Melek Karolina, Türk babasını arıyor

Melek Karolina'nın yürek burkan hikayesi... Biz onu bize gelen bir telefonla tanıdık. Yüreğimize dokunan bu hikayeyi bir de ilk ağızdan, annesinin arkadaşından dinleyelim ve elimizden geldiğince dünyalar güzeli Melek'e yardımcı olalım istedik.

O, BİR AŞK BEBEĞİ…

Melek’in annesi Moldovalı ancak babası iddialara göre Türk. 22.03.1973 Moldova doğumlu olan Vera 2000’li yıllarda Türkiye’de yaşar. Burada gönlünü 1965 doğumlu Önder D.’ye kaptıran Vera, bu birliktelikten hamile kalır. İşte, Melek’in yürek burkan hikayesi de burada başlar. Vera ile Önder D. bilmediğimiz bir nedenden ötürü evli değildirler. Üstelik Vera, Türkiye vatandaşlığı alabilmek için Türk vatandaşı Yaşar K. ile evrak üzerinde bir evlilik yapar. Hamile olduğunu öğrenen Vera bu haberi Önder D. ile paylaşır. Ancak, Önder D. bebeğin kendinden olduğuna inanmaz. Doğumun ardından da Önder D. iddialarını sürdürerek bebeğin kendine hiç benzemediğini belki de Vera’nın evli olduğu Yaşar K.’ya ait olabileceğini söyler. Zaten, Melek bebeğin nüfusunda ki baba hanesinde de resmi eş olarak görülen Yaşar K.’nın adı bulunmaktadır. Vera, Önder D.’nin iddialarına çok içerlese de bir DNA testi yaptırır ve Önder D.’ye bebeğin babası olduğunu ispat eder. Ayrıca resmiyette eşi olarak görülen Yaşar K. ile Sarıyer Mahkemesi’nde görülen davada bebeğin gerçek babası olmadığı konusunda anlaşırlar ve Melek’in velayeti annesi Vera’ya verilir. Daha sonra Önder D. bebeği kabul etse de Vera çok kırıldığı için 4 yaşına gelmiş olan kızı Melek’i de yanına alarak doğup büyüdüğü Moldova’ya geri döner.

Vera, memleketine geri dönüş yaptığında ne yazık ki çok hastadır. Bu süreçte Vera’nın yanında yalnızca yakın arkadaşı olan Elena vardır. Elena, Vera’nın sağlığı ile alakalı gerekli yerlere başvurularda bulunur. Ancak hayatını Rusya’da bulunan Kaluga şehrinde devam ettiren Elena, sürekli olarak Vera’nın yanında kalamaz ve yaşadığı yere geri dönüşünde sık sık arkadaşının kızı Melek’i de yanında getirir.

AMELİYAT HATASI…

Vera, çok da önemsenmeyen ve küçük ameliyatlar grubunda yer alan apandisit ameliyatına girer ve ameliyattan sağ salim çıkmayı başarır. Ameliyattan sonra iyileşmesi beklenen Vera’nın durumu aksine her geçen gün çok daha kötüye gitmektedir. 8 ay boyunca acılar içerisinde kıvranan Vera’nın ameliyatı sırasında çok büyük bir hata yapılarak karnında sargı bezi unutulduğu anlaşılır fakat artık her şey için çok geçtir. Hastane yetkilileri tarafından bu hatanın üstü kapatılırken ne yazık ki Vera acılar içerisinde ruhunu teslim eder.

Ağrılar ile geçen bu 8 aylık dönemde Vera, başına gelebilecekleri tahmin etmiş ve yakın arkadaşı Elena’ya kızı Melek’in resmi olarak velayetini vermiştir. Elena, arkadaşı Vera’nın ölümünün ardından hızla resmi makamlara başvurur ve Melek’in Rus vatandaşı olmasını sağlamanın yanı sıra resmi olarak koruyucu annesi olur. Elena, 8 yıldır Melek’e anne yokluğunu hissettirmemek adına var gücü ile uğraşsa da Melek büyüdükçe hayatı ile ilgili sorular sormaya başlar ve Elena’nın Melek’e gerçekleri anlatmaktan başka şansı yoktur.

Babasının Türk olduğunu öğrenen Melek o günden itibaren büyük bir baba hasreti duymaya başlar. Bu nedenle de koruyucu anneliğini üstlenen Elena, kızını bu hasretten kurtarabilmek adına sesini duyurmaya uğraşır. İşte, bizler de yakın arkadaşının kızına gönülden annelik yapmayı başaran ve tam sekiz yıldır tüm gereksinimlerini bir anne titizliği ile gideren Elena’nın sesini duyurabilmesine ve Melek’in baba hasretini gidermesine vesile olabilmek adına onların hikayesini sizlerle paylaştık.

BABASINA KAVUŞUR UMUDU İLE İNGİLİZCE ÖĞRENİYOR

Cıvıl cıvıl ve dünyalar güzeli bir kız olan Melek belki babasını bulur umudu ile İngilizce dersleri alıyor. Ona annelik yapan Elena ise amacının asla Melek’i babasına vermek olmadığının altını çiziyor. Vera’nın ölmeden önce kendisine kızının babası Önder D.’nin aslında iyi bir adam olduğunu ve ona ulaşırlarsa kızını sahipleneceğini söylediğini belirten Elena, bu nedenle gün geçtikçe hızla büyümeye devam eden Melek’in en azından psikolojik gereksinimlerini karşılamak adına babasını bulmanın önemli olduğunu düşündüğünü belirtiyor.

Melek’in asıl memleketi olan Türkiye ile bağlarının da kopmamasını istediğini belirten Elena’nın tek amacı kızının babasını tanıması. Henüz annesinin karnındayken farklı acılar ile sınanmaya başlanan ve çok küçük yaşta annesini kaybeden Melek’in babasını bulabilmesine sizler de yardımcı olabilirsiniz.

Lütfen, Melek’in özlemine destek olun ve onun sesini gerçek babasına duyurabilmesi adına hikayesini paylaşın. Biz biliyoruz ki hemen herkes bu hikayeyi yüreğinde hissedecek ve Melek’e çare olabilmek adına elinden geleni yapacak. Unutmayın, Melek bizim kızımız… Yunus Arakız/Moskova - haber7.ru