26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD'yi besleyen Işid

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ve Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey 21 Ağustos günü Washington'da basın temsilcileri ile bir araya geldi. Hagel ve Dempsey'in üzerinde durduğu hususları tekrar hatırlatalım:

IŞİD dengesiz, ruh hastası ve bütün insani değerlerden yoksun bir terör örgütüdür;

Suriye-Irak sınırı ortadan kalkmıştır;

IŞİD'e karşı Irak'ta yapılan operasyonların benzeri Suriye'de de yapılabilir;

IŞİD uzun bir müddet tehdit olarak kalacaktır;

IŞİD'e karşı hava operasyonları etkili sonuçlar verir ancak tek başına yeterli değildir;

ABD özel kuvvetlerden bir paraşüt birliği Suriye'de IŞİD'in elinde mevcut olan Amerikalı rehinelerin kurtarılması için Suriye içinde operasyon düzenlemiş ancak rehineler ve onları ellinde tutanlar bulunamamıştır;

IŞİD'e karşı bölgesel bir güç teşkil edilmeli ve yok edilmesi için çalışılmalıdır. Irak ordusu ve Peşmerge'ye verdiğimiz destek misali IŞİD'e karşı ekonomik, siyasi ve askeri işbirliği yaygınlaştırılmalıdır.

BU KADAR RUH HASTASINI

KİM ÖRGÜTLEDİ!?

Bölgesel otoritelerin, yoksulluğun, cahilliğin, tüketim kültürünün, mafya hukukunun ve en nihayet terörün oluşumundaki sorumlukları aşikâr. Ancak, ABD ve AB devletleri, bölgemizin yaşadığı derin tahribat ve dengesizliklerde en büyük pay sahibidir. Etnik ve mezhep çatışmaları körükleyen; terör örgütlerini silahlandıran; büyümelerine göz yuman; terör yapılanmalarını besleyen; en aşağılık otoritelerle mükemmel ilişkiler kuran; IŞİD başta olmak üzere terör virüslerinin Batı ve ABD nezdindeki faaliyetlerine sessiz kalan; kargaşa ve savaştan beslenen; gerici-yobaz oluşumların önünü açan; dini-imanı yalan, dolan ve talan üzerine kurulu merkezlerdir. Dengesiz ve ruh hastası olarak ad ettikleri IŞİD canavarının Irak ve Suriye'de palazlanmasını sağlayanlar, IŞİD terör virüsünün yayılmasına çanak tutanlar kendileridir. Kendi itirafları ile IŞİD saflarında binlerce İngiliz, Amerikalı, Fransız, Alman, Hollandalı ve daha nice Batı devletlerinden dengesiz ve ruh hastası mevcuttur. Dünya'nın bütün ülkelerinden dengesiz ve ruh hastaları nasıl organize edildi? Hangi ülkeler üzerinden taşındı? Bu kadar büyük bir sayının uzak diyarlardan gelerek Irak ve Suriye'ye nasıl musallat edildi? "Musul bankalarını soydular" palavrasından önce milyonlarca dolar gerektiren bu faaliyetleri kim finanse etti? Bu hasta zihniyetin eğitiminden hangi camiler, medreseler, dernekler, partiler, hükümetler sorumluydu? Bu virüsü besleyen bataklık nedir? Sinekler tehdit olarak gösterilip sinekleri üreten ve besleyen merkezler kimdir? El Kaide, ÖSO, El Nusra, IŞİD, İslam adına kurulan onlarca dengesiz ve ruh hastası yapılanma ve yarın başka fantom isimlerle zembille indirilip hayatımızı cehenneme dönüştüren yeni yapılanmaların olmayacağını kim garanti edebilir? IŞİD ve türevlerine karşı BM Güvenlik Konseyi kararı için neden yıllarca beklediniz? IŞİD üzerinden pisliklerinizi, dengesiz ve ruh hastası zihniyetlerinizi, talan ve yalanlarınızı aklıyorsunuz.

IŞİD'TEN EN KAZANÇLI

ÇIKAN ÜLKE ABD

ABD özel kuvvetlerin Amerikalı rehineleri kurtarmak amacıyla Suriye toprakları içinde operasyon yaptığı bir büyük yalandan ibarettir. Paraşüt birliği ve operasyon görüntülerin ne zaman ve nerede çekildiği meçhul. Kaldı ki, delik deşik olmuş Suriye-Türkiye veya Suriye-Irak sınırında bir bölge de olabilir. "IŞİD'e karşı ne yapılması gerekiyorsa yapılıyor" algısı yaratılıyor. Kafası kesildi diye iddia edilen Amerikalı gazetecinin ABD toplumunda yarattığı infialin gazını almak ve ABD-IŞİD ilişkisini örtbas eden etmek içindir. Aynen 11 Eylül İkiz kuleler operasyonu gibi IŞİD'ten en kazançlı çıkan ülke ABD olmuştur:

-IŞİD üzerinden Barzanistan'a güç katar.

-IŞİD üzerinden PKK'yı bölgesel bir güç haline dönüştürür.

-IŞİD üzerinden Irak'ı fiilen bölebilir.

-IŞİD üzerinden Suriye'yi işgal eder ve bölebilir.

-IŞİD üzerinden Türkiye'yi tehdit eder, bir bölümünü işgal eder ve bölebilir.

-IŞİD üzerinden Irak ve Suriye petrol ve doğalgazını kontrol edebilir.

-IŞİD üzerinden Suudi Krallığını tehdit eder, işgal edip bölebilir.

-IŞİD üzerinden İran Bağdat ve Şam ile yakınlaşabilir.

-IŞİD tehdidi üzerinden Hatay'ı ısıtır ve 1938'de olduğu gibi bağımsız bir Hatay devleti kurabilir.

-Musallat olacağı Hatay üzerinden, Suriye, Türkiye, Irak, Barzanistan, Lübnan ve Kıbrıs üzerinde ama özellikle Doğu Akdeniz havzasına kazık dikebilir.

Ne diyordu meşhur İngiliz sözü: "Devletlerarası ilişkilerde daim dostluklar-düşmanlıklar yoktur, daim çıkarlar vardır." 21. yüzyılın en muazzam buluşu olan 'sırf sorun ve sıfır ilişki' mucidi derin Strateji uzmanı Davutoğlu bu basit ilkeyi biliyor mu?