Son Yazıları

Ne oluyoruz yahu!

Sosyal medya iyice işin tadını kaçırmaya başladı.

İletişim Başkanlığı'nın kurduğu dezenformasyonla mücadele birimi bile yetişemez oldu.

Yazının Devamı

Sıkı para politikası neden işe yaramıyor?

Pazar günü yayınlanan köşe yazım çok ses getirdi.

Merkez Bankası politika faizi yüzde 50 olduğu halde 250 bin TL ve altında mevduatı olan vatandaşlara yüzde 33-47 arasında değişen mevduat faizi verilirken, esas varlığı elinde tutan bir grup milyonere yüksek faiz ödenmesini eleştirdim.

Yazının Devamı

Bankalar 'locals'den alıp zengine veriyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ABD'de yaptığı konuşmada yurtiçi yerleşikler tabirini “locals” diye telaffuz etmesi sosyal medyada gündem oldu.

Öyle bir refah ülkesiyiz ki emeklinin, asgari ücretlinin, çiftçinin geçim derdini, KOBİ'nin, esnafın ayakta kalma mücadelesini, her gün değişen fiyatları unuttuk bunu konuşmaya başladık.

Yazının Devamı

İhracatçı yedek kulübesinde

Türkiye'nin ihracatı artıyor görünse de 10’dan fazla ana sektörde düşüş yaşandı. Enflasyon yüzünden TL bazında maliyetler artarken döviz fiyatları baskılanınca fiyat tutturulamaz hale geldi. Dün bir sohbet toplantısında buluştuğumuz İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, fuarlardan eli boş döndüklerini anlattı. Kovid-19 sonrası yükselişin ardından zaten bir düşüş beklediklerini fakat bu kadar sert bir düşüşü öngörmediklerini kaydeden Karaca, "En büyük kalem ayakkabı sonra saraciye, tabakhane ve deri konfeksiyon. Geçen sene yüzde 9 düşüş değer bazında oldu. Ama bu sene ocak-marta bakınca yüzde 28'lik düşüş var. TL maliyetler yüksek, döviz kuru düşük bu elbette doğru ama bütün koşullar iyi olsun ihracat yapalım demekle de olmuyor." mesajı verdi.

Yazının Devamı

‘Yapay Zeka Hakem’ sorunu çözer mi?

Türk futbolunda sular durulmuyor. Birçok spor dalında küresel çapta başarı gösteren ülkemiz söz konusu futbol olduğunda maalesef yıllardan beri bir varlık gösteremedi. Ülke içindeki siyasi kutuplaşma futbolda çok öteden beri devam ettiğinden bir ülkü etrafında birleşemiyoruz. Şike kumpaslarından fon vurgunlarına bahis çarklarından siyasetin futbol üzerinden fonlanmasına kadar bir dizi olumsuz gelişme ile anılan Türk futbolunda son dönemde yaşananlar ise her şeyin üzerine tüy dikti. Daha önce de yazdım. Elbette Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) sorumlu. Ancak 30 yılın meselesini tek bir yönetimin sırtına yüklemek haksızlık. Burada mesele TFF ile bitmiyor kulüplerinden bakanlığına siyasetinden şirketlerine ve en çok da taraftarına kadar herkes sorunlu ve sorumlu.

Nihayetinde yaşanan tartışmalar sonucu yabancı futbolcu oranı vs. derken bir de yabancı hakem ithalatı gündeme geldi. TFF, Trendyol Süper Lig'in 32. haftasından lig sonuna kadar haftanın kritik maçlarında yabancı VAR hakemi görevlendirileceğini açıkladı. Basında yer alan haberlere göre, “İtalya, İspanya, Almanya, Hollanda ve Portekiz futbol federasyonlarına yapılan Video Yardımcı Hakemi (VAR) talebi, ilgili ülke federasyonları tarafından kabul edildi.”

Yazının Devamı

Dedelerden harçlık istemeyin!

