AKP standardı: Gezicilere yasak İHH’ya serbest
31 Mayıs. Gezi’nin 1. yıldönümü.
Taksim manzaraları.
Öğle saatleri.
Tamam: Polis çok.
25 binin çoğu Taksim’de galiba.
Hazırlık: Yollar henüz açık. Gezi hariç.
Meydan: Tenha.
İstiklâl Caddesi: Mağazalar açık.
Caddeye açılan bütün yollar tutulmuş.
Sadece tekli geçişlere izin var.
***
Saat: 15.00. Polis hareketlendi.
Meydan: Kapatıldı.
Trafik: Kesildi.
İstiklal Caddesi dilimlendi.
Ara sokaklar: Tutuldu.
Özet: AKP, Taksim’i yine “kurtar”dı.
Dikkat: AKP bunu sık yapıyor. Hep yapıyor.
Soru: Nereye kadar?
***
Saat: 16.00.
İstiklal’de demografik “temizlik” tamam.
Ahalinin dağılımını veriyorum.
Vatandaş: 300-500 kişi.
Turist: Az sayıda.
Gazeteci: 200-300.
Polis: Ben “mebzul miktarda” diyeyim.
Siz “binlerce” anlayın.
AKP’nin “tedîb” formülü:
Vatandaşı azalt, polisi çoğalt. Aşırı “zor” kullan.
***
Caddede vatandaş neredeyse yok.
Polislerle konuşuyorum: Sivil, resmi.
40 yıldır olaylı gösterilere katılırım.
Bu kadar çok “polis sohbeti” hatırlamıyorum.
Şaşırttılar: Çünkü ketum değiller.
***
Polislerin de çoğu gencecik.
Göstericilerden belki ortalama 5 yaş fazla.
Çoğunun elinde “akıllı” telefon.
İnternetteler: Haberler için.
Belirgin bir damar: Gidişattan rahatsız.
Saklamıyorlar da.
Erdoğan eleştirileri: Başlarını sallayarak onaylıyorlar.
Cemaat taraftarları mı: Anlayamadım.
Fakat ilk olduğu kesin: Sahadaki polis de AKP’yi eleştiriyor.
***
Başörtülü bir “kız çocuğu” elimi sıkıyor.
“Tanıdınız mı?”
Diyarbakır’daki “Demokratik İslam Kongresi”nden.
Göstericiler arasında HDP’liler de var demek ki.
***
Polis, İstiklal’de gözaltılara başlıyor.
Yanımdaki gençlerden biri ağlıyor. Hırsından.
Adını sordum: Betül.
Sevimli. Hikâyesini anlatmaya hevesli.
4 kısa cümlede özetledi:
“Tayyipçi bir ana-babanın kızıyım.”
“Amcam Fethullahçı.”
“Sünniyim. Bir Aleviyle evlenmeye hazırlanıyorum.”
Üniversiteyi ailesine rağmen bitirmiş.
Meydan okumayı seviyor. Gururlu.
***
Sonrası?
Erdoğan ne dedi:
“Güvenlik güçlerimiz kesin talimat aldı.”
“Gereği neyse A’dan Z’ye yapılacak.”
Öyle de oldu: Gaz, toma, cop, gözaltılar...
AKP standartları yani.
Tek eksik: “Ölüm”dü.
***
31 Mayıs’ın özeti:
Evet: Eylemler yaygındı. 10 kadar ilde sokağa inildi.
Fakat: Kitlesel değildi. Cılızdı hatta. İstanbul’da bile.
***
Sonuç: AKP devlet gücünü kullandı. Sonuç aldı.
Soru: Muhalefet güçlerinin “başarı” diye bir derdi yok mu?
Yapıyorsan kendini ezdirme!
Ezileceksen yapma!
***
Devletin haber ajansından tamamlayıcı bir haber.
İslamcı İHH, “Kudüs ve Mescid-i Aksa Yürüyüşü” düzenledi.
“Vatandaşlar, Sultanahmet Meydanı’ndan Mavi Marmara gemisinin demirli olduğu Sarayburnu’na yürüdü.”
Kesinlikle iyi etmişler.
Fakat: Hani buralar gösterilere kapalıydı?
Sonuç: Gezicilere her şey yasak.
İslamcı olursan her şey serbest.