4 Mayıs Hareketi ve 19 Mayıs

Mustafa Kemal Samsun'a ayak basmadan 15 gün önce, Asya'nın diğer ucunda, Çin'de gençler Versay Antlaşması'na isyan ederek Tiananmen Meydanında toplandılar. Çoğunluğu Peking Üniversitesinden oluşan öğrencilerin talebi netti: 'Çin, Çinlilerindir! Versay'ı yırt!'

Daha sonra Mao Zedong'un "1911 devriminden bile daha ileri" olarak yorumlayacağı bugün, 1950'den beri bizzat Mao'nun önerisiyle Çin'in Gençlik Günü olarak kutlanmaktadır.

4 MAYIS'A GİDEN SÜREÇ
Çin, Almanya'nın işgal ettiği bölgeleri (Beijing'in güneyinde yer alan ve denize kıyısı olan Shandong eyaleti) tekrar alma düşüncesi ile 1917 yılında Almanya ve Avusturya-Macaristan'a savaş ilan ederek, Cihan Harbi'ne İtilaf Devletlerinin yanında girmişti. Savaş sonrası Paris Barış Konferansında İngiltere ve Fransa, Almanya'nın işgalinde olan bu bölgeleri Japonya'ya vermeyi planlamasına karşılık, Çin'in savaş ağaları yönetiminin buna direnmemesi 4 Mayıs'ın fitilini ateşlemişti.
Öğrenciler önderliğinde kitleselleşen hareket, mayıs ayında ders boykotları ile sürdükten sonra Beijing'ten diğer şehirlere, Çin'in geneline yayılmayı başarmıştır. Çoğu üniversitede Japon ürünlerini yakma eylemleri yapılmaya başlanmış, Versay'a direnemeyen Japon yanlısı yöneticilerin istifa etmesini isteyen talepler halkın geneline yayılmaya başlamıştır. Daha da önemlisi işçi-gençlik birlikteliği oluşmaya başladı.
Haziran başında Şangay'da işçiler greve gitmeye karar verdi. Ülkede politik ilkim gittikçe emperyalizm karşıtı oluyor, aydın ve gençler Bolşevik devrimine daha çok ilgi göstermeye başlamıştı. 4 Mayıs'ın belki de en önemli sonucu, Çin bu sayede öncü örgütüne kavuşuyordu: Çin Komünist Partisi (eylemlerden 2 yıl sonra kurulacaktır). ÇKP'nin kurucu kadrosunun 4 Mayıs eylemlerinin önderleri olması tesadüf değildi.

ASYA'NIN BATI UCU
4 Mayıs 1919 günü Asya'nın en batı ucunda ise, Bodrum ve Fethiye işgale uğramıştır. 15 Mayıs günü de İzmir işgal edilir... Emperyalistlere ilk kurşunu atan öncüler vahşice katledilir. Çin'deki savaş ağaları yönetiminin yurtseverlerin taleplerini bastırma meşguliyetinin aynısı İstanbul'da padişah ve işbirlikçi yönetim için de geçerlidir. Aynı gün Bandırma vapuru ile Anadolu'ya geçen Mustafa Kemal, sadece Anadolu'daki halkın değil, bütün bir ezilen dünyanın kurtuluş umudunu taşımaktaydı. Sonuç olarak Asya'nın iki ayrı ucunda, iki köklü uygarlık, emperyalizme karşı ayağa kalkmaktadır.

ÇİN VE TÜRKİYE'DEKİ SÖMÜRÜNÜN İKTİSADİ ARKA PLANI
Başkan Xi Jinping 4 Mayıs'ın 100. Yılı töreninde yaptığı konuşmada özellikle şunu vurguluyordu: "Marco Polo'nun 'her yeri altın' olarak belirttiği Çin toprakları, 4 Mayıs 1919'dan yaklaşık 100 yıl önce, Batı sömürgeciliğinin hedefi olmuştu. Afyon Savaşları ve Japon istilası ile toprak bütünlüğümüz yok sayılıyor, Çin hükümeti eşitsiz anlaşmalara zorlanıyor ve halkımızın direnci kırılmaya çalışılıyordu. Emperyalist saldırganlık halkımıza büyük felaketler getirdi. Çin ulusunun bir çıkış yolu bulması da 100 yıl aldı. 4 Mayıs o günün adıdır." (kaynak: http://paper.ce.cn/jjrb/html/2019-04/30/content_390136.htm- paper.ce.cn)
Xi Jinping'in İngiliz emperyalizmini kastederek "Afyon satarak topraklarımızı yağmaladılar, batı sömürgeciliğinin piyonlarını desteklediler, bizi yabancıların 'insafıyla' yönetilen yarı sömürge bir ülke haline getirmeye çalıştılar" cümlesi akıllara Osmanlı'ya "serbest ticaret" adı altında imzalattıran 1838 Balta Limanı Antlaşmasına çok daha sonra Mustafa Kemal'in söylediği, "Bir milletin geleceği yabancıların lütfuna terk edilemez" sözünü getirmiyor mu?
4 Mayıs ve 19 Mayıs'ın iktisadi ve siyasi arka planında 1800'lerin başında İngiliz emperyalizminin Osmanlı'ya ve Çin'e yönelik aynı sömürgeci politikalarının etkisi vardır. Bu yönüyle de iki kadim devletin kaderi benzeşmektedir. Emperyalizme ve feodalizme karşı mücadelede iki ülke halkları da kader ortağıdır.

AYNI AMAÇLA YOLA ÇIKTILAR
Bu yıl 4 Mayıs ve 19 Mayıs'ın 100. yılı. 100 yıl önce aynı amaçla isyan eden Türk ve Çin halkları, bugün de emperyalizm yer yüzünden yok oluncaya dek aynı kader ortaklığını sürdürecektir. Kim bilir belki de 19 Mayıs'ı gençliğe armağan eden Mustafa Kemal, "Çin'in Kemal'i nerede" diye soran Mao Zedong'un, 4 Mayıs'ı Gençlik Günü ilan etmesine ilham teşkil etmiştir.
Mustafa Kemal'in de dediği gibi: "Şark'tan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün, günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün Şark milletlerinin uyanışını da öyle görüyorum. İstiklal ve hürriyetine kavuşacak olan çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşu, şüphesiz ki terakkiye ve refaha müteveccih vuku bulacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere ve manilere rağmen muzaffer olacaklar ve kendilerini bekleyen istikbale ulaşacaklardır. Müstemlekecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve iş birliği çağı hakim olacaktır. "
4 Mayıs ve 19 Mayıs Çin ve Türk gençlerine kutlu olsun!

Sonraki Haber