Perinçek, Rus kamuoyuna Barış Pınarı ve Soçi Mutabakatı’nı anlattı

Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü misafir profesörü Mehmet Perinçek, Rusya’nın önce gelen özel haber ajanslarından RİA FAN’a 'Barış Pınarı Harekâtı' ve Soçi Mutabakatı üzerine geniş bir röportaj verdi.

RİA FAN, 2014 yılında St. Petersburg’da özel bir girişim olarak kurulmakla birlikte Rus devlet yapısıyla yakın ilişkileriyle biliniyor. Ajans, “Putin’in aşçısı” olarak anılan ünlü işadamı Yevgeniy Prigojin’in doğrudan içinde bulunduğu bir medya grubuna ait.

RİA FAN, Barış Pınarı Harekâtı sırasında yaptığı Türkiye lehine haberle dikkat çekmişti. Ajans, “Barış Pınarı”nı desteklerken SDG/PKK/PYD’ye karşı yaptığı sert yayınlarla da Rus kamuoyunu bilgilendirdi. Suriye krizinin son döneminde ülkedeki Amerikancı özerk yapıyı ortaya koyan binin üzerinde haber yaptı. PKK/PYD’yi terör örgütü olarak nitelendirdi.

'BOP’UN SONU'

RİA FAN’ın yönelttiği soru üzerine Dr. Mehmet Perinçek, Türkiye ve Rusya arasındaki mutabakatı “Büyük Kürdistan” hayalinin ve Büyük Ortadoğu Projesi’nin sonu olarak değerlendirdi. Perinçek’e göre bölge ülkeleri inisiyatifi ele almış ve Atlantik çağının bittiğini ilan etmişlerdi:

“Bu mutabakat, Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması adına çok ciddi ve büyük bir adım. Amerikancı özerk yapı imha edildi, Türkiye Şam’ın kendi sınırlarındaki varlığını tanıdı. Tabii ki bu, Şam ve Ankara arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi için de iyi bir fırsat veriyor. Altını çizmek gerekir ki, Şam da bu mutabakatı destekliyor, bu da Türkiye ve Suriye’nin bu meselede ortak bir dil bulabileceği anlamına geliyor. Ayrıca bu mutabakat sayesinde Moskova ve Ankara arasındaki askerî işbirliği de pekişmiş oluyor.”

'MOSKOVA ÜZERİNDEN DEĞİL, DOĞRUDAN TEMAS'

Perinçek, RİA FAN’ın Rusya’nın Şam-Ankara ilişkilerinin düzeltilmesindeki rolüne dair sorusunu ise şu şekilde cevapladı:

“Öncelikle belirtmek gerekir ki, Türkiye ve Suriye’nin çıkarları bu meselede örtüşüyor. Türkiye için Suriye’nin toprak bütünlüğü çok önemli. Ötesinde Suriye’nin toprak bütünlüğü Türkiye’ni toprak bütünlüğü demektir. İki ülke de yobaz ve bölücü teröristlerden çekiyor. İkisi de ABD kaynaklı aynı tehditle karşı karşıya. Bu nedenle bu ülkelerin işbirliğinden daha doğal bir şey olamaz.

Tabii ki Moskova, olumlu rol oynadı, ülkelerin ortak bir dil bulmasına yardımcı oldu. Ancak artık Ankara, Şam’la doğrudan temas kurmalı, aracısız. Hepsinden iyisi Moskova aracılığıyla değil, doğrudan ilişkiye sahip olmak, bu da tabii ki bu üç tarafın çıkarına.”

'ARTIK TRUMP DEĞİL, PUTİN-ERDOĞAN MERAK EDİLİYOR'

Dr. Perinçek, Suriye’deki çatışmanın çözümü konusunda Türk-Rus işbirliğinin rolü hakkında ise şu noktalara dikkat çekti:

“Suriye meselesinde Türk-Rus işbirliği Ortadoğu bölgemizin talihsiz kaderini değiştirdi. Bu işbirliği, bölgede istikrarı ve barışı sağlıyor. Tüm dünyada ve aynı şekilde Ortadoğu’da artık ABD Başkanı Donald Trump’ın ne dediğiyle ilgilenmiyorlar. İnsanlar, daha fazla Putin ve Erdoğan’ın buluşmasına, onların konuşmalarına ve açıklamalarına dikkat kesiliyorlar. Artık tayin edici olan ABD değil, Türk-Rus işbirliği.

