Terör neden tırmandırıldı?

Seçim öncesi kurşunlar vızır vızır geziyor. Bir bakıyorsunuz Çağlayan Adliyesi’nde savcıyı öldürüyor. Bir bakıyorsunuz kalabalık bir caddede dolaşıyor. Bir bakıyorsunuz İstanbul Emniyet Müdürlüğünün kapısına dayanıyor. Bir bakıyorsunuz siyasi parti binalarının duvarlarına çarpıyor. Bir bakıyorsunuz Rize-Trabzon yolunda Fenerbahçe otobüsünü hedef alıyor. 

Herkes birbirine “Ne oluyor?” diye soruyor. Konunun uzmanları ile sohbet ettik. 40 yıldır bu işlerle uğraşmışlar. “Bu iş artık bilimsel verilere dayanıyor” diye söze başladılar. “Nasıl?” diye sorunca da şu bilgileri verdiler: 

“Hitler, Mussolini, Franko, ... hepsi aynı yöntemi kullandı. 12 Eylül’de de aynı yola başvuruldu. Toplumda ‘kaygı eşiği’ yükseltilirse halk statükoya sarılır. Bu işleri organize edenler bunu bilerek hareket ediyor.” 

AYRINTI GERÇEKTEN UZAKLAŞTIRIR 

Lafı daha fazla uzatmadılar. “Bu işleri yapanlar içten veya dıştan her kimse, bu gerçekten yola çıkıyor. Biz şudur, budur demeyiz. Her şey ortada. Ayrıntıya girmeye gerek de yok. Bu tür işlerde ne kadar ayrıntıya girersen, gerçekten o kadar uzaklaşırsın” ifadesini kullandılar. 

Ergenekon, Balyoz, ... tertiplerini, Danıştay, Hrand Dink cinayetini anımsattılar. Kamuoyunun ayrıntı bombardımanına tutularak, gerçeğin görülmesinin önlenmeye çalışıldığını vurguladılar. 

SURİYELİ TERÖRİSTLER (!) 

Son günlerde yine piyasaya ilginç bilgiler sürülmeye başlandı. Esad yönetiminin hapishaneleri boşalttığı ve suçluları eğittiği iddia ediliyor. Suçluları eğitip Türkiye’de eylem yaptıracakmış. Hiç inandırıcı değil.  

Ama birdenbire bu iddiaların gündeme getirilmesi önemli. Belli ki bir hesap var. Önümüzdeki günlerde bir el devreye girip terör eylemleri yaparsa sürpriz olmayacak. Suçlu şimdiden ilan edilmiş durumda. Suriye ve Esad yönetimi. 

Bu hazırlığın bizzat iktidar tarafından yapılması anlamlı. Umarız bu iddiaların arkasından AKP’nin bir “çılgınlık projesi” çıkmaz! 

İSTİKRARSIZLIĞIN KAYNAĞI 

AKP istikrarsızlığın kaynağı. Ekonomide, siyasette, dış politikada, ... yaşanan sıkıntıların sorumlusu. Ama bir kuvvet istikrarsızlığın kaynağı AKP’yi istikrar unsuru yapmayı hedefliyor. 

Önümüzdeki günlerde, “AKP’ye güç gösterisi” olanağı verecek eylemlerin sahneye konulmasının planlandığı konuşuluyor. Bunun için “sol maskeli”ler de dahil bütün elemanlar devreye sokulmuş durumda. “Güçle güç toplama” taktiği yeniden devrede. 

Ama çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüde... 

*** 

AKP-CHP KİMDEN YANA 

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek verdiği mücadele ile Batı’nın Türkiye’ye baskı aracı olarak kullandığı “Ermeni soykırımı yalanını” bitirdi. AİHM verdiği kararla iddialara son noktayı koydu. Ermeni soykırımı diye bir şeyin olmadığına hükmetti. 

İsviçre’nin AİHM Büyük Daire’ye yaptığı itiraz görüşülürken Strazburg’daydım. Duruşma sonrası binanın kapısında bekleyenler davanın sonucunu o anda hissetti. Doğu Perinçek ve avukatı merdivenlerden inerken yüzleri gülüyordu. Ermenistan’ın avukatları Avustralyalı Geoffrey Robertson ve Amal Alamuddin Clooney’in suratları ise asıktı. 

AİHM’de kaybeden emperyalistler şimdi “Haçlı seferini” hortlattı. Avrupa parlamentosu, Vatikan ve Papa devreye girdi. 

Bu arada, geçen yıl Ermeni diasporasının soykırımı anma günü ilan ettiği 24 Nisan öncesinde Ermenilere taziyede bulunan Erdoğan’ı da unutmayalım. Bu taziyeye neden ihtiyaç duyduğu izaha muhtaç! 

Hele böyle bir zamanda, Türkiye Cumhuriyeti’ni “Ermeni soykırımı yapmakla” suçlayan Selina Doğan’ı İstanbul 2. Bölgeden 1. Sıraya koyan CHP’ye ne demeli! 

Selina Doğan, Agos gazetesine yaptığı açıklamada, adaylığını şöyle yorumladı: 

“Adaylığımın, Ermeni Soykırımının 100. yılına denk gelmesinin simgesel bir anlamı var.”