Sıra ‘büyük balıklara’ ne zaman gelecek?

Bayram sohbetlerinin ana konusu yine FETÖ soruşturmaları oldu. Herkes çevresinde gördüklerini, gazetelerde okuduklarını, televizyonlarda dinlediklerini birbirine anlattı durdu.

Konuşmalarda laf dönüp dolaşıyor, darbenin siyasi ayağına geliyor. Hele gazeteci olduğunuzu öğrenirlerse, soruların ardı arkası kesilmiyor.

Bayramda bir yakınımın taziyesindeydim. Kalabalıktı. Gündem yine FETÖ soruşturmasıydı. Darbenin siyasi ayağının üzerine gidilmemesi nedeniyle AKP sorgulanmaya başlanmış.

Herkes AKP’nin “siyasi ayak”tan neden çekindiğini merak ediyor. Bir an önce karar vermezse bu iş AKP’nin yumuşak karnı olacak gibi görünüyor.

BÜYÜK BALIKLAR

Vatandaş bu işin sırrını çözmeye çalışıyor. Kafalardaki sorulara yanıt bulunabilmiş değil. Genelde geçmişteki AKP-FETÖ ortaklığına vurgu yapılıyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakan Yıldırım’ın kararlılığına rağmen “siyasi ayak” konusunda ayak sürünmesini bir türlü anlayamıyorlar.

Sıradan memurlarla ilgili cezalandırmalar kamuoyunu tatmin etmiyor. Hatta bu iş tepki çekmeye bile başlamış. AKP’lisinin, CHP’lisinin, MHP’lisinin en çok yanıt aradığı soru şu:

“Sıra büyük balıklara ne zaman gelecek?”

O FOTOĞRAF

Geçmişte parti içi sorunlar nedeniyle AKP toplantılarından uzak duran isimler şu aralar hiçbir toplantıyı kaçırmıyor. Her toplantıya katılıp Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’la fotoğraf vermeye çalışıyorlar.

Gelen uyarılar nedeniyle bu fotoğraflar Erdoğan’a yakın gazetelerde yayınlanmasa da bazı gazeteler birinci sayfadan vermeye özen gösteriyor.

Bayramın üçüncü günü yine bir fotoğraf dikkatimi çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımı ile Haliç Kongre Merkezinde bayramlaşma vardı. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da oradaydı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gül ve Davutoğlu’nu aynı karede gösteren fotoğraf Davutoğlu’na yakın “Karar” gazetesinde birinci sayfadan büyük verildi.

ERDOĞAN’IN YÜZÜ

Fotoğrafa iyice baktım. Gül ve Davutoğlu’unda suni bir gülümseme vardı. Erdoğan ise resmiydi. Belli ki bu tür fotoğraflardan pek hoşlanmıyordu.

Fotoğrafı incelerken emekli bir gazeteci dostum aradı. O da fotoğrafa dikkat çekti. “Yüzlere bak” diye uyardı. Arkasından da “Nimet Arzık yaşasaydı bu fotoğrafla ilgili en az üç yazı yazardı” dedi.

NİMET ARZIK

Nimet Arzık, çok ilginç bir kadındı. 2. Dünya savaşı yıllarında Polonya’daymış. Genç kızlığında Paris’te bulunmuş. Arkasından İstanbul ve Ankara...

İyi bir gazeteciydi. UBA’da birlikte çalıştık. Ondan çok şey öğrendim.

Havalı siyasetçi ve bürokratların havasını indirmeye bayılırdı.

Buna Kenan Evren de dahil!

Haksızlığa tahammülü yoktu. Oğlu eski cumhurbaşkanlarından Fahri Korutürk’ün kızıyla evli. 12 Eylül’ün baskıcı günlerinde yapılan nişan töreninde, muvazzaf generallerin önünde, “Kadehimi suçsuz yere Mamak’ta yatan Doğu Perinçek ve tüm tutuklular için kaldırıyorum” diyecek kadar da cesurdu.

GÖRÜNTÜLERDE GÖRÜRDÜ

Haber saati gelince televizyonun karşısına geçer görüntüleri izlerdi. Gazetelerde fotoğraflara gözünü diker, top atsan duymazdı.

Sonra da oturur yazardı. 12’den vururdu. “Nimet Hanım bu işi nasıl yapıyorsunuz?” diye sorunca, “Yüz yalan söylemez. Ben onların içini görüyorum” derdi.

Turgut Özal’la görüşmeye gitmişti. Onu konuştururken söylediklerini dinlemekten çok gözlerine bakmıştı. “Benim için ağzının değil, gözlerinin ve mimiklerinin ne dediği önemli” ifadesini kullanmıştı. O görüşme sonrası yazdıkları çok konuşulmuştu.

HER ŞEY AÇIK

Kıdemli gazeteci dostum Erdoğan, Gül, Davutoğlu fotoğrafını görünce bu nedenle Nimet Arzık’ı anımsamıştı.

Gerçi o fotoğraftaki sırrı çözmek için Nimet Arzık olmaya gerek yoktu. Her şey çok açıktı. Herkesin “siyasi ayak nerede”, “sıra büyük balıklara ne zaman gelecek?” diye bastırması da bundandı.

FETÖ zor durumda. Ama siyasi ayağın üzerine gidilmezse, oklar AKP’ye dönecek gibi. Uyarması benden!