Bu, başka sorunların çözümü açısından da iyi bir örnek. Türkiye de Rusya da işbirliği alanını genişletmeli. Sadece Suriye ile sınırlı kalınmamalı, öyle ki birlikte başka ülkelerdeki sorunları da çözebilirler, mesela Irak’ta. Bu model, diğer kriz bölgelerine de uygulanabilir, Karabağ’da, Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de.”

BATI TEHDİDİNİ DOĞU’YLA DENGELEMEK

Etkili Rus haber ajansı, Soçi mutabakatının NATO sistemine ciddi bir darbe indirdiği düşüncesinin dile getirildiğini ifade ettikten sonra Perinçek’ten Kuzey Atlantik Paktı’nın baskıları karşısında Türkiye’nin Rusya’ya daha fazla yakınlaştığı yargısını değerlendirmesini istiyor.

Perinçek, Türkiye’nin Batı’yla sorun yaşadığı her dönemde yüzünü Doğu’ya ve de Rusya’ya dönmesinin Türkler için tipik bir durum olduğunun altı çizdi. Kurtuluş Savaşı dönemindeki Türk-Sovyet ittifakını anlatan Perinçek, durumun benzerliğine işaret ederek Batı’dan gelen tehdidin Moskova’yla stratejik işbirliği kurularak dengelenmek istendiğini vurguladı. Perinçek’in ifadesiyle Türkiye toprak bütünlüğünü ancak bu şekilde koruyabilecek ve ekonomik sorunlarını çözebilecektir.

Türk tarihçi ve siyaset bilimciye göre bu Türkiye açısından bir seçenek değil zorunluluktur.

BARIŞ PINARI KİMLERE YARADI?

Perinçek, Rus haber ajansına verdiği röportajında “Barış Pınarı” harekâtını ise şu sözlerle anlattı:

“Türkiye’nin ‘Barış Pınarı’ harekâtı, Kürtlere ve Şam’a karşı değildi. Hedefi Suriye’deki terör odaklarıydı. Diğer bir amacı ise Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamaktı. En önemli sonucu ise harekâtın ABD’yi bölgeden çıkmaya zorlaması oldu. Şam ve Rus Ordusu tek kurşun atmadan Türk harekâtı sayesinde önceden ABD ve Kürt ayrılıkçıların kontrolü altındaki bölgeye girdiler. Türk Ordusu, Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanmasına ve Amerikan askeri varlığından kurtulunmasına yardımcı oldu. Harekât, ayrıca Trump’ın bölgeye dair planlarını gerçekleştirmesine de yardım etti. Ne de olsa birliklerini Suriye’den çıkarmak istiyordu! İşte Türkiye de bunun için ona uygun bir bahane verdi.”

'MUTLAKA SİLAHSIZLANDIRILMALI'

Perinçek, Soçi Mutabakatı'nın bölücü teröre ve Türkiye’ye yönelik tehdide ne kadar bir darbe vurduğu sorusunu da yanıtladı. Perinçek, bölücü terörün esas kaynağı olan ABD’nin tam kontrolü altındaki sözde özerk yapının dağıtıldığını belirtirken Suriye ve Rusya’nın SDG’yi silahsızlandırması gerektiğine vurgu yaptı. Moskova ve Şam, SDG’ye asla müsamaha göstermemeliydi. Sadece silahlarıyla birlikte bölgeden uzaklaştırmak değil, silah bırakmaları da sağlanmalıydı.

Perinçek, röportajında güvenli bölge konusunda uyarılarda da bulundu. Perinçek’in ifadesiyle güvenli bölge terörist saldırıları engellemeye yönelik olmalı, Suriye’nin toprak bütünlüğünü ihlal edecek bir hale dönüşmemeli ve Şam’la eşgüdümlü bir şekilde ele alınmalı.

Röportajın orijinaline şu bağlantıdan ulaşılabilir: https://riafan.ru/1222348-mekhmet-perinchek-turciya-pomogla-trampu-realizovat-svoi-mechty

Sonraki Haber