından "enstrüman" olarak tanımlanmıştır. Bundan sonra öyle tanımlanması zorlaşacaktır. Çünkü enstrümanın elverişliliği, toplumun belli bir kesimi üzerindeki etkisi nedeniyledir. Halkımızın hiçbir kesimi, hele özgürlüğe en çok ihtiyacı olanlar, araçlarla yönetilmeyi kabul edemezler. Halka güvenmeyenler olabilir. Halkın sürü gibi güdüleceği görüşünde olanlar hep vardır. Ama biz halkımıza güveniyoruz, Kürt yurttaşlarımıza güvenimizin temelsiz olmadığını biliyoruz.

4) ABD - AKP - PKK üçlüsünün 'Kürt Açılımı' artık daha zor

Öcalan'ın ağzından açıklanan gerçekler, Türkiye halkına kurulan tuzağı bozuyor. "Barış açılımı" perdesi altındaki planlar, Kürt halkına ait olduğu iddia edilen kimi talepler üzerine inşa edilmişti. Oysa PKK lideri, o taleplerin geçersizliğini vurgulamaktadır. Ve çözümün Türk millî devleti çerçevesinde Kemalist Devrimde olduğunu belirtmektedir. Açılım, Kemalist Devrimi yıkmak içindi. Ancak şimdi Açılımın kendisi zora giriyor.

5) Bölge ülkeleri arasında fesada son veriliyor

PKK tarihi, bölge ülkeleri arasında fesatlar kışkırtma tarihidir. Kuşkusuz o fesadın arkasında hep ABD ve AB emperyalistleri oldu. Bu yayın, fesadı yürütenlerin ağzından itiraflar içermektedir. O nedenle açıklamalar, yalnız Türkiye için değil, bütün bölge ülkeleri için, komşular arası kardeşlik ve işbirliği olanaklarını güçlendiriyor.

6) Halkı özgürleştiriyor

En önemlisi ve belirleyici olanı, bu yayın Türkiye halkını bilgilendirmekte ve özgürleştirmektedir.

Özgürlük, zorunlulukların bilgisiyle olur. Bilgi, özgürleştirir. Aydınlık, halkı özgürleştirmek için bilgilendiriyor.

Türkiye penceresi

Sosyal medyada yazışan yurttaşlarımıza, APO'nun kendi ağzından açıklamalarını dikkatli okumalarını ve Türkiye açısından, halkın bilgilenmesi ve özgürleşmesi penceresinden değerlendirmelerini öneriyoruz.

Şu veya bu etnik grubun, şu veya bu partinin penceresinden değil, Türkiye penceresinden bakmak, Kürt meselesinde çözümün anahtarıdır.

Kazançlı olan Türkiye halkıdır.