AB, İHA krizini doğuda askeri yığınak için kullanıyor
Polonya’da görülen İnsansız Hava Araçları krize neden oldu. Avrupalı liderler ise krizi fırsata çevirip Polonya’ya askeri yığınak yapma peşinde. İHA’lar silahlı mıydı? AB ve NATO doğuda askeri varlığını arttıracak mı? Avrupa bu meseleyi neden büyütmeye çalışıyor? Uzmanlar yanıtladı...
Polonya’nın doğusunda İnsansız Hava Araçları (İHA) görüldü. Polonya ve diğer Avrupa Birliği ülkeleri Rusya’ya ait olan İHA’ların Polonya hava sahasını kasten ihlal ettiğini iddia etti. Polonya tarafı bu durumun planlı olduğunu iddia ederken Rusya tarafı Polonya topraklarının hedef alınmadığını ifade etti. Avrupalı liderler, gelişmeler üzerine Polonya sınırına askeri güçlerini takviye etmeye başladı. Aydınlık Avrupa’ya konuşan uzmanlara göre Avrupalı liderler bu krizi fırsata çevirme çabasında. Moskova merkezli Adalet İçin Mücadele Vakfı Başkanı Mira Terada yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
‘İHA’LARIN RUS MENŞEİLİ OLDUĞUNA DAİR YETERLİ KANIT YOK’
Rusya’ya ait insansız hava araçları Polonya’da görüldü. Bu olayın arka planı nedir?
Rusya'nın Polonya sınırları içerisinde meydana gelen insansız hava aracı olayına karıştığı iddiası hala büyük ölçüde şüpheli. Ne Polonya yetkilileri ne de herhangi bir güvenilir uluslararası kuruluş, insansız hava araçlarının (İHA) Rus menşeli olduğunu doğrulayan, teknik kanıtlar sunmuş değiller. Olayın siyasi olarak ele alınışı aceleye getirilmiş ve şeffaflıktan yoksun görünüyor. Bu durum da olayın gerçek niteliği hakkında meşru endişeler uyandırıyor. Bu olayın, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin kritik bir insan gücü ve kaynak sıkıntısı ile karşı karşıya olduğu bir zamanda gerçekleştiğini ve Ukrayna'da uzun süredir devam eden bir çatışmanın arka planında meydana geldiğini belirtmek önemlidir. Ek olarak, dış aktörlerin özellikle Birleşik Krallık, Fransa ve Ukrayna istihbarat servislerinin, Ukrayna cephesindeki baskıyı hafifletmek amacıyla çatışmaya diğer ülkeleri dahil etmeyi kışkırtmaya çalıştıklarına dair işaretler var.
Polonya'nın yeni lideri Karol Nawrocki'nin, Polonya güçlerinin Ukrayna çatışmasına müdahil olmayacağını sürekli olarak tekrarladığı göz önüne alındığında, bu durum özellikle dikkat çekicidir. Bu bağlamda, olay yalnızca bir güvenlik ihlali olmaktan çok, Varşova'yı siyasi ve askeri rotasını değiştirmeye zorlamak için kasıtlı olarak gerçekleştirilmiş bir provokasyon gibi görünmektedir.
‘RUS TEHDİDİ SÖYLEMİ AB İÇİN STRATEJİK MALZEME’
AB liderleri doğu sınırında askeri güçlerini artırıyor. Polonya’daki İHA meselesini bunun için bir bahane olarak mı kullanıyorlar?
AB'nin doğu kanadında askeri güçlenmenin yanı sıra, önemli Avrupa ülkelerinde iç siyasi krizler de derinleşiyor. Fransa'da Başbakanın güven oylamasını kaybetmesinin ardından düşen hükümete karşı kitlesel protestolar devam ediyor. Birleşik Krallık'ta, yaygın memnuniyetsizlik ve kurumsal istikrarsızlık nedeniyle halkın siyasi liderliğe olan güveni düşük seviyelerde seyrediyor. Bu ortamda, “Rus tehdidi” söylemi bir kez daha siyasetin dikkatini başka yöne çekmek için uygun bir malzeme ortaya çıkıyor. Mantık çok açık: Dış tehlikelerle ilgili söylemler ne kadar yüksek sesle dile getirilirse, savunma harcamalarının artırılması, gözetimin genişletilmesi ve acil durum önlemlerinin alınması o kadar kolay hale geliyor. Gerçek, yanlış tanımlanmış veya kasıtlı olarak üretilmiş olsun, insansız hava araçlarıyla ilgili olaylar ideal bir bahane sunar. Bu olaylar aciliyet yaratır, duygusal tepkilere yol açar ve kamuoyu tartışmasına gerek olmadan stratejik kararların alınmasına yardımcı olur. Bu nedenle tehdit, insansız hava araçlarının kendisinde değil, bunların varlığı iddiası altında alınan kararlarda yatmaktadır.
