‘Yüzde 16’lık teklif hayal kırıklığı’

Kamu işçilerine yönelik toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, hükümetin açıkladığı yüzde 16’lık ilk zam teklifinin ardından sıkıntılı bir sürece girdi. Yol-İş Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Uçar, teklifi “hayal kırıklığı” olarak nitelendirdi.

Yol-İş Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Uçar, işçilerin öfkesinin büyüdüğünü ve sürecin bu kadar uzamasından dolayı tabanın artık eylemsellik istediğini söyledi. Gelir vergisi dilimlerinden emekli maaşlarındaki düşüşe, taban ücret yetersizliğinden taşeron işçilerin kadro talebine kadar birçok sorunun çözüm beklediğini vurgulayan Uçar, “Gerçekçi ve yoksulluk sınırının üzerinde bir teklif sunulmazsa üretimden ve tüketimden gelen gücümüzü kullanırız.” dedi.

Önceki gün TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile görüşme sonrası açıklama yaparak hükümetten bir teklif daha geleceğini söylemişti. Dün ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüyüş düzenlendi.

Aydınlık’a konuşan Ahmet Uçar şunları söyledi:

“600 binin üzerinde kamu işçisini ilgilendiren kamu toplu iş sözleşme sürecindeyiz. Kamu çerçeve protokolü teklifimiz 27 Şubat’ta hükümet yetkililerimize iletildi. Ancak geçen hafta perşembe gününe kadar herhangi bir karşı teklif gelmemişti. 6356 sayılı toplu iş sözleşmesi kanununa dayanarak yürütülen bu süreçte, birçok kurumda ara buluculuk aşamaları tamamlandı ve grev aşamasına gelindi. Eğer anlaşma sağlanmazsa önümüzdeki haftalarda birçok sendika grev ilanlarını asacak.”

‘BU TEKLİF TÜİK RAKAMINI BİLE KARŞILAMIYOR’

Sunulan teklifin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Uçar, “Hükümetten gelen yüzde 16’lık teklif bizi son derece hayal kırıklığına uğrattı. Bu oran, TÜİK’in gerçek olmayan enflasyon rakamını bile karşılamaktan uzak. Sadece yüzdesel bir teklif sunulması, sendikaları ve konfederasyonları ciddiye almamaktır. Taleplerinin sadece yüzdesel zamla sınırlı değil. Taban ücretlerin yukarı çekilmesini ve iyileştirilmesini istiyoruz. En düşük işçi ücretinin 1800 TL’ye çekilmesini, ardından her kademe aralığında 100 TL artış yapılmasını talep ettik. Birinci altı ay için yüzde 50 zam teklifimiz vardı. Ayrıca gelir vergisi düzenlemesi istiyoruz.” dedi.

‘EMEKTEN BÖYLE VERGİ ALINAMAZ’

Vergi dilimleri nedeniyle işçilerin büyük mağduriyet yaşadığını belirten Uçar şu ifadeleri kullandı:

“2025 yılı için gelir vergisi oranları; 158 bin liraya kadar yüzde 15, 158 bin ile 330 bin lira arası yüzde 20 ve 330 binin üzerinde yüzde 27 olarak belirlendi. Şu anda tüm kamu işçileri yüzde 27’lik vergi dilimine girdi. Biz karayolu işçileri, doğal afetlerde, kış koşullarında, selde, depremde en fazla mesai yapanlarız. Bu yüzden ekim-kasım aylarında yüzde 35’lik vergi dilimine bile giriyoruz. Bir vergi mağduriyetine örnek vermek gerekirse: “Bir ay kamyon kullanıyorum, ücretim 46 bin TL. Ertesi ay yine aynı kamyondayım ama maaşım 38 bine düşüyor. Çünkü yüzde 15’lik dilimden yüzde 27’lik vergi dilimine geçiyorum. Emekten böyle vergi alınamaz. Vergi, ranttan ve sermaye sahibinden alınmalı. Marketten yaptığımız her alışverişte, elektrikte, suda, akaryakıtta zaten yeniden vergi veriyoruz. Sürekli emekçiden vergi alınıyor, işveren affediliyor.”

‘YOKSULLUK SINIRININ ÜSTÜNDE ÜCRET BEKLİYORUZ’

“Kıdem tazminatı da asgari ücretin 7,5 katından az olmaması gerekiyor. Taban son derece öfkeli, kızgın. Sürecin uzaması tabanda ciddi bir eylem isteği doğurdu. İşçiler geçinemiyor. Özellikle ağır ve tehlikeli iş kollarında çalışanların ortalama ücretleri 38-42 bin TL arasında. Bu rakama yemek parası da dahil. İstanbul gibi dünyanın en pahalı şehirlerinden birinde bu ücretle bir ailenin geçinmesi imkânsız. Yüzde 16’lık teklifin tamamı verilse bile vergi dilimi nedeniyle oluşan zararı bile karşılamıyor. Hane halkları ciddi biçimde borçlanmış durumda. Biz bu durumu kabul etmiyoruz.”

‘EMEKLİ MAAŞLARI ARTMASI GEREKİRKEN DÜŞÜRÜLDÜ’

“Geçen yıl yüksekten prim ödeyenlerin maaşları yüzde 31 oranında düştü. 31 Mart 2024’te e-Devlet’te maaşını 25 bin TL gören bir emekli, yüzde 15 zammı da eklediğinde 28-29 bin TL maaş bekliyordu. Ancak 23 Ocak 2025’te baktığında 21 bin TL’ye düştüğünü gördü. Bu adil değil. Aynı prim, aynı gün sayısıyla maaş düşürülemez. Taşeron işçileri kadroya alınmalı. 696 sayılı KHK ile çalışan arkadaşlarımızın mağduriyeti giderilmeli. Ağır ve tehlikeli iş kollarındaki ücretler, hafif iş kollarının üzerinde olmalı. Tüm dünyada böyle. Biz bunun için mücadele ediyoruz.”

‘DAHA FAZLA TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI’

Geçtiğimiz günlerde TÜRK-İŞ ile Çalışma Bakanlığı arasında bir görüşme yapıldığını hatırlatan Uçar, “TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’a göre hükümetten ikinci bir teklif daha gelecekmiş. Temennimiz, gerçekçi ve yoksulluk sınırının altında olmayan bir teklifle masaya gelinmesi.”diye konuştu.

Açıklamasının sonunda Aydınlık gazetesine teşekkür eden Uçar, “Biz karayolu işçisiyiz. Arkadaşlarımız 45 derece sıcakta, -40 derece soğukta yolda çalışıyor. Yangında, selde, depremde halkın yardımına koşan en örgütlü teşkilat biziz. Yaşanabilir bir ücret istiyoruz. Teklifler güncellenmezse, biz de üretimden ve tüketimden gelen gücümüzü kullanacağız. Bu sürece artık daha fazla tahammülümüz yok.” dedi.

Sonraki Haber