Uzay, Cumhurbaşkanı, kültür, sanat, bilim
Ben kültür/sanat üzerine yazarım. Derdim insan ve doğadır. Derdim gelişmek/geliştirmekten yanadır. Uzun süredir fotoğrafla ilgili yazıyorum röportajlar yapıyorum. Mekanları yazıyorum kültürel derinliği olan kentleri değerlerini insanları, sanatlarını, yaşam biçimlerini dillendiriyorum. “Doğa- İnsan” adlı köşem ilgiyle okunuyor. Yürekten yazılarım, içtenlikle düşüncelerimi sıralıyor. Son haftalarda okurlarım, güncel konuları yazmamı, siyaset üzerine de görüşlerimi belirtmemi istiyorlar. Ben de son haftalarda okurlarımın isteği üzerine hep siyaset adamlarının devlet adamlarının muhalefetin yorumcuların, görüşlerini okudum, izledim.
CUMHURBAŞKANIMIZ VE UZAY
Ben hiç partili olmadım. Politikayı da çok sevmiyorum, ancak en güncel olgudan yana ben de birkaç cümle yazayım okurlarımın isteğine uyarak. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Uzay” olgusunu gündeme getirdi düşüncelerini açıkladı ve önerilerini sıraladı. Önce şaşkınlık yarattı, sonra eleştiriler başladı. Bilimsel düşünüp eleştirmenin yanında fantastik yorumlar peş peşe sıralandı. Gökyüzünü anımsadı siyaset insanları. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Erdoğan bir kez daha istediği gündemi yarattı, toplum için bir “Hedef” koydu ortaya. Şimdi siyasetteki konuşmacıları ve yorumcuları izliyorum; gerçekten şaşkınlık içindeler, hiç beklemedikleri bir olguyu konuşmak zorunda kaldılar. Sayın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Teknoloji Hamlesiyle” genç kesimi bilimle buluşturdu. Genç beyinler, bilimsel konulara eğildiler. Roket yarışmaları bile yapıldı. Yüzlerce genç bilimsel çalışmalara ve Yarışmalara katıldılar. Kutuplara gidip bilimsel çalışmalar yapan insanlara destek olan önemini vurgulayan bilim adamlarıyla birlikte bir “Hedef” açıklayan yine Cumhurbaşkanı.
Mavi Vatan Projesinin benimsenmesinde, petrol aramaları konusunda yeni araştırma- arama gemilerinin alınmasının öncüsü yine Recep Tayyip Erdoğan. Bugün de “Uzay” diyor bilim adamlarını harekete geçiriyor, gelecek için bilimsel bir vizyon çiziyor. Toplumsal gelişme için yeni bir hedef yaratıyor. Sürekli eleştiriler yapanlar, siz neredesiniz? Siz de böyle hedefler yaratıp toplumun önüne koyabilirsiniz. Partili değilim ama bir camiaya daha yakın göründüğümü söylerler. Haydi ben şöyle sorayım, hani heyecan duyulacak hedefe dönüşecek önerileriniz? Şimdi günlerce Sayın Cumhurbaşkanının önerdiği, “ Uzay” olgusunu konuşacaksınız. Uzay dijital çağla birlikte, insanlık için en önemli olgudur. Yılların değil, yüzyılların olgusudur.
42 YILDIR YAZIYORUM
Doğu Perinçek’le hemşehriyiz. İkimiz de Kemaliyeliyiz. O Apcağa köyünden, ben Toybelen köyündenim. Aydınlık’ta yazmamı önerdi. Üç yıla yaklaştı burada yazıyorum. Çok mutluyum, çünkü dilediğim gibi yazıyorum. Hürriyet Haber Ajansı’nda muhabirlik yaparak yetiştim. Oktay Ekşi’nin emeği var üzerimde. Sonrasında kültür/sanatla buluştum. İlk yazılarımı rahmetli Ülkü Tamer’in önerisi ile, Milliyet Sanat ve Sanat Olayı dergilerinde yazdım. Sonra birçok önemli gazete/yayında yazılarım çıktı. 1980 yılından beri yazıyorum, kültür sanatın içindeyim. Yirmi kitabım yayınlandı. Ülkemde ve dünyanın en önemli kentlerinde, Paris’te, New York’ta sergiler açtım. Ülkemin değerlerini sergiledim. Doğu Perinçek müthiş bir donanıma sahiptir. Bu ülkede yetişmiş önemli bir fikir adamıdır. Aydınlık’ta ücret almadan yazıyorum; çünkü gazeteler güçlükle yayımlanıyor. Okurlarımın ilgisi ve “küçük bir iz bırakma” olgusu bana yetiyor.
BU TOPLUM SANATLA BİLİMLE VE KÜLTÜRLE GELİŞİR
Ülkeme sevdalıyım. Aydın sayılan her insan ülke insanının gelişmesi için çaba vermelidir. Eğer bireyin kültürel yapısını geliştirirsek, toplumsal gelişme gerçekleşir. Toplum, sadece eğitimle değil, kültürle/sanatla/ bilimle gelişir. Onun için bilimsel ve kültürel etkinliklerin desteklenmesi gerekmektedir. Bugünkü yazımı, Biga’dan yazıyorum. Pandemi nedeniyle bu kış İstanbul’a dönmedik. İstanbul karla kaplanmış. Çok özledik. New York’ta açtığım, “Avrupa Kültür Başkenti İstanbul” sergisinden iki fotoğrafa yer veriyorum.
Bu iki fotoğraf Kültür Başkenti İstanbul sergisinden. New York Türk evinde açıldı ve büyük ilgi gördü. New York’ta iki sergi açtım birisi İstanbul diğeri Mardin…