Tekin: Dosya boş diyorsa adayının arkasında durmalı

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesince CHP İstanbul İl Yönetimine görevlendirilen Gürsel Tekin, Erkan Narsap ve Zeki Şen İstanbul’da basın toplantısı düzenledi.

Göreve geldiklerinden beri iftira, yalan ve hakaretlere rağmen çözümden yana ifadeler kullandıklarını anlatan Tekin, “Adeta işte bir kısım medya, sosyal medya, uluslararası medya… Yani onu anlamakta zorluk çekiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iç meselesiyle ilgili Hindistan’ı, Pakistan’ı, İngiltere’sinden, Almanya’sının bu kadar ilgili olması doğrusu hepimizi şaşırttı.”

Görev heyetindeki 5 kişiden ikisinin psikolojik baskıya dayanamadığını söyledi. Üç kişi kaldıklarını, “Acaba bıraksak mı?” diye düşündüklerini belirten Tekin, “Dediler ki bırakırsanız baroya geçer. 1 Nolu Baroda yargı sorunu olduğu için 2 Nolu Baro’ya geçiyor. O zaman zaten bizim bırakma şansımızın olmayacağını anladık.” ifadelerini kullandı.

Kendilerine sosyal medya üzerinden saldıran hesaplara baktıklarını anlatan Tekin “Yurt dışında, ismi bilinen ne kadar FETÖ’cü varsa bizi hedef tahtasına koymuş.” dedi.

‘BÜYÜK BİR SUÇ ORTAKLIĞI VAR’

“Aziz İhsan Aktaş’ın suç ortaklarını bile televizyona çıkardılar” diyen Tekin şöyle devam etti: “Partimize yangın düşmüş. Biz bu yangını söndürmek için uğraşırken çaba sarf ederken sözde parti yöneticileri çıkacak ekranlarda bize hayatında hiçbir yerde kullanamadıkları cümleleri kullanacaklar. Biz o zaman anladık ki bu mesele böyle sıradan bir delege meselesi olmaktan çıkmış. Büyük bir suç ortaklığıyla karşı karşı olduğumuzu gördük.”

‘SUÇ İŞLEYEN KİMSE İHRAÇ EDELİM’

Ortada bir dosya olduğunu ancak medyanın da CHP Genel Merkezinin de dosyanın içeriğiyle meşgul olmadığını belirten Gürsel Tekin şöyle sürdürdü:

“Kardeşim iftiraysa hep beraber mücadele edelim. İçeriğinde bir şey varsa CHP’nin kurumsal kimliğini tartıştırmamak adına, suç unsurlarını işleyenler kimlerse partiyle ilişkisini keselim ki partimiz kamuoyunda tartışılmasın. Partinin gelenekleri var. Bir parti üyesi hakkında çeşitli iddialar olduğu zaman, soruşturmalar varsa parti üyesi mutlaka üyeliğini askıya alır, soruşturmanın selameti açısından. Bu geleneği mutlaka yeniden hayata geçireceğiz. Asıl olan partinin kurumsal kimliğidir. Onu hepimizin muhafaza etmesi lazım.”

Son kurultayda seçilen Özgür Çelik’in mazbatasını aldığı hatırlatılan ve yönetimde çift başlılık olup olmadığı sorulan Tekin şunları söyledi: “Karar defteri kimde? Karar defterini biz kimden alıyoruz? Seçim kurulundan alıyoruz. O zaman bu çift başlılık nerede? Yani günün sonunda hani bir deyim var ya; Mühür kimdeyse Süleyman odur. Seçim kurulu karar defteri bizde. Ancak biz karar alabiliyoruz.”

CHP’de cumhurbaşkanı adayı sorulan Tekin, Ekrem İmamoğlu’nun aday gösterilmesi için erken davranıldığını belirtti: “Bu karar alındı. Keşke alınmasaydı. Eğer karar alındıysa, arkadaşlarımız da çok açık bir şekilde ‘Dosya boştur.’ diyorsa, adaylarının arkasında durmalı diye düşünüyorum. CHP genel başkanları doğal cumhurbaşkanı adayıdır. Kim olursa olsun. Aday belirleyen bir makamda oturan bir insana ‘Bu aday olur mu, olmaz mı?’ demek bile çok ayıp bir şeydir. Günü zamanı gelir, kararını alır, ‘Ben olmak istemiyorum, arkadaşım Mehmet olsun.’ der. Bu başka bir şey. Ama ‘Genel başkan aday olur mu, olmaz mı?’ tartışması doğru bir tartışma değildir. Genel başkan potansiyel cumhurbaşkanı adayıdır. Ben CHP adayı kim olursa olsun destek veririm. İsim önemli değil.”

Sonraki Haber