‘DOĞU AVRUPA’DA İHA İDDİALARI NATO’YA BAHANE SAĞLIYOR’
Polonya’nın, “Rusya’ya karşı savunma” bahanesiyle Baltık bölgesinde askeri nüfuzunu genişletebileceğine dair iddialar var. Ayrıca Romanya’da da Rus İHA’larının görüldüğü ileri sürülüyor. Polonya ve dolaylı olarak NATO, bunu bölgedeki etkilerini artırmak için bir gerekçe olarak kullanabilir mi?
Baltık ve Doğu Avrupa bölgelerini hedef alan, doğrulanmamış insansız hava aracı iddialarının bir paterni olduğu izlenimi doğmaktadır. Romanya'da “Rus insansız hava araçları”na ilişkin haberler benzer bir formüle uymaktadır: belirsiz ayrıntılar var, doğrulanmış kanıt yok. Ancak medyada ve siyasette geniş çapta yankı buluyor. Bu durum, bu tür anlatıların ardındaki daha geniş stratejik niyetin ne olduğu konusunda soru işaretleri uyandırmakta. NATO'nun doğu sınırındaki ana karakolu olarak konumlanan Polonya, bu tür olayları komşu ülkelerdeki askeri varlığını artırmak ve ittifakın sözde “doğu kanadında” liderlik rolünü güçlendirmek için bahane olarak kullanmak üzere elverişli bir konumdadır. Bu genişleme genellikle savunma gerekliliği olarak sunulsa da, pratikte bölgesel gerilimleri tırmandırma ve güvenliği zayıflatma riski taşımaktadır. Dahası, NATO'nun bölgedeki reaktif savunma kisvesi altında artan askeri altyapısı, bölgesel güç dengesinde uzun vadeli bir değişime yol açacak koşullar yaratmaktadır ve bu durum tüm paydaşlar tarafından hoş karşılanmayabilir.
‘İHA DUVARI STRATEJİK ÖNERİDEN ÇOK SİYASİ BİR SLOGAN’
Son gelişmelerin ardından Von der Leyen, “Baltık dostlarımızın çağrısına kulak vermeli ve bir İHA duvarı inşa etmeliyiz” dedi. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen'in “drone duvarı” ile ilgili açıklaması, tutarlı bir stratejik öneriden çok, medya tüketimi için tasarlanmış bir siyasi slogan niteliğinde. Bu, Avrupa Komisyonu içinde somut diplomatik çabalardan ziyade sembolik jestlere ve söylemi sertleştirmeye öncelik verme yönündeki geniş eğilimi yansıtıyor. Bu tür açıklamalar, bir çeşit siyasi arenada hayatta kalma stratejisi olarak, dış tehditleri bahane olarak kullanmaya sığınıldığını gösteriyor. AB kurumlarına olan güvenin azaldığı ve protesto hareketlerinin arttığı bir dönemde, doğu sınırının güçlendirilmesi fikri, iç kamuoyunu yatıştırmak ve iç sorunlardan dikkati başka yöne çekmek için kullanılıyor. Bu yaklaşım, güvenliği teşvik etmek yerine, militarizasyon ve provokasyon döngüsünün devam etmesine yol açma riski taşıyor. Bölgesel istikrarsızlığın temel nedenlerini ele almaktan kaçınıyor ve anlamlı bir diyalog ve gerilimin azaltılması ihtimalini daha da zor hale getiriyor.
Romanya’da Rus İHA’sı iddiası
Karadeniz’de yeni gerilimin habercisi
Gaziantep Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Fuat Gökçe, Aydınlık Avrupa’ya yaptığı değerlendirmede Rusya’ya ait İHA’ların yalnızca keşif ve gözetim amaçlı olduğunu, silah taşımadıklarını söyledi. Gökçe’ye göre Avrupa Birliği liderleri bu tür olayları büyüterek, Rusya korkusunu körükleyip silahlanma politikalarını kamuoyuna meşrulaştırmaya çalışıyor.