Türkiye ekonomisi için sürekli “krizdeyiz” yorumu yapılır. Esasen ekonomik kriz dediğimiz ekonomide küçülmedir. “Kriz var” naralarının atıldığı dönemlerde gördük ki teknik anlamda bir krizde hiçbir zaman olmadık. Ekonomi büyümeye devam etti. Dolar bazında devalüasyonlar yüzünden yaşanan hesaplama kaynaklı milli gelir azalışları da kurun tutulması sonucu toparlandı ve bir trilyon dolarlık ekonomiler ligine yükseldik. Yükseldik ama vatandaş bundan nasibini ne kadar aldı.

Mesela kişi başına düşen ortalama yıllık gelir yaklaşık 308 bin TL.

Yazının Devamı

Türk şirket SWIFT'e alternatif oldu

Batı finansal sistemi SWIFT üzerinden küresel para trafiğini uzun yıllardır kontrol ediyor. Fakat teknolojinin gelişmesi sayesinde hem pahalı hem de ABD tekelinde olan SWIFT'e alternatif uluslararası para transferi hizmet sağlayıcıları da gelişiyor. Rusya ve Çin başı çekerken Türk özel sektörü de bu alanda geri kalmadı. O şirketlerden biri olan PayPorter'in Genel Müdürü İzzet Metcan ile sohbet ettiğimizde, farklı döviz çeşitleri ile 185 ülkeye para transferi yapabildiklerini anlattı.

Dijital cüzdan uygulaması kuikpara ile kullanıcılara birkaç adımla yurt dışına ve yurt içine para transferi, fatura ödeme, para yatırma ve para çekme gibi işlemleri yapma imkanı tanıdıklarını belirten Metcan, kuikpara dijital cüzdanlarına yüklenen bakiyenin, kullanıcıların fiziksel veya sanal olarak alabileceği Mastercard kartlarıyla birleştirilerek her türlü harcamada kullanılabileceğini anlattı.

Yazının Devamı

Seçmenin mesajı: Faturayı bana kesme!

Aydınlık Yazarı merhum Nazif Ekzen ile bir sohbetimizde mealen şöyle demişti: Türkiye'de sağ iktidarlar genelde genişlemeci politikalarla savurgan davranırlar. Daha sonra ülke tipik krizine girer. İktidar değişir. Sosyal demokrat hükümetler ise faturayı öderler ama bu kez vatandaş cezayı harcayana değil ekonomiyi toparlayana keser. Çünkü fatura halka çıkınca, ceza da faturayı ödetene kesilir. Faturayı kabartana değil. Belki de ilk defa bu iktidar döneminde bu böyle olmayacak.

Nazif Ekzen hoca haklı çıktı. Geçen 5-6 yıllık süreçte uygulanan genişlemeci politikaların yarattığı enflasyonist etki geniş halk kitleleri nezdinde yoksullaşmayı artırırken, belli bir azınlık bundan fayda sağladı. Nihayetinde geçen günlerde çeşitli medya sitelerinde yer alan Hurun Küresel Zenginler Listesi'ne göre Türkiye'de 25 dolar milyarderi bulunuyor. İstanbul 22 dolar milyarderi ile dünyada 26. sırada.

Yazının Devamı

Faiz konuşmaktan su konuşamıyoruz

Seçimler bugün. Büyükşehirlerin birçok sorunu var. En önemli mesele ise iklim krizinin gölgesinde yükselen su kıtlığı. Dünya nüfusu artıyor. Tüketim artıyor. Nüfus metropollerde yoğunlaşıyor. Su yönetimi ve su ihtiyacını karşılamak daha kritik hale geliyor. Maalesef finansallaşan ekonomide faiz ve para konuşmaktan bizi gerçek anlamda hayatta tutan ve ikamesi olmayan kaynakları konuşmaz hale geldik. Bu konuya dikkat çekmek için Dünya Su Günü Buluşması kapsamında Ekonomi Gazetecileri Derneği olarak Çevre TV'nin düzenlediği konferansa destek verdik. Garanti Bankası'nın ana sponsorluğu, Elexus Hotel'in resmi sponsorluğu ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nin ev sahipliğinde yapılan konferans İTÜ Süleyman Demirel konferans salonunda düzenlendi. Merhum Cumhurbaşkanı Demirel'in Devlet Su İşleri kökenli bir bürokrat olması yer seçimini de anlamlı kıldı.

