PKK Güneydoğu’da ‘hendek’te İstanbul’da İslam Kongresi’nde

Hafta sonu.Herkesin kulağı Güneydoğu’da. “Hendek savaşı”nda.Silopi’den bir dostumu arıyorum.Karmaşık duygular içinde.PKK için, “dayanmaları mümkün değil” diyor.Soruyorum: Kendileri bunu görmüyor mu?Cevap: “Görmediklerini sanmıyorum.”Diyarbakır’daki kaynaklarım da benzer düşüncede.***İstanbul’da bir toplantıdayım.“2. Demokratik İslam Kongresi” (18-20 Aralık 2015).İlki, Diyarbakır’da yapılmıştı (10-11 Mayıs 2014).Ona da katılmıştım.Çağrı sahibi: Abdullah Öcalan.Her ikisi de Öcalan’ın mesajı okunarak başladı zaten.***İki PKK manzarası:Hem: Güneydoğu’da “hendek savaşı” çıkarıyor.Hem de: İstanbul’un göbeğinde İslam kongresi topluyor.“Eli”, devletten bile daha serbest!Türkiye’nin gücü mü, zaafı mı?Karar sizin.***Kongre ile “mekan”ın kontrastlığı ironik.Yer: Mustafa Kemal Kültür Merkezi. Attila İlhan Salonu.Kongre: İslam.Salonun sahibi: CHP’li Beşiktaş Belediyesi.Kongrenin sahibi: PKK.Açış konuşmasını yapan: Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı.CHP sınırları kaldırmış aradan.Bu da bir Türkiye manzarası.***Salonun yarısı dolu. 500-600 kişi.270 kadarı delege.Yaş ortalaması 50’nin üstünde.Katılanlar, PKK/HDP’nin muhafazakâr kadroları.Çok sayıda kasaba karakterli “mele”.Geleneksel Kürt milliyetçiliğinin taşıyıcıları.Kadınlar: Sayıca hayli azlar. Çoğu başörtülü.***Katılımcılarla sohbet ediyorum.Tanıdıklar var.Kendi durdukları yerden eleştiriyorlar.Fakat: Konuksever ve saygılılar.Özellikle Mardin hattından gelenlerle konuşuyorum.Hepsinin kulağı “hendek savaşı”nda.Genel gidişatı anlamak için soruyorum: Vaziyet nasıl?Cevabın özeti: “Vahim.”Umutlu değiller. Örgütten “askeri başarı” beklemiyorlar.***Malum: PKK, HDP, DTK... Tepe yöneticilerdeki hava da farklı değil.Bu yüzden hepsinin çağırısı ortak: “Müzakereye tekrar dönülsün.”***Belli ki: “Tepe” de, “taban” da “askeri başarı” beklemiyor.Üstelik: Örgütün HDP’ye oy verenlerle ilişkisi sorunlu.HDP’yi destekleyenlerin iki özelliği var.Seçmen olarak “evet” dediler.Fakat “milis” olmayı reddettiler.Yani: “Özsavunma”da yoklar.***Burada temel bir soru var.PKK, “zafer” değilse, “hendek”ten ne çıkarmak istiyor?Görünen: PKK, Suriye modelini tekrarlamak istiyor.Metodları belli:Şehirleri “savaş alanı”na çevirmek.Evlerin yakılıp yıkılması.Sivil kayıplar.Yüzbinlerin evini barkını terketmesi.Geniş kitlelerin “ayak altında” kalması.Sonuçta: Derin bir “etnik kutuplaşma”.Bu zeminde Kürt milliyetçiliğini beslemek.Ve: “Seçmen”i “milis”e dönüştürmek.***Sonuç:Bilelim: Olanların zamanlaması, Suriye kriziyle ilgili.Çare: Öncelik, örgütün savaşma iradesinin kırılmasında.Bunun yolu: İttifaklarının ve desteklerinin kesilmesinden geçiyor.Fakat: AKP hükümeti, örgüte tarihinin en geniş ittifak imkanlarını hediye etti.Kabul edelim: PKK artık iki koldan besleniyor.Hem ABD’nin “kara gücü”. Hem de diğer kampla bağlantılı.Yani: AKP’nin bölgeyle düşmanlık politikası PKK’ya sadece destek üretiyor.***Çare:Ya AKP bölge politikasını değiştirecek.Ya da AKP değiştirilecek.***Kongre’yi yazmaya devam edeceğim.