04 Mayıs 2024 Cumartesi
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Felsefede tanrı konuşulmayacak

MEB’in müfredat taslağında felsefe dersinin içeriği tamamen değişti. Amacı sorgulamak olan felsefe dersi, felsefe tarihine dönüştü. Din felsefesi konusuyla birlikte tanrının varlığıyla ilgili görüşlere yer veren ünite de kaldırıldı

Felsefede tanrı konuşulmayacak
A+ A-

Özlem Konur Usta
[email protected]

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), lisede okutulan felsefe dersinin içeriğini tamamen değiştirmeyi planlıyor. Tartışmaya açılan müfredat taslağında “Bilgi felsefesi”, “Varlık felsefesi”, “Ahlak felsefesi”, “Sanat felsefesi”, “Din felsefesi”, “Siyaset felsefesi”, “Bilim felsefesi” konuları yer almadı. Taslağa göre ilkçağ felsefesinden başlayan ders aydınlanma felsefesi ve çağdaş felsefeyle son bulacak. Din felsefesiyle birlikte ateizm, deizm gibi tanrının varlığıyla ilgili görüşlere yer veren konular da müfredattan çıktı. Akdeniz Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şahin Filiz, “Taslak 2009’daki müfredattan daha geri. 2009 programı felsefe tarihiyle beslenerek yepyeni bir program oluşturulmalı” dedi.

MEB’in tartışmaya açtığı müfredat taslağında felsefe dersi felsefe tarihine dö-nüştürüldü. Müfredatta yer alan “Bilgi felsefesi”, “Varlık felsefesi”, “Ahlak felsefesi”, “Sanat felsefesi”, “Din felsefesi”, “Siyaset felsefesi”, “Bilim felsefesi” ünitelerinin yerine “İlk Çağ felsefesi”, “Orta Çağ felsefesi”, “ Rönesans ve 17. yy. felsefesi”, “Aydınlanma felsefesi”, “Çağdaş felsefe” üniteleri oldu. Böyle olunca programın amaçları içerisinde yer alan “Felsefenin cevap aradığı temel sorulara karşı farkındalık geliştirmeleri, bu sorulara farklı cevaplar geliştirmeleri ve bunları savunmaları, felsefenin diğer disiplin alanlarıyla ilişkisini kavramaları, felsefenin yöntem ve tekniklerini günlük yaşamlarında uygulamaları” ifadeleri havada kaldı. Felsefenin cevap aradığı temel soruların ne olduğu bile müfredatta açıklığa kavuşmadı.

İKİ PROGRAM BİRLEŞTİRİLMELİ’

Prof. Dr. Şahin Filiz, 2009’da hazırlanan mevcut müfredata felsefe dersinin amaçlarının daha açık ve öğretici ifade edildiğini söyledi. Filiz, Aydınlık için mevcut müfredatı ve taslak programı karşılaştırdı. Şahin Filiz, şu açıklamayı yaptı:

Mevcut programda yer alan amaçlar daha açık ve öğreticidir. Programın içeriği ve öğretim yöntemi, sistematik felsefeye dayanmaktadır. Bu yararlı ve olması gerekendir. Başka bir deyişle, felsefe nedir sorusundan, felsefenin temel problemleri olan varlık, bilgi, ahlak ve sanatı içine alan bir program olarak, taslak programdan yetkin ve daha verimlidir. Bununla birlikte mevcut program, felsefe tarihi bilgisi bakımından eksiktir. Felsefe tarihi programı ile beslenirse, sistematik felsefe içeriği tamamlanmış olur. Felsefe öğretim taslak programı, mevcut olandan daha geridedir. İçeriği, felsefe tarihiyle doldurulmuştur. Felsefe, bu noktada sistematik ve kuramsal niteliğini yitirmektedir. Mevcut programın sahip olduğu sistematik yöntemden yoksundur. Demek ki taslak programla, bir yandan felsefe tarihe boğularak sıradanlaştırılmakta, diğer taraftan kuramsal öğretim gücü zayıflatılmaktadır. Üstelik taslak programda temel beceri ve yeterlilikler madde madde sıralanırken, sistematik ve kuramsal bir amaç güdülmesine rağmen, verilen programın salt tarih bilgisi düzeyinde kalması bu amaçlarla çatışmaktadır. Bir felsefe profesörü olarak iki programın snekronik (eş zamanlı) bir tarzda, dengeli ve akılcı bir yolla birleştirilmesini öneriyorum. Doğu-Batı sentezini de içerecek şekilde doyurucu bir felsefe tarihi bilgisiyle, felsefenin temel sorunlarını kuramsal ve sistematik olarak ele alan holistik (bütünselci) yepyeni bir program yaratılabilir.

OKULUN AMACI SINAV OLDU

Adem Şahin / 7’nci sınıf öğrencisi

Sınav sistemi devam ettikçe öğrencilerden başka alanlarda başarı beklemesinler. Sınav stresi yüzünden kendimizi başka alanlarda geliştiremiyoruz. Okula gelme amacımız sınavlarda başarı kazanmak. Eğitimi keyifli veya öğretici bir iş değil de mecburiyet olarak görüyorum.

TEK TİP İNSAN İSTİYORLAR

Leyla Akpınar / Veli

Müfredatı kurcalayacaklarına eğitim sistemindeki sorunları çözsünler öncelikle. Çocuklara okullarda ne kitap okutuluyor ne bilimsel bir çalışma yaptırılıyor. Çocuklar, sadece sınavda geçmek için ezberliyorlar? Evrim konuları çıkarılıyormuş. Zaten istedikleri şey tek tip insan yetiştirmek. Sormasınlar, araştırmasınlar onların her söylediğine sorgusuz sualsiz inansınlar.

Son Dakika Haberleri