Macaristan egemenlik kalkanını yükseltti! Batı’nın fonladığı STK’lara sıkı denetim geliyor

Macaristan, yabancı fonlarla finanse edilen sivil toplum kuruluşlarına karşı yeni bir yasa hazırlığında. "Kamu Yaşamında Şeffaflık Yasası" ile batı tarafından fonlanan kuruluşlar denetlenecek. Tasarı ise Avrupa Birliği (AB) kurumları ve Batılı fon sağlayıcıların hedefinde

Macaristan, ‘Kamu Yaşamında Şeffaflık’ yasa tasarısıyla yabancılar tarafından fonlanan sivil toplum kuruluşlarını sıkı denetlemeyi planlıyor. Yasal düzenleme Avrupa Komisyonu’nun ve Avrupa Birliği çapında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarının (STK/NGO) hedefinde.

Yasa tasarısı, "ulusal egemenliği tehdit eden yabancı finansmanlı faaliyetler" için sert önlemler öngörüyor. Kanun teklifinin gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:

“Son yıllarda, Macaristan'ın egemenliğini ciddi şekilde ihlal eden suistimaller ortaya çıkarılmıştır. Muhalefet ittifakının kampanyası, yurt dışından milyonlarca dolarlık yasadışı finansmanla desteklenmiştir. Bazı Macar sivil toplum ve iş dünyası kuruluşlarının, başka bir devlet, yabancı kuruluş veya şahıs tarafından sağlanan finansman yoluyla, iç kamu yaşamını etkileme ve yabancı çıkarlar doğrultusunda şekillendirme aracı haline geldiği kanıtlanmıştır.

‘ULUSAL EGEMENLİĞİMİZİ SAVUNACAĞIZ’

“Devlet, ulusal egemenliği mümkün olan tüm yollarla savunmalıdır. Devlet, vatandaşların yanı sıra devlet ve toplumsal karar alma süreçlerine dahil olan kişi, kurum ve kuruluşların kararlarını yabancı güçlerin, kuruluşların veya kişilerin etkisinden uzak bir şekilde alabilmelerini sağlamakla yükümlüdür.

Mevzuat, Macaristan'ın egemenliğini tehdit eden yabancı destekli kuruluşların listelenmesi imkânını yaratmaktadır. Listeye alınan kuruluşlar artık izin almadan yabancı fon kabul edemeyecek, kişisel gelir vergisi indirimi hakkından yararlanamayacak ve yöneticileri mal beyanında bulunmak zorunda kalacak ve siyasi nüfuz sahibi kişi olarak kabul edilecek.

Macaristan Dışişleri Bakanı Peter

FONCU ÖRGÜTLER RAHATSIZ

Aralarında Uluslararası Af Örgütü'nün de bulunduğu 326 kuruluş Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e bir mektup yazdı.

“Sivil toplum kuruluşları tarafından ‘Açlık ve Boğma Operasyonu’ olarak adlandırılan bu yasa tasarısı, kabul edilirse, hükümete Macaristan'da kalan bağımsız sesleri etkili ve tamamen susturmak için nihai araçları sağlayacaktır. 2026 parlamento seçimleri öncesinde bu, ciddi bir uyarıdır.” ifadelerinin kullanıldığı mektupta Brüksel'e “acil eylem” çağrısında bulunuldu.

Kuruluşlar, Macaristan'ı Avrupa Komisyonu'na şikayet ederken yabancı fonların önemli ölçüde kısıtlanacak olmasına geniş yer ayırdılar:

“Listeye alınan bir kuruluş, ancak yetkili makamın önceden izni ile yabancı destek kabul edebilecektir… Tasarı, Vergi Dairesi ve kredi kuruluşlarının, fonların “kamu yaşamını etkilemek” amacıyla kullanılacağını öngörmeleri durumunda, her yabancı fonlama işlemini incelemeyi zorunlu hale getirecektir… Ayrıca, kredi kuruluşlarının yabancı fonları devletin sahip olduğu Ulusal İşbirliği Fonu'na aktarmalarına da izin verecektir… Tasarı, AB içinden gelen özel bağışlar ve AB kurumlarından, sivil toplum ve medya kuruluşlarından özel şirketlere ve hatta siyasi partilere kadar yabancı fon alan tüm kuruluşlara uygulanacaktır.”

