Onur Sinan Güzaltan

onurguzaltan@yahoo.com

Son Yazıları

Savaşın birinci yılı: Rusya yeni bir yola doğru ilerliyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve diğer Rus yetkililerin açıklama ve icraatları, Rus devlet yapısı ve ekonomik sisteminin çok kutupluluk ve Batı’yla uzun sürmesi muhtemel savaşa uygun olarak yeniden şekillenmekte olduğunu gösteriyor.

Bu bağlamda, Putin’in 21 Şubat’ta yaptığı konuşma adı konulmamış yeni bir siyasi ve ekonomik program önerisidir. Konuşmayı birkaç madde de özetlemek mümkün:

Yazının Devamı

IŞID, ABD ordusu ve Rasmus Paludan

İsveç’te Rasmus Paludan adlı şahıs Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği’nin önünde, polis gözetiminde Kuran-ı Kerim’i yaktı.

İsveç hükümeti, yaşananları ifade özgürlüğünün bir tezahürü olarak tanımladı.

Yazının Devamı

Rusya ve Batı: Uzun bir savaşa doğru

Rusya yılbaşına kar değil yağmurla girdi.

Kremlin ve çevresi geçmiş yılların aksine sakindi. Evlerin ışıkları ise yanıyordu.

Yazının Devamı

Rusya hangi paltoyu giyecek?

Cumhurbaşkanı Putin’in sözleriyle ‘en az 10 yıl sürmesi’ beklenen savaş, Rusya’yı yeniden şekillenmeye zorluyor. 1991 sonrasının Batı’yla entegre kapitalist modeli, hızla karma ekonomiye evrilirken, daha ileri adımlara da göz kırpıyor. Fakat kurulu düzen, sınıf ilişkileri, siyaset eliti içindeki koalisyonlar Kremlin’i belli alanlarda sınırlamaya devam ediyor...

Kış, Moskova’ya erken geldi.

Yazının Devamı

Türkiye-Mısır ilişkileri: Tango iki kişiliktir

Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Şükri, Libya'daki durum nedeniyle Türkiye ve Mısır arasındaki normalleşme sürecini askıya aldıklarını açıkladı. Aynı günlerde Türkiye'nin Müslüman Kardeşler üyesi 34 kişiyi gözaltına aldığı iddiası basına yansıdı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise “Mısır ile normalleşme sürecine girdik, bu ikili bir süreç. Mısır ilişkileri normalleştirme konusunda samimiyse adım atar. Normalleşme yavaş gidiyor ama bu bizimle ilgili değil. Libya ile hidrokarbon anlaşması Mısır aleyhine değil. Biz olmasaydık bugün Libya, Suriye gibi olacaktı. (…) Bizim açımızdan Mısır'a yönelik bir sorun yok, Mısır'ın da Arap dünyası için, Afrika için, Akdeniz için önemli bir ülke olduğunu biliyoruz. Türkiye ve Mısır işbirliğinin de bölgeye pozitif yansımaları olacaktır. Biz ilişkileri normalleştirmede samimiyiz ama diplomatik bir tabir var, tango iki kişiliktir." şeklinde konuştu.

Yazının Devamı

Türkiye-Rusya-İsrail üçgeni, Doğu Akdeniz ve fırsatlar

Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesinin etkileri dünyanın geri kalanında olduğu gibi Doğu Akdeniz’de de hissediliyor.Rusya-Avrupa ilişkilerindeki kopuşla beraber oluşan denklem, bölge ülkelerini yeni tercihlerle karşı karşıya bırakıyor.