Konferansın açılışında yaptığım konuşmada öz eleştiri yaparak, “Biz ekonomi gazetecileri olarak açıkçası para konuşmaktan, faiz konuşmaktan su konuşmaya çok vakit bulamıyoruz. En nihayetinde geçen aralık ayında bir çalıştay yaptık Sapanca'da. Burada biraz iklim gazeteciliği ve iklime yönlendirmeye çalıştık arkadaşları. Çünkü bu faiz politikaları, işte parasal genişleme, yok krediler daralacak, mevduat faizleri artacak derken aslında çok önemli bir değeri kaybediyoruz. Su yönetimi meselesi. Suyu kullanamayan ülkeler önümüzdeki dönemde parayı da kullanamayacaklar. Paranın yenilemeyen bir şey olduğunu biz zaten geçen pandemi döneminde gördük. Tedarik zincirlerin kırılmasıyla beraber eğer Türkiye'nin üretim gücü olmasaydı, Türkiye'nin fedakarlığı olmasaydı, Avrupa'da birçok raf boş kalacaktı. Başkan Yardımcım Mehmet Uluğtürkan Adana'dan bana birkaç not iletti; 'Çukurova'da tarım arazilerinin yüzde 55'ini biz ancak suyla buluşturabildik. Çukurova üzerinde tam sulu tarıma geçilse 20 milyar dolarlık ilave bir tarımsal gelir yaratılacak. 'Yine barajlardaki suların buharlaşma meselesi var. Yakın zamanda ASKON Başkanı ile konuştum. Çinliler'in bir GES (güneş enerji sistem) projesi olduğunu Keban ve Atatürk barajları üzerine GES sistemi kurulacağını, böylece hem oradan ilave enerji hem de buharlaşmanın engellenebileceğini ifade etti.”

Yazının Devamı

Gram altını 6 dolar pahalı alıyoruz!

Yalnız ve güzel ülkemde yine bir altın ve döviz furyasıdır gidiyor. Lafa gelince yerli ve milliyiz ama dolarize kafayı bir türlü bırakmadık. Son aylarda altının ons fiyatına yönelik spekülasyonlar sürerken bir de içeride döviz fiyatı artında gram ve çeyrek fiyatı uçuşa geçti. Altın ithalatı ciddi bir dış açık kalemi haline gelince kota kondu ama konulan kota karaborsa fiyatı yarattı.

Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Başkanı Burak Yakın, yaptığı değerlendirmede, ihracattaki sert düşüşe işaret ederek, “Altın fiyatlarındaki yükseliş ve kota nedeniyle Türkiye’deki altın fiyatlarının uluslararası piyasalardan da yüksek olması gerçek düşüşü göstermiyor elbette; makasın 6 bin dolar olarak sürekli yukarı çıkması sektör için artık kıyamet alametidir.” dedi.

Yazının Devamı

Vaatler güzel de çamurlu sular ne olacak?

Yerel seçim öncesi liderler ve adaylar sahada. İlginç konuşmalar oluyor. Her seçim öncesi olduğu gibi vaatler sıralanıyor. Ekranlarda tanıtım videoları dönüyor. Her yerde koca koca afişler vs. Bir de şu seçim tanıtım araçları yok mu! Sanki daha geçen yıl kişi başına düşen milli gelirimiz 13 bin doların üzerine çıkmadı da hâlâ 8 bin dolarlardaymışız gibi. Geçenlerde SEDEFED (Sektörel Dernekler Federasyonu) Başkanı Emine Erdem ile sohbet ederken kendisine “En çok kreşi kim yapmayı vaat ederse ben ona oy verebilirim. Çünkü kadınların istihdama katılımı iki türlü sağlanmış oluyor. Hem çalışan anneler çocuklarını güvenle belediye kreşlerine emanet edebiliyorlar hem de o kreşlerde kadınlar istihdam ediliyor.” deyince, kendisinin de aynı görüşte olduğunu kadınların istihdama katılımının ülkelerin kalkınmasına büyük etki yaptığını söyledi.