STK'ların önemli destekçisi George Soros

‘MACAR YASALARINI İPTAL EDİN’

Kuruluşlar, von der Leyen'i “acilen” şu adımları atmaya davet etti:

“Avrupa Birliği Adalet Divanı'ndan, (Macaristan'ın daha önce ilan ettiği) Ulusal Egemenliğin Korunması Kanunu'na ilişkin devam eden ihlal davasında geçici tedbirler almasını derhal talep edin. Egemenlik Koruma Ofisi yeni yasa tasarısı için hayati öneme sahiptir ve bu nedenle bu yasa tasarısının ilerlemesini ve etkisini durdurmak için acil ve etkili bir yoldur.

Yaklaşan tehlikenin farkında olan Avrupa Parlamentosu ve sivil toplum, 2024 yılından bu yana bu adımın atılmasını talep etmektedir. Geçici tedbirler, telafisi imkansız zararların önlenmesi için tasarlanmıştır ve bu yeni gelişmeyle birlikte, kapsamlı geçici tedbirlerin derhal talep edilmesi gerekmektedir.”

‘AB İÇİN VAROLUŞSAL TEHDİT’

“Aynı zamanda, Macaristan hükümetinden tasarıyı geri çekmesini talep edin ve bu başarısız olursa, Ulusal Egemenliğin Savunması ile ilgili devam eden davayla bağlantılı olmayan yeni ihlallere ilişkin yeni bir ihlal prosedürü başlatın.

Bu yeni yasa tasarısı, Macaristan'da ve AB genelinde demokratik ilkeler, insan hakları ve hukukun üstünlüğü için ciddi ve varoluşsal bir tehdit oluşturmaktadır. Mevcut araçlar etkili bir şekilde kullanılmazsa, AB'nin kurulduğu kuralların çökmesi ve otoriter uygulamalara doğru açık bir adım atılması riskiyle karşı karşıya kalırız. Macar sivil toplumu ve bölgedeki muadilleriyle dayanışma içinde olmanızı ek bilgi ve destek sağlamak için hazır olmanızı rica ediyoruz.”

KOMİSYON ‘YASAYI ÇEK’ DEDİ

Avrupa Komisyonu sözcüsü ise Euronews'e, yasanın kabul edilmesi halinde bunun AB ilkeleri ve hukukuna ciddi bir ihlal teşkil edeceğini söyledi. Avrupa Komisyonu, Macaristan'dan, STK'ların ve medya kuruluşlarının yabancı fonlarını sınırlamayı amaçlayan yasa tasarısını geri çekmesini talep etti.

Yasa, hükümetin ulusal egemenliğe tehdit olarak gördüğü yabancı fonlu STK'ları ve medyayı bir listeye kaydetmesine ve fonlarını dondurmasına olanak tanıyacak. Yurtdışı kaynaklardan fon akışı devam ederse ağır para cezaları öngörülüyor. Komisyon sözcüsü Euronews'e, yürütmenin (Avrupa Komisyonu) yasa tasarısından haberdar olduğunu ve “gelişmeleri yakından takip ettiğini” söyledi.

BRÜKSEL’DEN MACARİSTAN’A TEHDİT

Sözcü, "Bu taslağın kabul edilmesi halinde gerekli adımları atmakta tereddüt etmeyeceğiz" dedi. Sözcü sözlerini şöyle sürdürdü: "Komisyon sivil toplumun rolüne büyük önem vermektedir ve örgütlenme özgürlüğünün korunması ve finansmana erişim de dâhil olmak üzere AB genelinde sivil toplumun çalışmaları için elverişli bir ortamın teşvik edilmesi konusundaki kararlılığını sürdürmektedir." Sözcü ayrıca Komisyon'un geçen yıl Macaristan'ı, Egemenlik Ofisi'ni kuran yasanın ve soruşturma faaliyetlerinin AB hukukunu ihlal ettiğini düşündüğü için Avrupa Birliği Adalet Divanı'na sevk ettiğini hatırlattı.

