Rusya ve Batı: Uzun bir savaşa doğru

Rusya yılbaşına kar değil yağmurla girdi.

Kremlin ve çevresi geçmiş yılların aksine sakindi. Evlerin ışıkları ise yanıyordu.

12’ye beş kala Rus televizyonlarında Cumhurbaşkanı Putin vardı. Arkasına dizilmiş, üniformalı kadın ve erkek askerler.

Putin, Ukrayna sınırına yakın bir bölgede bulunan Güney Askeri Bölge Komutanlığından seslendi vatandaşlarına. Banttan yayınlanan konuşma, uzun ve manevi değerlerle doluydu.

PUTİN'İN UZUN BİR SAVAŞA HAZIRLAYAN KONUŞMASI

Moskova’dan gözlemlediğim kadarıyla Kremlin, vatandaşlarını, Ukrayna’da Batı’ya karşı süren savaştan psikolojik olarak uzak tutmaya çalışan bir çizgi izledi.

Fakat savaş uzadıkça ve Batı’nın yaptırımları ağırlaştıkça, Kremlin tavır değiştirdi.

Önce televizyonlarda, süren savaşa dair yayınlar arttı.

Sonrasında toplu taşıma araçları başta olmak üzere şehirlerde “Anavatan Kahramanları” posterleri belirdi.

Putin’in yılbaşı konuşması ise geçiş evresinin sona erdiğine, Rusya’nın adeta bir bütün halinde uzun bir savaşa hazırlandığına dair işaretler içeriyordu.

“Anayurdu savunma, ecdadımıza ve torunlarımıza karşı mukaddes görevimiz. Tarihe dayalı ahlaki haklılık bizde.” ifadeleriyle başladı Putin konuşmasına.

Putin, askerlere teşekkür ettikten sonra ise toplumun farklı kesimlerinin süren savaşın parçası olduğunu hatırlatan ve üretici sınıflara seslenen şu ifadeleri kullandı:

“Yılbaşı sofralarında mutlaka şerefinize kadeh kaldırılacak. Cepheye malzeme taşıyan sürücülerin ve demiryolu işçilerinin can güvenliğini sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Askerlerin yaşamları için mücadele veren, yaralı sivillerin bakımını üstlenen doktorlara, sağlık görevlilerine, hemşirelere teşekkür ediyorum. Bugün tüm özveriyle çalışan askeri ve diğer fabrikalarımızın işçi ve mühendislerine teşekkür ediyorum. Sivil binaları ve savunma tesislerini inşa eden, Donbass ve Novorossiya’nın şehir ve köylerini yeniden inşa etmeye yardımcı olan inşaatçılara teşekkür ediyorum.”

Ve Rusya’ya “yaptırım savaşı” ilan eden Batı’ya karşı mücadelenin sürdüğü minvalinde ifadeler kullandı.

Putin’in konuşmasının sürdüğü saatlerde Rus ve Ukrayna orduları karşılıklı olarak saldırılarına devam ederken bazı Rus şehirleri hedef alındı.

Rusya Savunma Bakanlığı, yılbaşı gecesi Donetsk’te bir binada bulunan Rus askerlerinin ABD yapımı HIMARS füzeleriyle hedef alınması sonucu, 63 Rus askerinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Basında yer alan bilgilere göre aynı saldırıda 100’den fazla Rus askeride yaralandı.

Diğer yandan Rusya’da yeni bir askeri seferberlik söylentileri yükseliyor.

Savaşın uzadıkça çetinleştiği yadsınamaz bir gerçek.

ABD ve Avrupalı müttefikleri, içlerindeki çatlak seslere ve kötüleşen ekonomilerine rağmen Ukrayna’ya askeri yardıma devam ediyorlar.

Rus yetkililerin de farklı açıklamalarla altını çizdiği üzere ABD, Ukrayna üzerinden Avrupa ve Rusya arasındaki bağları tamamıyla koparma stratejisinde ısrar ediyor.

Washington’un bu suretle zayıflatmayı planladığı Rusya’da, tıpkı 1991’de olduğu gibi bir rejim değişikliği hedeflediği aşikar.

Fakat Ruslar askeri, ekonomik ve siyasi anlamda direniyorlar.

Ruslar direndikçe Çin başta olmak üzere Asya ülkeleri ve ABD’nin tek kutuplu dünya tahakkümüne karşı çıkan devletlerin Rusya’nın yanındaki pozisyonları da netleşiyor.

NEREYE KADAR SAVAŞ?

Dünya büyük bir kırılmanın içinde.

ABD, kurduğu tek kutuplu düzeni korumakta ısrar ediyor. Fakat Batılı stratejist ve aydınların da kabul ettiği üzere çok kutuplu bir dünyanın içerisindeyiz.

Peki savaş nereye kadar gidecek?

ÖNÜMÜZDEKİ İHTİMALLER:

1. Kremlin’in geri adım atması halinde, Rusya’da 90’lara dönüş yani ekonomik, siyasi, askeri ve sosyal çöküş yaşanacaktır. Bu ihtimalin gerçekleşmesi halinde Rusya’nın tekrar parçalanması olasıdır. Rusya’nın çözülmesi halinde Asya, Afrika, Latin Amerika ve Ortadoğu’da ABD’nin tek kutuplu dünya dayatmasına karşı çıkan kuvvetlerde büyük bir darbe yiyecektir. Bölgemizde Batı eliyle yeni işgal, darbe ve yıkımların önü açılacaktır. Bu varsayımda Çin ve Hindistan’ın izleyeceği strateji önem kazanmaktadır.

2. Rusya ve Ukrayna arasında barış anlaşması… Böyle bir anlaşmanın geçici olacağı ve kuvvet toplamak amacıyla zaman kazanmak için yapılacağı açıktır. Dikiş tutması mümkün değildir.

3. Batı’da çözülme…Bu ihtimalin gerçekleşmesi halinde Avrupa’da sosyo-ekonomik isyanların tetiklediği hükümet hatta sistem değişiklikleri olasıdır. Avrasya’yı kaybeden ABD’nin önünde ise iki seçenek kalacak;

a) Sınırlı nükleer silah kullanımı ve bu suretle Avrasya’nın entegrasyonun engellenmesi,

b) Yenilgiyi kabul edip, kıtaya geri çekilmek.

Her halükârda, Ukrayna üzerinden Batı ve Doğu arasında süren savaşın uzaması olası gözüküyor.

Fakat gelişmelerin de bir kez daha gösterdiği üzere dünya artık eski dünya değil.

Ve artık hiçbir şey, bir daha eskisi gibi olmayacak.

* (Güzaltan’ın makalesi United World International analiz sitesinde İngilizce olarak yayınlanmıştır.)