Ancak kreş yapmakla, projelendirilmiş metroları bitirmekle, ucuz ekmek tedarik etmekle, bol bol reklam ve göz boyamalık kültür sanat faaliyeti yapmakla iş bitmiyor. Neden? Geçenlerde Levent'te Büyükdere Caddesi üzerindeki İETT duraklarında beklerken önümüzden bir ambulans hızla geçti ve yol kenarında biriken çamurlu suyu olduğu gibi üzerimize sıçrattı. Yanımdaki yaşlı insanların yüzüne kadar su geldi. Beşiktaş'a indiğimde bu kez iskele tarafındaki durakların önünde gölet oluşmuştu. Sözde meydan düzenlendi. Trafik akışı değiştirildi ama yağmur yağdığında yine koca koca çamurlu su birikintileri oluşuyor. Avrupa'da onlarca şehir gezdim hiçbirinin merkez ilçelerinin en meydanlarında böyle abukluklar görmedim. Sanki bunlar yokmuş gibi Beşiktaş Belediye Başkanı reklam yapıyor. Ayazmadere caddesi yolu da yıllardır takır tukur. Yapılır yine bozulur. Mesele festival şu bu yapmadan önce altyapıyı düzgün yapmaktır. Biz Avrupa gibi altyapıyı hallettik de eğlencemiz kaldı!

Yazının Devamı

Merkez faiz artışı ile spekülatörleri vurdu

Yüksek enflasyonla mücadelede, dezenflasyonu sağlamak için para politikası tarafında Merkez Bankası üzerine düşen görevi yaptı. Para Politikası Kurulu, perşembe günü aldığı kararla faizi 5 puan daha artırarak yüzde 50 seviyesine çekti. Buna ilaveten gecelik borçlanma ve borç alma faizinde de aşağı yukarı üçer puan marj bırakarak, fiili durumda gerekli gördüğü günlerde ilave sıkılaştırma için faiz silahının emniyetini açık bıraktı. Para Politikası Kurulu da ayrıca geçtiği duyuruda ilave sıkılaştırma yapılabileceği mesajı verdi.

Merkez Bankası neredeyse hiç beklenmeyen bu artışı neden yaptı? Bir defa son haftalarda Merkez Bankası rezervlerinin erimesi üzerinden piyasada koparılan fırtınaya bakmamız gerekiyor. Bu erimenin önemli bir kısmı kamu enerji şirketlerinin ödemelerinden kaynaklandı. Bunu görmezden gelen spekülatör ekonomist tayfa, seçim öncesi siyasi hesaplar peşinde koşarak, işi vatandaşa yatırım tavsiyesi verme noktasına kadar vardırdı. Bu spekülatörler, üzerinde Atatürk resmi bulunan Türk lirası yerine Suriye'nin kuzeyinde terörist ordusu ile mücadele ettiğimiz Amerika'nın dolarına vatandaşı yönlendirmeyi marifet saydılar. Hâliyle döviz sıkışıklığı yaşanan bir ortamda ilave efektif döviz ve fiziki altın talebi TL üzerinde baskı yarattı. Öteden beri anlamsız bir şekilde üzerinde tepinilen "SWAP hariç net rezerv" tabloları da boy boy paylaşıldı. Vatandaş geçen seneki mayıs seçimleri öncesinde olduğu gibi speküle edildi.

Yazının Devamı

Artık kart ödemelerimizi yapay zeka takip edecek

Enflasyonist dönemde ücret artışları hızlı gitse de fiyatlara yetişemiyor. Prof. Dr. Bilsay Kuruç'un deyişiyle, “Enflasyonda sayılar kayar, kaybolmaya başlar. Halk sayıların (fiyatların) peşinde koşar, yetişemez, tıknefes kalır. Sermaye sayıları koşturur..”

