Yumuşak gücün yeni yüzü: Intervision Eurovision’un rakibi olabilir mi?
Soğuk Savaş’ın kültürel cephesi olan Intervision, Batı’nın Eurovision’una karşı Doğu Bloku’nun vitrin projesi olarak, 1963 yılında düzenlenen müzik yarışmasına dayanmaktadır.
Kamu diplomasisinde yumuşak güç olma potansiyeli taşıyan bu faaliyetler, devletlerin ve aktörlerin dış politika hedeflerini kültür, sanat, eğitim, medyada imaj ve anlatı üreterek destekleme çabası olarak karşımıza çıkmaktadır. Devletler için kamu diplomasisi dış politikada geniş tabanlı politik/sosyokültürel etki alanı oluşturmak, ideolojik etki ve algı/itibar yönetimi için önemli bir kanaldır. Çok kutuplu dünya denklemi hızla inşa edilmeye devam ederken, önemli bir yumuşak güç mekanizması olma potansiyeli taşıyan ve yıllar sonra ilk kez 20 Eylül’de yeniden düzenlenen Intervision, ‘Eurovision’un alternatifi olabilecek mi?’ sorusunu beraberinde getirdi.
Intervision, Batı’nın yaygın kültürel etkisine karşı, Rusya’nın ‘yumuşak güç’ inşa etme girişimiydi. Ancak Batı’daki Eurovision’un popülerliği, estetik çeşitliliği ve medya ağı karşısında aynı etkiyi yaratamadı. Eurovision’un medya gücü ve popülist kültürel çekiciliği göz önünde bulundurulduğunda, kültürel ve politik tesiri oldukça etkin durumda. Buna rağmen Eurovision’un politizasyonu, bloklaşan oy dağılımları ve ideolojik gündem eleştirileri, karşı anlatı sahnesi olarak Intervision’un önünü daha fazla açabilir.
1963 yılında başlayan Intervision yolculuğu, SSCB’nin yıkılışının beraberinde 1993 yılında sona ermişti. 2008 yılında 11 ülkeden sanatçının katılımıyla tekrar canlandırılsa da devamı gelmemişti. Eurovision’a katılan Rusya, Ukrayna Savaşı sebebiyle 2022’de Avrupa Yayın Birliği tarafından Eurovision’dan çıkarılmış, aynı yıl yarışmada Ukrayna birinciliği almıştı.
Rusya, son yıllarda eleştirilerin odağında yer alan Eurovision’a karşı Intervision Uluslararası Müzik Yarışması’yla geri döndü. 3 Şubat 2025 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2025 yılında Moskova’da Intervision Uluslararası Müzik Yarışması’nın düzenlenmesine ilişkin kararnameyi imzaladı. Bu yarışmanın, son yıllarda iyice belirginleşen LGBTQ+ propagandası ile bilinen Eurovision’a muhafazakâr bir çizgide kültürel alternatif oluşturulduğu yönünde yorumlar geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un etkinlikte ‘sapkınlıklara ve insan doğasıyla alay etmeye’ yer olmayacağını belirtmesi(1) ve Rusya’nın toplumsal cinsiyet eşitliği ve de LGBTQ+ konusundaki net tutumu bu yorumları haklı zemine oturtan dinamikler arasında. Yarışmanın temel motifi ülkelerin kendi kültürlerini de yansıtacak performans sergilemesidir. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov yarışma ile ilgili düşüncelerini; “Kalite oldukça yüksek... Bizim için önemli olan şey yarışmacıların performanslarına kendi kültürlerinden bir şeyler katıp yarışmaya geleneksel bir hava getirmeleridir.”(2) ifadeleriyle ortaya koymuştu.
Intervision, kendi internet sitesinde ‘nesilleri birbirine bağlayan ve ulusları bir araya getiren kültürel bir bağ olarak’ rolünü vurguluyor ve ‘dünya çapında milyonları bir araya getirmeye’ hazır olduğunu belirtiyor. 20 Eylül 2025’te düzenlenen yarışmaya 23 ülke katıldı. Ağırlıklı olarak BRICS ülkelerinin katıldığı yarışmanın birincisi Vietnam oldu. ABD’nin de yarışmaya katılması oldukça dikkat çekici. ABD’yi temsilen sahneye çıkacak olan Vassy, Avustralya’nın baskısı nedeniyle sahneye çıkamasa da ABD yarışmadaki statüsünü korudu ve jüride Amerikalı şarkıcı Joe Lynn Turner yer aldı. Gelecek yıl yarışmaya Suudi Arabistan ev sahipliği yapacak.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Intervision yarışmasına video konferans yoluyla katılarak tüm katılımcılara hitap etti. Intervision’a dair yaptığı konuşmada, yarışmanın finalini yılın en çok beklenen kültürel etkinliklerinden biri olarak nitelendiren Putin, Intervision’un dünya çapında en tanınmış ve sevilen yarışmalardan biri olacağına dair inancını ifade etti. “Kültür ve müzik sınır tanımaz. Bugünkü etkinlik sanatın birleştirici gücünü göstermeyi amaçlıyor.” diyen Putin, dünyada adalet talebinin yüksek olduğuna, sosyal, ekonomik ve kültürel ilerlemenin meyvelerine eşit erişim konusunda büyük talep olduğuna vurgu yaparak, bu yarışmanın diyalog gelişimine katkıda bulunduğunu belirtti. Rusya’nın işbirliğine açık bir ülke olduğunu ifade eden Putin, bu politik tutumunu sürdürme noktasında kararlı olduğunu söyledi. Putin’in bu sözleri bu mega organizasyonun misyonunun Intervision’u yalnızca tarih sahnesine tekrar çıkarmak değil, aynı zamanda küresel medya ekosistemine entegre olmak olduğunu gösteriyor.
