Terör sorunu değil zihniyet sorunu

Türkiye, Kürtçü ve dinci terörün hasbahçesi haline getirildi. Bir PKK vuruyor bir IŞİD... Salı gecesi Atatürk Havalimanı’nda 41 canımızı daha alan IŞİD’e, AKP yöneticileri hâlâ IŞİD diyemiyor.
Bu bile sorunumuzun güvenlik sorunu değil zihniyet sorunu olduğunu gösteriyor.
Geçmişe saplanıp kalmayı sevmem ama başımıza gelen bu felaketlerin, AKP zihniyeti ile derin bağlantısı olduğunu göremez isek daha çok acılar çekeceğiz.

GİZLİ BOĞAYA GELEN AŞİKÂRE DOĞUM YAPAR
2010 yılına kadar sadece tek teröristimiz vardı: PKK... O beli kırılmış PKK’yı açılım, demokrasi, askeri vesayeti kırmak gibi sloganlarla yeniden canlandırıp kanlandıran AKP oldu.
Yetmedi...
Başbakan Tayyip Erdoğan; kendisine giydirilen Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanlığı gömleğinden aldığı güçle, İslam dünyasının cihatçı-selefi gelenekten gelen Müslüman Kardeşler’in (İhvan-ı Müslimin) üst başkanlığına soyundu. Bu amaçla, kanlı Müslüman Kardeşler’e direnen en önemli kale olan Suriye rejimini yıkmaya kalkıştı, Türkiye’yi cihatçıların otobanı haline getirdi.
Başımızda önceden Irak sınır sorunu var iken o soruna 930 kilometrelik Suriye sınırını da ekledi.
Uyardık: Türkiye’yi Pakistanlaştırıyorsun. IŞİD Suriye’ye gelirse, mutlaka Türkiye’nin içine girecektir; vazgeç!
Ama o coşmuştu bir kere: “Eset, Eset!” diye her bağırtısında IŞİD’e psikolojik destek veriyordu.
Olduk yeni bir Pakistan...

DİNDAR VE KİNDAR NESİL
Bunları yetiştiren İhvan-ı Müslimin’in Türkiye uzantıları; geçmişte Milli Görüş gömleği altına saklandılar. O konuşmalardan birkaçını hatırlayalım:
13 Nisan 1994’te Refah Partisi Grup toplantısında Necmettin Erbakan, partisini “Bu parti İslamî Cihat ordusudur” diye tanımlıyordu. Aynı partiden İbrahim Halil Çelik 10 Mayıs 1997’de “Ben de kan dökülmesini istiyorum” diyebiliyordu.
10 Kasım 1996’da Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, Atatürk’ü ve cumhuriyeti hedef alarak şöyle konuşmuştu: “Ey Müslümanlar, sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin!’’
Şükrü Karatepe ile aynı dönemin belediye başkanı olan Tayyip Erdoğan ondan 18 yıl sonra “... dininin, kininin davacısı bir gençlik istiyorum!” diyerek Milli Görüş Gömleği’ni yeniden giyiyordu.

İMAM HATİPLER VE TRT
Unutulmasın ki IŞİD ve öncesindeki cihatçı Müslüman kuşak, Kuran ve hadis okutularak medreselerde yetiştirilmiş kuşaktır. Türkiye’de imam hatip okullarında ve ilahiyat fakültelerinde IŞİD’ci çizgiye uygun nesiller imal edilmektedir. Bu okullara Vehhabi Suudiler 50 yıldır para yağdırmaktadırlar.
Sadece bu da değil. Bugün Türkiye’de onlarca televizyon kanalında IŞİD zihniyetindeki sakallı tipler propaganda yapıyor. Bu terörist propagandayı da İslam dinine hizmet gibi gösteriyorlar.
Devletin en önemli medya kuruluşu olan TRT’de bile artık IŞİD çizgisindekiler boy gösterebiliyor.
Düşünün ki hoca kabul edilen bir softa, “7 yaşındaki kız çocuğu 70 yaşındaki birisiyle evlenebilir!” diyor, bunu da Kuran’a ve sünnete dayandırıyordu. Ve bu adam Kızılcahamam’da AKP il başkanlarına ders veriyordu.
Böyle yetiştirilen siyasetçiler, İslamcı terörle mücadele edebilir mi?

ÇÖZÜM BELLİDİR
Buradan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı uyarıyorum:
Teröristleri kınamak yetmez; onların yetiştirildiği ortamı yok etmek gerekir. “Yeni Türkiye” planı uyarınca Türkiye’de eğitim, IŞİD kafalıların eline verilmiştir. Bunlardır 10. Yıl Marşı’nı, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni yasaklayanlar... Bu kafaların yetiştirdiği kuşaklar; teröristlerin malzemesi olacaktır. İleride tek tek terörist saldırıların yerini sokak çatışmaları alabilir.
Bu yüzden Sünni mezhepçi eğitim, slogan ve siyaset bırakılmalıdır.
Suriye hükümeti ile yürütülen ve bizi hiç ilgilendirmeyen bu çatışmaya hemen son verilmeli; PKK ve IŞİD’e karşı işbirliğinin yolları aranmalıdır.
Çözüm, daha çok polis değil daha laik bir eğitim ve komşularla işbirliğidir.
Bunlar yapılmazsa sorun can kaybını da aşar ve rejim sorunu haline gelir.
Kurtuluş, görüyorsunuz ki “Eski Türkiye”dedir Sayın Erdoğan!