Rusya ve İsrail ilişkileri, Ukrayna savaşının başlangıcında Tel Aviv’in Rusya karşıtı yaptırımlara katılmayı reddetmesiyle beraber olumlu bir yola girdiyse de süreç içerisinde İsrail’in Rusya siyasetinde değişikliklere gitmesiyle gerildi.Gerilim nedeni olarak İsrail’in Ukrayna’ya uluslararası planda verdiği destek (İsrail’in Rusya’nın Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi üyeliğinin askıya alınmasına verdiği destek, Rusya’nın Ukrayna müdahalesiyle ilgili İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın sert açıklamalar ve İsrail’den Ukrayna’ya silah sevkiyatı yapıldığına dair iddialar) ön plana çıkartılıyor.Fakat arka planda, İsrail’in Ukrayna savaşından istifade ederek Doğu Akdeniz-Avrupa arasında Rus gazına alternatif bir enerji koridoru yaratma projesini hızlandırması yatıyor.İsrail’in Türkiye’yle ilişkilerini normalleştirme yönünde adımlar atmasının altında da enerji meselesi yatıyor. Projenin hedefi İsrail gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırmak.Türk ve İsrailli yetkililerin açıklamaları da bu projeyi doğruluyor.Enerji Bakanı Fatih Dönmez, İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasıyla ilgili şu ifadeleri kullanıyor: “Bizim topraklarımızda zaten ulusal iletim sistemimiz var. (İsrail gazının) Bir kısmı oradan rahatlıkla transfer edilebilir. Ama ileride daha yüksek hacimlerde bir miktarın taşınması gündeme gelirse, belki ilave boru hatları da yapmak gerebilir. Ama ilk etapta oradan gelebilecek bir gazı rahatlıkla hem ülke içerisinde hem yurt dışında taşıyabiliriz.”İsrail’in eski Avrupa Birliği ve Ürdün Büyükelçisi Oded Eran ise olası Türkiye-İsrail enerji anlaşmasıyla ilgili şu değerlendirmede bulunuyor; “Rusya-Ukrayna krizi ve Rusya'ya yönelik yaptırımlar, Türkiye seçeneğini yeniden öne çıkardı (…) Bu alanda Türkiye ve Doğu Akdeniz'de doğal gaz üreten ülkeler arasındaki işbirliği tüm tarafların faydasına olacaktır.”Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İsrailli mevkidaşı Herzog arasında yapılan görüşmede de konunun ele alındığı ve İsrail tarafının Leviathan ve Tamar doğal gaz yataklarından çıkartılacak gazın taşınmasıyla ilgili bir dosyayı Ankara’ya sunduğu bilgisi basında yer aldı.Bu gelişmelere paralel olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran’a gerçekleştirmesi planlanan ziyaretinin iptal edildiğini not etmekte yarar var.

Yazının Devamı

Yükselen büyük dalgayı anlamak

“Büyük sarsıntıya hazır tek bir parti bile yoktu. Herkes düşünüyor, düş kuruyor, seziyor, tahmin etmeye çalışıyordu… Devrim mi? Olmayacak kadar gerçekdışıydı. Herkes devrimin bir gerçek olmadığını, bir düşten öteye geçmediğini biliyordu. Güç ve uzun yıllar düşü. Birçok kuşağın düşü… Oysa inanmasam da genç sekreterin sözlerini otomatik olarak tekrarlıyordum: evet, bu devrimin başlangıcı.”

Rus sosyalist hareketine yakın gazetecilerden Nikolay Nikolayeviç Himmer, bilenen adıyla Suhanov’un, Çarlığın yıkılışını haber aldıktan sonra kaleme aldığı yukarıdaki satırlar, devrim anlarının aslında ne kadar beklenmedik patlamalar olduğunu özetliyor.

Yazının Devamı

Mısırlı diplomat: Bölge ülkelerinin çıkarları ortak

ABD seçimleri, Körfez’de gerçekleşen mutabakat ve Libya’daki son durum sadece Türkiye’nin değil dünyanın da gündeminde.

Türkiye ve İran’la beraber Batı Asya’nın anahtar ülkelerinden olan Mısır’ın ilgili konulara ve Türkiye’ye bakışını Mısır Dışişleri eski Bakan Yardımcısı Rakha Ahmed Hassan’a sordum.

Yazının Devamı

Körfez’de ABD barışı, İsrail ve Türkiye

Katar ve diğer Körfez ülkeleri arasında varılan anlaşmayı sadece komşular arası anlaşmazlıkların giderildiği basit bir bölgesel olaya indirgemek, tarihi ve Körfez’in bölgedeki etkisini es geçmek olur.

Körfez tarihi, aynı zamanda Cezayir’den Afganistan’a değin kanlı iç savaşların ve bölgenin dört bir köşesinde yuvalanmış yasal/yasadışı siyasal İslamcı grupların finansmanının tarihidir.