EUROVİSİON’A ALTERNATİF OLABİLİR Mİ?
Eurovision’un kendisi oldukça tartışmalı. Yaygın kanaat göre Eurovision’un artık politize hale gelmesi, bloklaşan oy dağılımları, LGBTQ+ propagandasının etkin olması, eleştirilere rağmen İsrail’in yarışmaya dahil edilmesi gibi birçok açmaz Eurovision’a karşı duyulan ilgi ve heyecanı her geçen gün azaltıyor. Kazananların veya oylamaların siyasal krizlerle bağlantılı olduğu en yaygın düşüncelerden biri. Jeopolitik olarak bloklaşma söz konusu; Baltık ülkeleri, Balkanlar ve İskandinav ülkelerinin birbirine puan verme eğilimi oldukça yüksek ve genel ittifaklara göre de şekillenmekte. Bazı çevreler, yarışmayı siyasi ajandalara ve LGBTQ+ gibi ideolojilerle şekillendiği ve bu yönde şov yapıldığı şeklinde eleştiriyor. Bunlar Eurovision’un zayıf yönlerini oluşturuyor.
Eurovision’un güçlü yönleri ise Avrupa’nın en uzun soluklu dev organizasyonlarından biri olması. Tarihsel devamlılık, yarışmaya büyük bir prestij ve güvenilirlik katıyor; marka değerini kuvvetlendiriyor. Savaş sonrası barış ve birlik ideali üzerine kurulu olan yarışma, bugün hala ‘Avrupalı olma’ duygusunu pekiştiren kültürel bir bağ işlevi görüyor. Avrupa ülkeleri için ulusal imajlarını, kültürel çeşitliliklerini ve modernliklerini tanıtmanın etkili bir yolu. Her yıl yaklaşık 180’den fazla ülkede yayınlanıyor, 160–200 milyon arasında izleyiciye ulaşıyor. Bu, onu dünya çapında en çok izlenen canlı müzik etkinliklerinden biri yapıyor. Katılan ülkeler, kendi dillerinde ve kendi kültürel unsurlarını sahneye taşıyabiliyor. Böylece ulusal kimliklerin görünürlük kazanması mümkün oluyor. Ancak bunlara rağmen ideoloji ve politize olma potasında erimeye devam ediyor.
Intervision’un benzer bir yaygın etki oluşturması her yıl düzenlenmesi gibi sürekliliğe bağlı olmakla birlikte zaman gerektirebilir. Intervision’un potansiyel katılımcı havuzu Eurovision’a göre dar olsa da uzun yıllar sonra yeni bir başlangıç yaptığını göz önünde bulundurduğumuzda 23 ülkenin katılması güçlü bir potansiyele sahip olabileceğini gösteriyor. Çok kutuplu dünyada ülkeler, Batı merkezli platformlara karşı kendi anlatı alanlarını yaratmak istiyor. Bu nedenle kamu diplomasisi açısından Intervision önemi bir boşluğu doldurabilir. Ancak küresel genç kitle potansiyelini elinde tutmak için resmi ideoloji vurgularını ağırlaştırmamalı; aksi halde zorlanılabilir. Eurovision küresel pop kültür fenomeni olma cazibesi ve gücü, çeşitlilik ve medya cazibesinden geliyor. Geniş kitleleri cezbetmesi için eğlence değerini, katılımcı çeşitliliğini ve uluslararası medya gücünü geliştirmesi şart. Intervision, tamamen bir alternatif olmaktan ziyade, bir ‘karşı-anlatı sahnesi’ işlevi görebilir. Eurovision’un politizasyonu, bloklaşan oy dağılımları ve ideolojik gündem eleştirileri Intervision gibi girişimlere alan açıyor. Yine de kalıcı başarı için yalnızca ideolojik karşı söylem değil, küresel cazibe, medya entegrasyonu ve kültürel çeşitlilik gerekiyor.
DİPNOT:
1) Rusya'dan Eurovision'a "muhafazakar" yanıt: Intervision – DW – 20.09.2025.
2) Rusya'dan Eurovision'a rakip geldi.