08 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

TSK kördür, savaşamaz!

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

“İyi ki bu generallerle savaşa girmedik” diyenler sıkışınca şanlı ordumuz demeye başladı ve askere Suriye sınırına yığınak emrini veriyor.
Hayır beyler bu ordu Suriye’de savaşamaz çünkü kördür.
Kör eden yani gözlerini çıkaran da ona Suriye’de savaşa hazırlık emrini veren AKP iktidarıdır.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin gözü ve hatta kulağı Genelkurmay Elektronik sistemler (GES) Komutanlığıdır ki o teknik altyapı epey bir süredir AKP milletvekili aday adayı olan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a bağlıdır.
GES tekrar behemehal Genelkurmay’a iade edilmez ise TSK’nın muharebe yeteneği kaybolacağından değil savaş gücü, caydırıcılığı bile her geçen gün eksilecektir.
Peki ülke bekası adına bu kadar önemli olan bu sistem(GES) birkaç yıl önce iktidar zirveleri tarafından niçin mi MİT’e devredildi?
Yapılan hırsızlıklar ile İhvan-ül Müslimin ve El Nusra-YPG-IŞİD gibi soysuzlarla kurulan rezil ilişkiler bu sistem sayesinde Türk Silahlı Kuvvetleri öğrenir endişesinden!
Söyleyin bunun adı ülkeye kast etmek değil midir?
Binlerce yıl mazili Türk Ordusunu kör ve işlevsiz hale dönüştürmenin mazereti olabilir mi?
Anlamakta ve izahta zorlandığım GES’in MİT’e devir sürecinde Genelkurmay Başkanı olan Necdet Özel’in tutumudur.
Bir Genelkurmay Başkanı açık bir zillet olan böyle bir uygulamaya niye direnip engel olmaz?
Sakın bana “Özel Paşa hükümete gidip mahzurlarını iletti” demeyin... Bu iş “ilettim-yapmadılar” ile geçiştirilecek bir konu değildir zira Orduyu kör etmekle, topyekün terhis etmek arasında bir fark yoktur ki böyle bir uygulama ancak işgal günlerinde yaşanabilir!
Ne mi yapabilirdi?
Canlı basın toplantısı ile milletin karşısına geçilip, yapılanın Türkiye’ye kast etmek olduğu anlatılır ve üniforma orada çıkarılırdı ki emin olun Necdet Özel bunu yapsaydı Necip Torumtay misali kahraman gibi hatırlanacaktı, oysa emekli olacağı iki ay sonra nasıl ve kimler gibi hatırlanacağı ortadadır.

Baykal ve Mesut Yılmaz bunu niye yaptı?
Şöyle bir empati yaptım:
Deniz Baykal ile Mesut Yılmaz’ın yerinde olsam Cumhurbaşkanının davetlerine icabet eder miydim. 
Düşündüm taşındım ve kesin bir hükme vardım:
Asla etmezdim...
Yahu bu Tayyip Erdoğan değil midir, kendi siyasi geleceğinin önünü açan yani yapılan değişiklikle Siirt’ten milletvekili seçilmesine vesile olup Başbakan olmasını sağlayan Deniz Baykal için malum kaset ortaya çıktığında meydan meydan gezip, “O kaset ne özeli, genel genel” deyip hedefe oturtan! 
Yine bu Tayyip Erdoğan değil midir Meclisin daha önce akladığı bir olayı kendi iktidarında tekrar Meclis’e getirip, Mesut Yılmaz’ı Yüce Divan’a gönderen. 
Bütün bunlar olacak ve Tayyip’in davetine gideceğim... Vallahi billahi ben gitmem...
Sakın bekara karı boşamak kolay demeyin, bu satırların yazarı isteseydi yani 13 yılda Erdoğan’a kapalı kapılar arkasında bir kere gidip eğilseydi, onun en yakınında olabilirdi ki Yiğit Bulut bile ona sığınabildi ise hemşehrisi ve geçmişte yakın tanışıklığı olan bizler bunu yüz kere başarabilirdik.
Hülasa yanlış yaptın Deniz Bey, olmadı Mesut Yılmaz!