Avrupa'nın sağlık krizi! Yabancı hekim ve hemşirelere bağımlılık rekor seviyede

Dünya Sağlık Örgütü'nün çarpıcı raporuna göre, Avrupa'nın yabancı doktor ve hemşirelere bağımlılığı rekor seviyeye ulaştı. Son 10 yılda yabancı eğitimli doktor sayısı yüzde 58, hemşire sayısı ise yüzde 67 arttı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yayınlanan çarpıcı bir rapor, Avrupa bölgesinin sağlık sistemlerini ayakta tutmak için yabancı eğitimli sağlık çalışanlarına olan bağımlılığının tehlikeli bir şekilde arttığını ortaya koydu. Rapora göre, önümüzdeki yıllarda derinleşmesi beklenen bu eğilim, kıta genelinde sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından ciddi zorluklar yaratıyor.

10 YILDA YÜZDE 58'LİK ARTIŞ

DSÖ'nün Avrupa bölgesini (53 ülke, AB ülkeleri, İngiltere, Türkiye, Orta Asya ve Rusya'yı kapsıyor) mercek altına alan raporu, 2014-2023 yılları arasında yaşanan değişimi inceledi. Buna göre:
Avrupa'daki yabancı eğitimli doktor sayısı son 10 yılda %58 artarken, yabancı eğitimli hemşire sayısındaki artış %67'yi buldu.
2023 itibarıyla, Avrupa sağlık işgücü piyasasına yeni katılan doktorların %60'ı, hemşirelerin ise %72'si artık yurtdışında eğitim almış durumda. Bu sağlık çalışanları, komşu Avrupa ülkelerinin yanı sıra Asya, Afrika ve Amerika kıtalarından geliyor.
Söz konusu artışın büyük bölümü, güçlü ekonomi ve yaşlanan nüfuslarıyla sağlık çalışanı ihtiyacı yüksek olan Almanya ve İngiltere gibi ülkeler tarafından gerçekleştirildi.

‘BEYİN GÖÇÜ’ KITADA UÇURUM YARATTI

Rapor, bu yoğun hareketliliğin Avrupa içinde keskin bir eşitsizliğe yol açtığını vurguluyor. Doğu ve Güney Avrupa ülkeleri (Romanya, Polonya, Bulgaristan, Yunanistan, Hırvatistan gibi), kendi eğittikleri değerli doktor ve hemşireleri, daha yüksek maaş ve daha iyi çalışma koşulları sunan Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerine kaptırıyor. Bu durum, "veren" ülkelerdeki sağlık personeli açığını daha da derinleştirirken, "alan" ülkelerin açıklarını kapatmalarına olanak sağlıyor.

2030'DA 950 BİN AÇIK ÖNGÖRÜLÜYOR

DSÖ, mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde, Avrupa bölgesinin 2030 yılına kadar 950 bin sağlık çalışanı açığı ile karşı karşıya kalacağını tahmin ediyor. Bu devasa açığın, kaçınılmaz olarak uluslararası işe alım yarışını daha da körükleyeceği belirtiliyor. Zorluklar sadece göçle sınırlı değil; yaşlanan nüfusun artan sağlık talebi ve sağlık sektöründe yoğun şekilde hissedilen (bazı ülkelerde doktorların %40'ından fazlası 55 yaş üstü) emeklilik dalgası da krizi tetikleyen ana faktörler arasında.

‘SADECE SAYILARDAN İBARET DEĞİL’

DSÖ Avrupa Ülke Sağlık Politikaları ve Sistemleri Ekibi Başkanı Dr. Natasha Azzopardi-Muscat, konunun sadece istatistiklerle anlaşılamayacak kadar insani boyutu olduğuna dikkat çekiyor: "Göç eden her doktor ya da hemşirenin ardında bir hırs ve fırsat hikayesi var, ama aynı zamanda çoğu zaman aileleri ve geride bıraktıkları ulusal sağlık sistemleri üzerinde bir baskı da söz konusu." ifadelerini kullandı.

ULUSLARARASI BASINDA YANSIMALAR

Konuyla ilgili olarak The Guardian, BBC ve Deutsche Welle gibi yabancı kaynaklarda çıkan haberler de DSÖ'nün uyarılarını destekler nitelikte. Bu haberlerde, İngiltere'de NHS'in (Ulusal Sağlık Sistemi) Hindistan, Filipinler ve Nijerya gibi ülkelerden yoğun personel alımı yaptığı, Almanya'nın ise özellikle Suriye gibi ülkelerden gelen mülteci doktorları sisteme entegre etmeye çalıştığı ancak dil ve denklik süreçlerindeki zorluklara dikkat çekiliyor. Aynı zamanda, Doğu Avrupa ülkelerinden yaşanan "beyin göçünün" bu ülkelerdeki hastanelerde ciddi personel sıkıntısına ve bekleme sürelerinin uzamasına neden olduğu vurgulanıyor.

Sonraki Haber