Ursula von der Leyen

MACAR HÜKÜMETİ: MACAR HALKINA KARŞI SORUMLUYUZ

İktidardaki Fidesz partisi ise USAID fonları ve Avrupa Komisyonu gibi yabancı aktörlerin STK'ları ve medya kuruluşlarını finanse ederek Macar siyasetine müdahale ettiğini söyledi. Hükümetin sadece Macar halkına karşı sorumlu olduğunun altı çizildi: "Nihayetinde Macaristan'ın şeffaflık yasası sadece yasal bir araç değil, aynı zamanda açık bir siyasi ifadedir.” Fidesz milletvekilleri Tamás Deutsch ve Kinga Gál bu hafta başında gazetecilere verdikleri demeçte Macar demokrasisinin sadece Macar halkına karşı sorumlu olduğunu ifade ettiler.

Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó, Avrupa Parlamentosu'nun Macaristan'la ilgili son tartışmasının ardından Budapeşte'de yaptığı konuşmada hükümetin yasadan geri adım atmayacağını açıkça ifade etti: "Endişelenmekte haklılar ama yanlış sebepten dolayı endişeleniyorlar. Şeffaflık yasası konusunda değil, bir AB ülkesinin siyasi yaşamına yabancı müdahalesi konusunda endişelenmeliler."

AB ÜLKELERİNDEN MACARİSTAN'A YAPTIRIM MESAJI

‘LGBT YASAKLARINI GERİ ÇEK’

Yabancı fonlarla desteklenen sivil toplum kuruluşlarına karşı önlem alan Macaristan, LGBT yasalarıyla da Avrupalı devletlerin hedefinde. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler Macaristan'ın LGBT yasaklarını geri çekmesini istiyor. Avrupalı ülkeler yasayı "ifade özgürlüğü ihlali" olarak nitelendirilirken, Macaristan hükümeti ise ‘çocuklarımızı korumak için bu yasaya çıkardık’ diyor.

Fransa, Almanya, Hollanda ve İskandinav ülkeleri başta olmak üzere 17 AB ülkesi, The Guardian'a göre, bir ortak bildiri yayınlayarak Macaristan'ın yasasını "Avrupa değerleriyle bağdaşmayan bir ayrımcılık örneği" olarak nitelendirdi. Bildiride, "Bu yasa, LGBT bireylerin temel haklarını ihlal ediyor ve AB'nin ayrımcılık karşıtı ilkeleriyle çelişiyor" ifadelerine yer verildi.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de yasayı "utanç verici" olarak tanımlayarak, Macaristan'a yönelik yaptırım uygulanabileceği sinyalini verdi.

MACARİSTAN YASAYI UYGULAMAKTA KARARLI

Yasaya karşı çıkan ülkeler, Macaristan'ın AB fonlarından kesintiyle cezalandırılmasını talep ederken, Orban hükümeti ise geri adım atmaya niyetli görünmüyor.

Macaristan nisan ve mayıs aylarında LGBT konusunda yeni düzenlemeler getirdi. Macaristan Meclisi, LGBT yürüyüşlerine yasak getirdi. Ardından Meclis, LGBT faaliyetlerini engelleyen anayasa değişikliğini de kabul etti. Ülkede sadece kadın ve erkek cinsiyetlerinin tanınacağını ilan edildi. Yapılan yasal düzenlemelerin amacı; çocukları fiziksel ve duygusal olarak korumak. Başbakan Viktor Orban, LGBT faaliyetleri üzerinden Macaristan’a yönelik dış müdahaleye de izin verilmeyeceğini söyledi.

Sonraki Haber