02 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

YÖK yine aceleye getirdi

Yeni üniversite sınav sistemi karmaşa yarattı. Sistemin apar topar yapılmasını eleştiren eğitimciler, adaylarda baraj düşüncesinin stres yaratacağını vurguladı

YÖK yine aceleye getirdi
A+ A-

MİLYONLARCA öğrenciyi yakından ilgilendiren üniversite sınav sistemi önceki gün Yükseköğretim Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç tarafından açıklandı. Yüksek Öğretim Kurumu Sınavı adı verilen sisteme göre, öğrenciler bir gün içinde iki sınava girecek. Yeni sisteme göre, adaylar ilk oturumdan 180 puan üzeri alınca ikinci oturuma girmeye hak kazanacak. Ancak sınavın aynı gün olması nedeniyle adayların puanlarını bilmeden ikinci oturuma girmesi sistemle ilgili soru işaretlerine neden oldu. Aydınlık’a konuşan eğitimciler, adayların ‘acaba barajı geçebildim mi?’ kaygısı ile ikinci oturuma girmesinin yanlış olduğunun altını çizdi.

‘BU SİSTEMDEN DE DÖNECEKLER’

- Ölçme ve Değerlendirme Bölümü Öğretim Üyesi emekli Prof. Dr. Nizamettin Koç: Bu kadar hızlı bir şekilde değişikliğe gidilmesi kaygı verici. Açıklanan yeni üniversite sistemi yine acele hazırlanmış... Öğrencilerin bir gün içinde arka arkaya sınava girmesi doğru değil. Ayrıca ilk oturum için 180 barajını getiriyorsunuz ve sınav sonucunu açıklamadan ikinci sınava girip girmemesi kararını çocuğun kanaatine bırakıyorsunuz! Böyle şey olur mu? Çocuk tahminen ne kadar yaptım diye kafasındaki sorularla nasıl bir başka sınava girebilir? Yani açıklanan sınav sistemiyle şunu gördük; yine bir anda oldubittiye getirilmiş bir değişiklik. Bu sınav sisteminin de yanlışlarını gördükten sonra yine başa dönecekler. Çünkü çözüm değil. ‘Daha yalın’ adı altında tamamen daha da karmaşalara yol açacak bir değişikliktir. Bir kere ciddi uzmanlık çalışmaları yok. YÖK başkanı puan türünü 18’den 5’e indirdiklerini de açıkladı. O zaman sormak lazım; 18 puan türüne göre öğrencileri üniversiteye yerleştirme sistemini de siz getirmediniz mi? Ne oldu da şimdi yine yakın bir sisteme geri dönüyorsunuz. Bu kararları alırken hangi araştırmayı yaptınız? Esen rüzgâra göre bir değişiklik olduğu görünüyor. Geleceği etkileyen bu tür uygulamaların apar topar alınması kabul edilemez.

‘ASIL SORUN NİTELİKLİ EĞİTİM’

- Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İstanbul Şube Başkanı Kürşat Yıldız: Üniversite sınav sistemi bir kısır döngü içerisine girdi. Düşünülmeden, plan ve program yapılmadan sistemde her gün değişiklik yapıyorlar. Bu değişikliğin tek gerekçesi var: Topluma yansıyan sınav stresini gelen tepkiler üzerine ortadan kaldırmaya çalışmak. Birkaç haftaya yayılan sınavları tek haftada bitirerek işin kolayına kaçma yolunu seçtiler. Türkiye’nin asıl sorunu sınav sistemi değil üniversitelerin ve eğitimin her okulda eşit ve nitelikli olmaması. Nitelikli eğitim veren üniversitelerin sayısı çok sınırlı. YÖK’ün geçen sene kendi yaptığı ankete göre, binlerce öğrenci bir üniversiteye yerleşecek puanı aldığı halde tercih yapmadı. O kontenjanlar neden boş kaldı? Çünkü adaylar ve aileleri tercih edilmeyen üniversitelerde ve bölümlerde iş imkânı olmadığını düşünüyor. Şu an adaylar belirsizlik ve güvensizlik içinde. Yapboz sistemiyle deneme-yanılma yaparak bir yere varamayız. Eğitimcilerin görüşleri alınmalı, uzmanlarla çalışıp sorunun temelden çözülmesi lazım. Adaylara ve topluma güven veren bir sistem getirilmeli.

‘GENEL BAŞARIYI DÜŞÜRÜR’

- Vatan Partisi Bilim ve Üniversite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Semih Koray: Yeni sınav sistemi, yalın ve sadeleş
tirme yaptık diye ortaya atıldı. Neye göre sadeleştirme yaptılar? Sabah sınava giren aday üzerinde baraj baskısıyla ikinci sınava girecek. Bu tamamen başarısızlığı beraberinde getirecek. Bir günde 200 soru çözen bir beyin verimli ve başarılı olamaz. Bunun acilen değiştirilmesi gerekiyor. En azından iki güne yayılmalı. Genel başarıyı büyük oranda düşüreceğini söylemek şimdiden mümkün. Herkesin dilinde bir ‘sadeleştirme’ kavramı var. Fakat bunun altı boş. Bilimsel bir araştırma yapılmadan, sonuçları hesaplanmadan alelacele verilmiş bir karar. YÖK’ün acilen eski sistemle yeni sistemin karşılaştırmasını yapıp, yeni sisteme neden geçildiğini, neye dayanarak bu kararı aldıklarını kamuoyuna somut bir gerekçeyle açıklaması gerekiyor.

‘150’Yİ GEÇEMEYEN ÇOK OLACAK’

- Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım: Alelacele, plansız ve uzman görüşleri alınmadan hazırlanan bu yeni sistemi doğru bulmuyoruz. Öğretim yılının başlamasının ardından böyle bir sistem değişikliğine gidilmesi aksaklıklara yol açacak. Yeni sisteme göre, öğrenciler lisans için ilk oturumdan 180 puan ve üzeri almak zorundalar. Ancak öğrenci sınav sonucunu bilmeden nasıl bir yol izleyecek? Sınav sisteminde kanaat olmaz! Bu sistemdeki en büyük hata. 2 milyonun üzerinde çocuk ikinci sınava da girecek. Örneğin, bu yılki sınavda 2 milyonu aşkın öğrenci YGS sınavına girdi, LYS’ye ise 1 milyon aday başvurdu. Neden yarı yarıya bir düşüş oldu? Çünkü sonuçlarını aldılar. Bu sistem çocuklar üzerindeki sınav stresini daha da artırır. Öğrenciler ilk oturumda sadece Türkçe ve matematik soruları çözecek. Bu ülkede ne yazık ki milyonlarca öğrenci matematikte başarılı olamıyor. Bu öğrenciler yeni sistemde Türkçeye yönelecek. Peki, Türkçede yanlış yapmayacaklar mı? Elbette olacak. Yalnızca Türkçe matematik sorulması yanlış... Bakın göreceksiniz 150 barajını bile geçemeyen çok sayıda öğrenci olacak. Çünkü öğrenciler matematik yapamasa tarih, din kültürü, fen derslerinin sorularını çözüyorlardı.

Son Dakika Haberleri