Gabbard: Biden Rusya ile bir savaşı önleyebilirdi

Rusya'nın NATO'nun kuşatmasına karşı başlattığı askeri operasyon tartışılmaya devam ediyor. ABD kamuoyunda yapılan bir tartışmada Eski Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi Üyesi Gabbard Biden'in Ukrayna'nın NATO üyesi olmayacağını garanti ederek operasyonu önleyebileceğini kaydetti.

İşte o diyalog:

BİDEN UKRAYNA GARANTİSİ VEREREREK OPERASYONU ÖNLEYEBİLİRDİ

Her şeyden önce Başkan Biden, çok basit bir şey yaparak bu krizi sonlandırabilir ve Rusya ile bir savaşı önleyebilirdi. O da Ukrayna'nın NATO üyesi olmayacağını garanti etmekti. Çünkü Ukrayna’nın NATO'ya üye olması demek, ABD ve NATO birliklerini doğrudan Rusya'nın kapısına dayamak ve Putin'in de belirttiği gibi Rusya’nın milli güvenlik çıkarlarını baltalamak demektir.

Şu bir gerçek, Ukrayna NATO’ya üye olması çok ama çok düşük bir ihtimal. O zaman soru şu: Başkan Biden ve NATO liderleri, bunu neden böyle söylemiyor?

ABD RUSYA'YA KARŞI SOĞUK SAVAŞ ALGISINI PEKİŞTİRİYOR

Evet, ABD Ukrayna’nın NATO üyeliğini garanti ediyor ama savaşın önlenebileceği gün gibi ortadayken, neden bu duruma gelindiği açıklığa kavuşturulmalı.

Ve anladığım kadarıyla bu şunu gösteriyor: ABD ve NATO, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesini istiyor. Neden bunu istiyorlar?

İlk neden: Bu politika, Biden yönetimine, Rusya'ya ve Rus halkına karşı günümüzün modern bir kuşatması olan gaddarca yaptırımları uygulamak için açık bir bahane veriyor.
İkinci neden: Bu politika, “Soğuk Savaş” algısını pekiştiriyor. Biliyorsunuz, askeri-endüstriyel kompleks, bu durumdan çıkar sağlayan taraflardan biri. Bunlar, Biden yönetimini açıkça kontrol ediyorlar. Washington'da, her iki taraftaki gerilimi yükselten savaş tacirleri, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesini sağlarlarsa, o zaman dünya “Yeni Soğuk Savaş”a kilitlenecektir.

BEDELİ AMERİKAN HALKI UKRAYNA HALKI RUSYA HALKI ÖDÜYOR

Böylece askeri-endüstriyel kompleks, El Kaide ile “savaşmaktan” veya El Kaide için silah yapmaktan çok daha fazla para kazanmaya başlayacak. Peki bedeli kim ödüyor? Bedeli Amerikan halkı ödüyor, Ukrayna halkı ödüyor, Rus halkı ödüyor. Bu politika, milli güvenliğimizi baltalıyor ancak politikacılarımızın çoğunu kontrol eden askeri-endüstriyel kompleks kazançlı çıkıyor. Neticede bankanın yolunu tutan onlar oluyor.

TUCKER CARLSON: HER İKİ TARAFTAN DA GÖRDÜNÜZ

-Bir milletvekili ve silahlı kuvvetlerimizin bir mensubu olarak bunu her iki taraftan da gördünüz. Bu konuda güvenilir bir görüşünüz olduğunu düşünüyorum.

TULSİ GABBARD: TEK DUYDUĞUMUZ SÖYLEM DEMOKRASİ

-Bu meseleyi dikkatlice inceledim Tucker ve bir siyasi liderin, Amerikan halkına bu politikayı haklı çıkarmak için kullandığı veya kullanabileceği herhangi bir faydalı durum bulamadım. Tek duyduğunuz söylem, “demokrasiyi savunmak zorundayız”. Bu “demokratik ülkeyi” (Ukrayna) savunmak zorundayız. Ama çok iyi bildiğiniz gibi, mevcut başkan (Zelensky) muhalefeti susturuyor, muhalifleri tutuklatıyor, hapse atıyor ve kendisi için hayati olduğunu düşündüğü televizyonları kapatıyor. Bunun nedeni, hükûmetimizin Ukrayna Cumhurbaşkanının, kendi ülkesindeki muhalefeti ortadan kaldırmaya yönelik otoriter eylemlerini kamuoyu önünde desteklemesidir. Bu mesele, bir cevabı hak ediyor ve bu durum bize tanıdık geliyor. Çünkü bu, ne yazık ki kendi ülkemizde yaşadığımız durumları anımsatıyor. Başkan Biden veya herhangi biri, demokrasiyi savunduğumuzu nasıl dürüst bir yüz takınarak söyleyebiliyor, anlamakta güçlük çekiyorum.

TUCKER CARLSON: ONLARIN DEMOKRASİSİ

-Tam da onu söyleyecektim. Lafı edilen bu “demokrasi”, kulağa “onların demokrasisi” gibi geliyor.