08 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP standardı: Gezicilere yasak İHH’ya serbest

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

31 Mayıs. Gezi’nin 1. yıldönümü.

Taksim manzaraları.

Öğle saatleri.

Tamam: Polis çok.

25 binin çoğu Taksim’de galiba.

Hazırlık: Yollar henüz açık. Gezi hariç.

Meydan: Tenha.

İstiklâl Caddesi: Mağazalar açık.

Caddeye açılan bütün yollar tutulmuş.

Sadece tekli geçişlere izin var.

***

Saat: 15.00. Polis hareketlendi.

Meydan: Kapatıldı.

Trafik: Kesildi.

İstiklal Caddesi dilimlendi.

Ara sokaklar: Tutuldu.

Özet: AKP, Taksim’i yine “kurtar”dı.

Dikkat: AKP bunu sık yapıyor. Hep yapıyor.

Soru: Nereye kadar?

***

Saat: 16.00.

İstiklal’de demografik “temizlik” tamam.

Ahalinin dağılımını veriyorum.

Vatandaş: 300-500 kişi.

Turist: Az sayıda.

Gazeteci: 200-300.

Polis: Ben “mebzul miktarda” diyeyim.

Siz “binlerce” anlayın.

AKP’nin “tedîb” formülü:

Vatandaşı azalt, polisi çoğalt. Aşırı “zor” kullan.

***

Caddede vatandaş neredeyse yok.

Polislerle konuşuyorum: Sivil, resmi.

40 yıldır olaylı gösterilere katılırım.

Bu kadar çok “polis sohbeti” hatırlamıyorum.

Şaşırttılar: Çünkü ketum değiller.

***

Polislerin de çoğu gencecik.

Göstericilerden belki ortalama 5 yaş fazla.

Çoğunun elinde “akıllı” telefon.

İnternetteler: Haberler için.

Belirgin bir damar: Gidişattan rahatsız.

Saklamıyorlar da.

Erdoğan eleştirileri: Başlarını sallayarak onaylıyorlar.

Cemaat taraftarları mı: Anlayamadım.

Fakat ilk olduğu kesin: Sahadaki polis de AKP’yi eleştiriyor.

***

Başörtülü bir “kız çocuğu” elimi sıkıyor.

“Tanıdınız mı?”

Diyarbakır’daki “Demokratik İslam Kongresi”nden.

Göstericiler arasında HDP’liler de var demek ki.

***

Polis, İstiklal’de gözaltılara başlıyor.

Yanımdaki gençlerden biri ağlıyor. Hırsından.

Adını sordum: Betül.

Sevimli. Hikâyesini anlatmaya hevesli.

4 kısa cümlede özetledi:

“Tayyipçi bir ana-babanın kızıyım.”

“Amcam Fethullahçı.”

“Sünniyim. Bir Aleviyle evlenmeye hazırlanıyorum.”

Üniversiteyi ailesine rağmen bitirmiş.

Meydan okumayı seviyor. Gururlu.

***

Sonrası?

Erdoğan ne dedi:

“Güvenlik güçlerimiz kesin talimat aldı.”

“Gereği neyse A’dan Z’ye yapılacak.”

Öyle de oldu: Gaz, toma, cop, gözaltılar...

AKP standartları yani.

Tek eksik: “Ölüm”dü.

***

31 Mayıs’ın özeti:

Evet: Eylemler yaygındı. 10 kadar ilde sokağa inildi.

Fakat: Kitlesel değildi. Cılızdı hatta. İstanbul’da bile.

***

Sonuç: AKP devlet gücünü kullandı. Sonuç aldı.

Soru: Muhalefet güçlerinin “başarı” diye bir derdi yok mu?

Yapıyorsan kendini ezdirme!

Ezileceksen yapma!

***

Devletin haber ajansından tamamlayıcı bir haber.

İslamcı İHH, “Kudüs ve Mescid-i Aksa Yürüyüşü” düzenledi.

“Vatandaşlar, Sultanahmet Meydanı’ndan Mavi Marmara gemisinin demirli olduğu Sarayburnu’na yürüdü.”

Kesinlikle iyi etmişler.

Fakat: Hani buralar gösterilere kapalıydı?

Sonuç: Gezicilere her şey yasak.

İslamcı olursan her şey serbest.