Trabzonspor’dan ne bekleniyor?

Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta’nın, teknik direktör Ersun Yanal ile görüşmesinin özeti gazetelere şöyle yansıdı: Başkan, sonuna değin hocanın arkasında olduğunu, hoca değiştirmenin takıma yarar değil zarar getirdiğini vurgulayıp şimdilik tepkilere göğüs gerebildiğini dile getirdi. Ersun hoca ise 8. hafta oynanacak Galatasaray karşılaşmasını hedefe koyarak zaman kazanma amaçlı bir yol izledi.

Başkanın tutumu doğrudur. Türkiye’de bir yönetici ne zaman hocanın arkasında ya da yanında olduğunu söylerse o hocanın çalıştırıcılık ömrü kısa olur. Dileriz bu kez, bu genelleme gerçekleşmez de herkes verdikleri sözlerin peşine gider. Ne var ki, Trabzonspor’un Ersun Yanal ile yaptığı anlaşma baştan yanlıştı ve ben bu yanlışlığı Yanal’ın sözleşme imzaladığı gün bu köşeden sizlere aktarmıştım.

Nedeni çok açıktır: Trabzonspor geldiği konumun bir gereği olarak artık şampiyonluk amaçlayan bir yapıdan uzaklaştı. Bordo-mavili takımın yapması gereken, geleceği olan oyuncuları bir araya getirip onların gelişmesini beklemektir. Bu amacı yandaşlara içtenlikle açıklarsanız onlar durumu anlayabilirler. Ancak Trabzonspor bu içtenliği gösterememiştir, seçtikleri hoca ise yetiştirici ya da geliştirici teknik adamlık felsefesinden çoktan ayrılmıştır.

Çünkü Ersun Yanal bizim tanıdığımız, akademik bilginin öncülüğünde yürüyen bir hoca değil artık. Onun da boynuna sarı yılan dolandı. Ersun Yanal futbol üzerine eskisi kadar düşünmüyor. Hocanın sahip olduğu maddi şeyler düşünsel dünyasının üzerine çıktı. Kendi yarattıklarına tapmaya başladı. Bir teknik direktör önemli paralar kazanabilir ama ekonomik açıdan varsıl olduğu anda futbol ile ilişkisi sınırlanır. Bir teknik direktör yaz dinlencesinde yat kiralayabilir, istediği gibi de tatlı hayat içeren tatil yapabilir. Ama bir teknik direktör kendine yat satın alıyorsa ortada bir yanlışlık var demektir. Bu yanlışlığın kökleri de derinlerdedir, gençliğinde ve belki de çocukluk yıllarındadır.

Yatları olan insanlar tanırım. Yıllık park parasının 50 bin dolar kadar olduğunu söylemişlerdir. Yıllık bakım onarım giderleriyle ortaya büyük bir para çıkar. Yat ticareti yaparak masraflarını çıkartıyor denebilir. Ama bu kez de teknik adam takımına yeterince kafa yoramaz. Bu yat ticaretini iş olsun diye gündeme getirmedim. Zamanında Ersun Yanal için bu tür bir şey kulağıma gelmişti de inanmamış, kendisine toz kondurmamıştım. Bakın yıllar sonra ipin ucu nereden elimize geldi?

Futbolda her takım yenilebilir, hiç beklenmedik sonuçlarla karşılaşabilir. Ancak bu takımın adı Trabzonspor ise, lige belli bir hedef koyup 6 karşılaşmada 4 yenilgi alabiliyorsa ortada bir kafa karışıklığı vardır. Futbol futbolcuyla oynanır da kafası karışık teknik adamla hiçbir zaman oynanmaz...