‘BATI, SİLAHLANMAYI HALKA ANLATABİLMEK İÇİN DÜŞMAN YARATIYOR’
“Rusya'ya ait insansız hava araçları Polonya'da görüldü. Aslında burada özellikle bu insansız hava araçlarının silahlı olup olmadığına bakmak lazım. Silahlı İHA olmadığı aşikar. İHA’ların keşif ve gözetim maksatlı Polonya bölgesine gönderildiğini düşünebiliriz. Bugün bunu bütün ülkeler yapıyor. Sadece Rusya değil. Bütün ülkeler bir şekilde hava ihlalleri yapabiliyor. Bugün Ege'de Türk uçakları ile Yunan uçakları hava sahası ihlalleri yapabiliyor. Yine Suriye hava sahası keza öyle. İsrail'in uçakları sürekli olarak hava ihlalleri yapıyor. Dolayısıyla bunu bu şekilde değerlendirmek lazım. Ama tabi bu ihlaller üzerinden böyle krize neden olacak şekilde yaklaşımlar sergilemek, batılı ülkelerin tamamen kendi politikaları. Kıta Avrupası ülkeleri silahlanmak zorunda. Trump onlara talimat verdi. ‘Silahlanın’ dedi. ‘%2’den %5'e çıkarın savunma harcamalarınızı’ dedi. Bunu halka anlatmaları lazım. Bunun için de bir düşman yaratmak gerekiyor. Yani ‘neden silahlanıyoruz’ buna cevap bulmaları lazım. Bir tehdit yaratmak gerekiyor. Tehdit de Rusya oluyor. Ruslar bir tehdit olarak gösterilerek kıta Avrupası ülkeleri silahlanmasının meşru tabanı oluşturulmaya çalışılıyor.”
‘RUSYA’NIN POLONYA’YA SALDIRACAĞINI DÜŞÜNMEK AKILLARA ZİYAN BİR DURUM’
“Rusya'nın Polonya'ya karşı saldırı gerçekleştireceğini tahmin etmiyorum. Böyle bir şey Rusya için düşünülemez, Putin de düşünmez. Neden? Çünkü askeri açıdan baktığımızda cepheyi genişletmek Rusya'nın faydasına mı yoksa zararına mı olur? Zararına olacağına hepimiz hemfikiriz. Ukrayna'da istediği başarıyı henüz elde edemeyen ve karşısında Batılı ülkeleri bulan Rusya, NATO üyesi olmayan Ukrayna ile yürüttüğü mücadelede bu şekilde bir cepheyle karşılaşmıştır.
Polonya gibi bir NATO ülkesine saldırılması durumunda NATO'yu karşısına alacağını Putin sanırım bizden daha iyi biliyordur. Ukrayna savaşının ilk günlerini hatırlayınız Kuzey'den, Kiev’e girmek isteyen Rus birliklerini Putin geri çekerek, bunların hepsini Donbass bölgesine yoğunlaştırıldı. Bunu neden yaptı? Biz bunu askeri açıdan siklet merkezi oluşturma, tek bir yere yoğunlaşma olarak değerlendiririz. Yani Ukrayna cephesinde bile cepheyi daraltan Putin'in, Polonya'ya saldırılarla cepheyi farklı yerlere açmasını düşünmek akıllara ziyan bir durum.”
‘ROMANYA’YA NATO TAKVİYESİ OLURSA KARADENİZ’DE DE NATO GEMİLERİNİ GÖRÜRÜZ’
“Bir de Romanya'da Rus İHA’larının görülme olayı var. Bakın bunun arka planı çok ilginç. Şimdi Romanya bir Karadeniz ülkesi. NATO, Polonya'nın korunması için Rus İHA’ları ekseninde Polonya'ya takviye güç yolladı. Romanya'da da Rus İHA’ları görüldü dendi. Bunun da keşif gözetleme maksatlı, saldırı maksatlı olmadığını görüyoruz.
Romanya'ya da NATO birliklerinin takviye edilmesinin bir başka boyutu var. Polonya ile Romanya'nın durumu farklı. Romanya bizi de ilgilendiriyor. Nedir o? Romanya'ya NATO takviyesi olursa Karadeniz'de NATO gemilerini görürüz. Karadeniz'de NATO gemilerinin olması demek, Montrö Anlaşmasının delinmesi anlamına gelir. Türkiye'yi tehdit eden bir durumdur. Türkiye açısından istenmeyen bir durum yaratır. Romanya'da Rus İHA’ları görüldü şeklinde bir açıklama yapılarak alt yapı oluşturuluyor. Aynen Polonya'da olduğu gibi ‘desteklenmeli, takviye edilmeli’ deniyor. Polonya'ya kara kuvvetleri ve hava kuvvetleri gönderirken Romanya'ya bunun kara kuvvetleri ve hava kuvvetleri yanı sıra deniz kuvvetleri de yollarnır. Bu deniz kuvvetlerinin Karadeniz'de konuşlanması gerekir.”
‘ABD KARADENİZ’DE ÜS KURMAK İÇİN BAHANE ARIYOR’
“Orada Romanya'da üs kurmak isteyen bir ABD olduğunu biliyoruz. Karadeniz'de üs kurmak için bahane arayan bir ABD var. Dolayısıyla Karadeniz'e girmek için bunu bir bahane olarak kullanabilir. Burada bu İHA politikasını batılı ülkeler, kendi politikaları meşgul kılabilmek, silahlanma politikaları meşru kılabilmek, NATO'nun yayılmacı politikalarını gerçekleştirebilmek için kullanıyorlar diyebiliriz.”