Nereye gidiyoruz: Renkli ‘devrim’ mi, halk hareketi mi?

Bir İslamcı çevre.

Geçen sonbaharda uyarmıştı:

“AKP yerel seçimde yine kazanırsa...”

“Türkiye, Tunus’a döner.”

Dedikleri: Halk sandıkta çözüm umudunu kaybeder.

***

AKP’ye oy verenler “halk” değil mi?

Kastettikleri o değildi.

Bir: Erdoğan Türkiye’yi aşırı kutuplaştırdı.

İki: Yumuşatma yerine daha da tırmandırıyor.

Üç: Halkın en az yarısı Erdoğan tarafından yönetilmek istemiyor.

Dört: Gezi’de meydanlara indiler. Güçlerinin farkına vardılar.

Beş: Muhalefetin seçim kazanma yeteneği yok.

***

30 Mart, beklendiği gibi oldu...

Tayyip Erdoğan sandıkta yine kazandı.

Seçim neyi çözdü?

Sorunlarımız: Duruyor.

Endişelerimiz: Büyüyor.

Kavgalarımız: Sürüyor.

***

Türkiye yönetilemezliğe doğru gidiyor.

Meclisteki muhalefet aciz.

Tabloyu okuyamıyor.

Fakat Erdoğan farkında.

Kendisini derinleştiriyor.

Halkı: Bölüyor.

Yetkileri: Kendinde topluyor.

***

Tasavvurunu saklamıyor.

Belediye başkanı: Anlıyorduk. O idi.

Başbakan: Biliyoruz. O.

AKP: Balkona çıkarıp gösterdi. Genişletilmiş ailesi.

Cumhurbaşkanı: Takdiri ilahi! Olacak.

Meclis: Hesabı belli. Ekstra dar bölge. Aşırı geniş çoğunluk.

***

Uhdesindeki fahri görevleri?

Emlak müdürü: Arsa tahsisleri.

İmar müdürü: AVM inşaatları.

Vali: Miting meydanları.

İhale dağıtımı: Hangi sıfatıyla bakıyor, bilmiyorum.

Fakat manevi şahsiyetinde mündemiçtir.

***

Seyredemedim.

Tarhan Erdem CNNTürk’te demiş ki:

“Bir felakete gidiyor Türkiye.”

Radikal yazarı iyi bilir!

Çünkü: AKP tablosunun müelliflerindendir.

***

Açıkça görülüyor.

Erdoğan’ın bir tek tercihi var: İktidarda kalmak.

Ne pahasına olursa olsun.

Yolunu da çizmiş: Baskı ve zor.

***

Mesele, Erdoğan’a verilecek cevapta.

Meydanlar Erdoğan’a hangi dilde karşılık verecek?

İki seçenek konuşuluyor.

Bir: Sorosçu renkli “devrim”.

İki: Halk hareketi ve bir milli hükümet.

***

Renkli devrimciler faal.

İlk örnekler sahaya sürüldü.

“Occupy CHP!” denemeydi.

CHP yönetimi mutlu oldu!

Fakat gençler rağbet etmedi.

Bir tespit: Renklicilerin Ankara’da zemini zayıf.

***

Sırada 1 Mayıs var.

Erdoğan beklendiği gibi: Taksim’i yasakladı.

Belli ki, zıtlaşma tırmanacak.

***

1 Mayıs’ta Taksim’de ne göreceğiz?

Kesin gelecek olanlar:

Bir: Radikal sol grupçuklar.

İki: KESK, bazı mühendis odaları

Üç: Gezi’nin liberal damarından bazı çevreler.

***

Bilinmeyenler.

Bir: Emekçi katılımı.

İki: Üniversite gençliği.

Üç: Aydın katılımı.

***

Tekrarlıyorum: Erdoğan karşıtlığı yaygın, derin.

Dolayısıyla: Erdoğan’a muhalefet kolay taraftar topluyor.

Bu yüzden: Her çevreden katılım az olmaz.

Cevabı bilinmeyen soru: Kavgaya girerler mi?

***

PKK/BDP’nin konumu.

Sözcüleri “katılma” yönünde kuvvetli vurgular yaptı.

Fakat: PKK/BDP, Erdoğan’ın en uslu çocuğudur.

Onu acze düşürecek bir kavganın içinde olmazlar.

Tersine: Varlıklarıyla Taksim’e kitlesel katılımı caydırırlar.

***

Kadıköy doğru seçim mi: Kuşkuluyum.

Doğru olan: Erdoğan’a muhalefet alanını boş bırakmamak.