Hyundai Asansör’de grev kapıda! ‘Sendikalı ve güvenceli çalışma istiyoruz’
Hyundai Asansör işçileri, üç yıl süren hukuk mücadelesinin ardından sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma haklarını almak için mücadeleyi sürdürüyor. İşçiler, işverenin zam teklifinde bulunmaması ve dayatmaları karşısında eylemlerini çeşitlendirmeye hazırlanıyor
Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, dün Hyundai Asansör Genel Müdürlüğü önünde, işçilerin sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma taleplerine ilişkin basın açıklamasında bulundu. Atar, işçilerin 2022 yılında sendikaya üye olduklarını ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından sendikanın yetkisinin onaylandığını hatırlattı.
Atar, işverenin yetkiye itiraz etmesi sonucu yerel mahkeme, istinaf ve Yargıtay süreçlerinin toplamda üç yıl sürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:
“Hyundai Asansör işçileri 2022’de sendikamızda örgütlendi ve Çalışma Bakanlığı sendikamızın yetkisini onayladı. Ancak işveren itiraz etti; yerel mahkeme 1 yıl 9 ay, istinaf 3 ay, Yargıtay 11 ay sürdü. Üç yıllık hukuk mücadelesinin ardından sendikamızın yetkisi kesinleşti. İşçiler, tüm itirazlara rağmen sürecin bitmesini sabırla bekledi. Çünkü bu sürecin sonunda taleplerinin karşılanacağını düşündüler.
‘ZAM TEKLİFİNDE BULUNULMADI’
“60 günlük müzakere sürecinde Güney Koreli işverenler, işçilerle adeta alay edercesine zam teklifinde bulunmadı ve toplu sözleşme taleplerimizi reddetti. Hyundai Asansör yönetimi, hukuka ve işçilerin iradesine karşı uzlaşmaz bir tutum sergiliyor; yanıltıcı iddialarla süreci çarpıtıyor. İşverenin ‘Teklif sunduk, sendika kabul etmedi.’ ifadesi gerçeği yansıtmıyor; öneri, emeği hiçe sayan ve toplu sözleşmeyi fiilen ortadan kaldıran bir dayatmadan ibaret. Mayıs 2025’te yürürlüğe girmesi talebimizi reddedip Ocak 2026’yı dayatmaları, işçiler için sekiz ay boyunca yüzde 0 zam anlamına geliyor. 2026’daki artış ise enflasyon karşısında koruma sağlamıyor. Bu bir teklif değil, işçileri sendikasız bırakma girişimidir. Yönetimin ‘Sendika olmasa daha çok zam veririz’ ve ‘Sendikayı tanımayız’ çelişkisi sorunun ekonomik değil, sendikalı düzeni istememelerinden kaynaklandığını gösteriyor.”
‘ÜC YILDIR TOPLU SÖZLEŞMELİ ÇALIŞMAK İSTİYORLAR’
“Hyundai Asansör işçileri sendikalı olarak örgütlenmiş ve üç yıl süren mahkeme süreçlerini sabırla beklemiştir. Bugün haklarını yalnızca yazılı ve bağlayıcı bir toplu iş sözleşmesiyle almakta kararlıdırlar. İşverenin yargı yoluyla yarattığı tüm engellere rağmen, insanca yaşayacak ücret talepleri görmezden gelinmektedir. İşçilerin temel talebi, toplu sözleşmeli ve sendikalı çalışma haklarının tanınmasıdır. Ayrıca emeğin karşılığı olan ücret artışı, ikramiye ve sosyal haklar ile mutfaktaki yangın herkesin malumudur; asgari ücretin biraz üzerinde ücretlerle bunu karşılamak, işçilerin yıllardır gösterdiği özveriye rağmen, ülkemizdeki hayat pahalılığı karşısında mümkün değildir.”
Atar işçilerin karşılaştığı tehlikeleri de şöyle aktardı:
“Her Hyundai Asansör işçisi, asansör bozulduğunda inşaatların 20. katına merdivenle çıkan; acil arıza olduğunda tüm işini bırakıp hayat kurtarmaya koşan; asansör düşmesiyle yaralanma, hatta iş cinayetine kurban gitme tehlikesi yaşayan işçilerdir. Tüm özverili emeğimize karşılık, Güney Koreli işveren bizim sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma hakkımıza saldırıyor; bizleri sefalet ücretine mahkûm etmek istiyor. Bu dayatmaları kabul etmiyoruz!”
‘YASAL GREV AŞAMASINA YAKLAŞTIK’
Uyuşmazlık tutanağı tutulduğunu, arabulucu sürecinin başladığını ve yasal grev aşamasına yaklaşıldığını ifade eden Atar, şunları kaydetti:
“Gelinen noktada, uyuşmazlık tutanağı tutulmuş, arabulucu süreci başlamış ve yasal grev aşamasına adım adım yaklaşılmıştır. İşveren taleplerimize kulak tıkamaya devam ederse, eylemlerimizi çeşitlendirecek ve mücadeleyi büyüteceğiz. Birleşik Metal-İş Sendikası olarak Hyundai Asansör işverenine bir kez daha sesleniyoruz: Gelin bu işyerinde huzuru birlikte tesis edelim. Artık Hyundai Asansör çalışanlarının yüzü gülsün, işimize dört elle sarılmaya devam edelim. Hyundai Asansör yönetimine açıkça ifade ediyoruz: Hyundai Asansör işçileri sahipsiz değil! Sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma hakkı hayata geçene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz.”