Şapla mücadelede sıkı tedbir şart
Büyükbaş hayvanlar arasında yayılan şap hastalığı, daha önce hiç görülmeyen illerimiz dahil bütün illere, büyük işletmelere kadar yayıldı. Yüzde 80’in üzerinde aşılama yapılan illerimizde sıkı tedbirler kaldırılmıştı, hastalık yeniden ortaya çıktı.
Türkiye’de bütün hayvanlara yılda iki kez şap aşısı yapılıyor, küçük çaplı yerel salgınlar görülse bile kısa zamanda kontrol altına alınıyordu. Bu yıl nisan ayında başgösteren salgının önü alınamadı, 81 ile hatta büyük işletmelere kadar yayıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, salgının başlarında yeterli aşı üretilerek yaygın aşılama yapıldığını duyurdu. Aşılamanın tam ve eksiksiz yapılıyorsa neden salgın önlemedi?
Türk Veteriner Hekimler Birliği (TVHB) Başkanı Ali Eroğlu, Nevşehir’de Oda başkanlarıyla yaptığı toplantıdan yeni döndüğünü belirterek “Yüzde 80’in üzerinde aşılama yapılan illerimizde sıkı tedbirler kaldırılmıştı, hastalık yeniden ortaya çıkınca tedbirler yeniden başlatıldı.” dedi.
AŞININ KORUYUCU ETKİSİ ÇOK KISA
Bu yıl ülkemizde SAT1 denilen, daha önce görülmeyen yeni bir virüsün salgına neden olduğu biliniyor. Ali Eroğlu, aşıların antikor üreterek savunma mekanizması yarattığını, SAT2, A, O, C tiplerinde, aşı yapıldıktan altı ay sonra hayvan bedenindeki antikorun düşmeye başladığını, bu nedenle yılda iki kez aşı yapıldığını anlattı. Eroğlu, şöyle konuştu:
“SAT1’de antikor hızla geri düşüyor. Aşının antikor etkisi yani bağışıklık süresi henüz bilinmiyor. Bunun örnekleme usulüyle takibinin yapılması, kesinleştirilmesi gerekirdi. Veteriner arkadaşlar iki ay olduğunu tahmin ediyor. Takibin yakın zamanda başlatıldığını duyduk.”
SAT1’in Türkiye’nin daha önce karşılaşmadığı yeni bir versiyon olduğunu, salgının başlarda anlaşılmadığını belirten Eroğlu, virüsün hayvanların genetik yapısında ve yol açtığı diğer tahribatlarla ilgili kafa karışıklığı olduğunu belirtti. Eroğlu, “Aşı yapılan hayvanda da virüs çıkıyorsa bu durumun ciddiyetle incelenmesi gerekir. Kısa bir süre içinde pekiştirici olarak ikinci aşı yapılarak önlem alınabilir.” dedi.
SERBEST VETERİNER HEKİMLER GÖREVLENDİRİLEBİLİR
Kamuda veteriner hekim yetersizliği, hatta denetimsiz veterinerin varlığı da endişe yaratıyor. Özellikle doğudaki illerde veteriner hekim sayısının yeterli olmadığı biliniyor. “Şap salgınının önlenmesinde gerek koruyucu önlemlerin alınmasında gerek tedavide aktör meslek veteriner hekimlik” ifadesini kullanan Ali Eroğlu, Bakanlığa başvurduklarını, anlaşma yapılabilirse şap aşılamasında serbest veteriner hekimlerin devreye girebileceğini söyledi. Eroğlu, “Serbest veteriner hekim sayısı 35 bin dolayında, kamuda ise sadece 10 bin. Küçükbaş hayvanların küpelenmesinde ve aşılanmasında 2025 yılı için bir anlaşma yapmıştık, yine yapabiliriz. Tabii sahadaki arkadaşların da istekli olması lazım.” dedi.
AŞILAMADA BAŞKA SORUNLAR DA OLABİLİR
TVHB Başkanı Eroğlu, bugüne kadar Türkiye’de görülen SAT1 virüsüne karşı uygulanan aşının üç haftada antikor ürettiğine, antikor olmadan bağışıklık olmadığına dikkat çekti. Bu da demek oluyor ki hayvana aşı yapılsa bile üç hafta dolmadan önce de bulaş olabilir.
Yine aşının etkinliğini yitirmemesi için soğuk zincir şartlarına uygun olarak taşınması ve muhafazası şart. Salgının önünün alınmaması bu konuda da denetim gereksinimini ortaya koyuyor.
Ali Eroğlu, hayvan sirkülasyonunun daha sıkı denetlenmesi gerektiğini söyledi. Şap virüsü domuz gibi çift toynaklı yabani hayvanlarla da bir yerden bir yere taşınabiliyor. Yaban hayatına müdahale edemesek de ülke içinden ve dışından yapılan hayvan nakillerinin sıkı bir denetim altına alınması olanaklı. Eroğlu 6-7 yerde bulunan denetim noktalarının artırılabileceğini, gizli saklı hayvan nakilleri söz konusuysa bunlara göz açtırmamak gerektiğini belirtti.
Eroğlu, hayvan sahibi köylülerle besicilerin hatta mezbahalarda çalışanların, biyogüvenlik önlemleri ile bulaşın önlenmesi konusunda eğitilmesinin önemini de vurguladı. Ali Eroğlu bu konuda Bakanlığa, Tarım İl Müdürlüklerine görev düştüğünü söyledi.