Yazının Devamı

2020: Majestelerinin ölümü

Stefan Zweig, Yıldızın Parladığı Anlar adlı eserinde, tarihi değiştiren büyük kırılma noktalarını şöyle anlatır; “ Çağları aşan bir kararın bir tek takvime, bir tek saate, çoğu kez de yalnızca bir tek dakikaya sıkıştırıldığı trajik ve yazgıyı belirleyici anlara, bireylerin yaşamında ve tarihin akışı içinde çok ender rastlanır. Ben böyle anları Yıldızın Parladığı Anlar diye adlandırdım; çünkü onlar, tıpkı yıldızlar gibi, hiç değişmeden geçmişin karanlığına ışık tutmaktadırlar (...) Çünkü tarih, kusursuzluğa ulaştığı böylesine eşsiz anlarda, kendisine yardım için uzatılan ellere gereksinim duymaz.”

2020 senesi, Zweig’in eserinde geçen büyük kırılma anlarının bir benzeri olarak insanlık tarihine geçiverdi. Fakat Zweig’in anlattığı insan odaklı kırılmalardan farklı olarak bu sefer doğa, bir salgın eliyle tarihi altüst etti.

Yazının Devamı

‘ABD ile ilişkilerde gerçekçi olmak lazım’

Türkiye’ye karşı CAATSA yaptırımları ilan edildiğinden bu yana, “ABD ile ilişkilerde gerçekçi olmak lazım” açıklamaları yeniden duyulmaya başlandı.

Lafı fazla eveleyip gevelemeye gerek yok; gerçekçi olmaktan kasıt, “sert” ifadeler içeren bir metinle yaptırımları kınamak fakat diğer yandan Washington’la uzlaşma yolu aramak. Özetle Amerikan saldırısını sineye çekmek.

Yazının Devamı

Emperyalizme asla güvenilmez

CAATSA yaptırımlarının da gösterdiği üzere Amerikan emperyalizmiyle uzlaşı ancak baskılarına boyun eğdiğiniz sürece mümkündür.

Dolayısıyla ABD iç siyasetindeki çatlaklar veya Başkan değişikliklerine bel bağlayan siyasetlerin sonuçsuz kalması kaçınılmazdır.

Yazının Devamı

Körfez ülkeleri Batı'nın çizdiği sınırları aşabilir mi?

Dünyanın dört bir yanında sadece iç dinamiklerde değil, uluslararası dengelerde de büyük bir kırılma yaşanıyor.

Kırılmanın, Batı hegemonyasının çöküşü kaynaklı olduğu tespiti artık geniş kitleler tarafından kabul görüyor.

Yazının Devamı

İranlı fizikçi ve Türkiye

İran’ın nükleer projesinin mimarı Muhsin Fahrizade’ye düzenlenen suikastın gösterdiği üzere Amerikan devleti içindeki bir klik ve İsrail’in, İran’a yönelik saldırgan politikası devam edecek.

Suikastın, Trump’ın aksine İran’la nükleer anlaşmaya olumlu bakan Joe Biden’ın seçilmesinin hemen ardından gerçekleşmesi, İsrail’in İran’ı, ABD-AB-İran nükleer anlaşmasının yeniden yürürlüğe girmesini suya düşürecek adımlar atmaya zorlaması olarak değerlendirilebilir.

Yazının Devamı

Türkiye’ye tehdit nereden geliyor?

"Bandung Konferansı'na değin bilinçsizce ve naif bir biçimdeliberal ekonomiden, yabancı sermayenin Mısır'a yapacağı yatırımlardan bahsediyorlar. Yapmaya çalıştıkları toprak reformu ise sınırlı ölçüde. Radikal, kökten reformdan bahsetmek mümkün değil.

Toprak fakir köylüye ücretsiz dağıtılmıyor, parası olanlara düşük bir ücret karşılığı satılıyor.Toprak ağalarının sultası sonlanmıyor. Nasır'ın kafasında halen İngilizler baş düşman olarak kalmaya devam ediyor. Atlantik'ten gelen tehdidin farkında değil. İyimser bir politika izlemeye devam ediyor.

Yazının Devamı

Türk üçgeni ve Avrasya

Türk dış politikasının önemli köşe taşlarını oluşturan Kıbrıs ve Kafkasya sahalarında, onlarca yıldır süren statükonun, birkaç hafta içinde Türkiye ve müttefikleri lehine bozulduğu fakat henüz nihayete ermemiş bir sürecin içinden geçiyoruz.

Askeri, siyasi ve diplomatik alanlarda üst üste yeni gelişmeler yaşanırken, değişmez denilen haritalar değişiveriyor.

Yazının Devamı