Fiyatlar alıp başını giderken aldığı maaşı kira, gıda, ulaşım, iletişim vd. zor yettiren beyaz yakalı çalışanlar tasarruf etmekte zorlanıyorlar. Bu nedenle bankalar nezdindeki kredi notları düşüyor. Kredi kartlarının statüsü bir alt seviyeye çekiliyor. Hal böyle olunca indirimleri takip eden, kart avantajlarını kullanarak fayda sağlayan kullanıcılar bunlardan yararlanamıyor.

Yazının Devamı

Avrupa 'yaka'mızı bırakmıyor!

Cuma gecesi ülkenin önde gelen sanayicileri bir aradaydı. Ramazan bereketi ile yapılan sahur sohbetinde bu yıl ben de EGD Başkanı sıfatıyla konuşmacı olarak yer aldım. Artık geleneksel hale gelen ve Nakkaştepe'deki Bridge Restaurant'ta düzenlenen sahur programını Burak Önder, Talha Özger ve Oğuzhan Durmuş organize ediyor. Bu üç ismin ortak özelliği EVSİD (Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği) yönetiminde yer almaları ve Türkiye'nin ihracatı için ekip ruhuyla arı gibi çalışmaları. Ülkemizin en büyük iş dünyası örgütlerinden olan İstanbul Ticaret Odası (İTO), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) başkanları da bu nedenle olacak sahur programına her sene katılarak önemli mesajlar veriyorlar. Dost sohbeti ortamında geçen programda ülkenin yakıcı meselelerine ilişkin görüşler dile getiriliyor.

Geçen yıl lojistiğin ele alındığı sahur programının bu yılki temel konusu verimlilikti. Yaptığım konuşmada verimlilik kavramının gerek iş dünyası gerekse iktisat camiasında yeterince içselleştirilemediğine işaret ettim. Verimliliğin esasen üretkenlik olarak kavranması gerektiğini ve Türkiye zaman içinde bir üretim ekonomisi olsa da üretken bir ekonomi olmaktan uzak kaldığımıza dikkat çektim.

Yazının Devamı

Büyük patronların medyası yok artık

Geçen hafta İstanbul Aydın Üniversitesi'nin ev sahipliğinde "Türkiye’de Halkla İlişkiler ve Gazetecilik İlişkisi: Sorunlar ve Çözümler" başlıklı çalıştay düzenledik. 7 Mart 2024 Perşembe günü düzenlenen çalıştayda İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü'nden hocalar da katıldı. Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı olarak yer aldığım etkinlikte medya ve halkla ilişkiler konusunun “Haber nedir?” sorusundan yola çıkılarak ele alınması gerektiğini içerik ile haber ayrımının yapılmasını ve haberci ile içerik üreticisinin de ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettim. Bu kavramlar doğru yorumlandığında ancak sağlıklı bir ilişki kurulabileceğini ve bugün yaşanan girift durumun çizgilerinin netleştirilebileceğini anlattım.

Çalıştayda TÜHİD Başkanı Türkiye Halkla İlişkiler Derneği Başkanı İpek Özgüden Özen, Kurumsal İletişimciler Derneği Başkanı Murat Göllü, İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dilan Baransel, Marka Konseyi Başkanı Bülent Fidan da söz alarak sorunlara değinde ve çözüm önerilerini aktardı. Aydın Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı Doç. Dr. Deniz Akbulut ve Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sertaç Kaya'nın yönetiminde yapılan çalıştaya ayrıca Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nden temsilciler yer aldı. Öncelikle bu çalıştay için Aydın Üniversitesi'ne teşekkür ediyorum. Geleneksel medyanın dijitale evrildiği habercilik sınırlarının genişlediği ve sınırların belirsizleştiği ortamda böyle bir çalıştayın yapılmasını faydalı bulduğumu not etmek isterim. Çalıştayın sonuç bildirgesi yayınlandığında sizlerle de paylaşacağım.

Yazının Devamı

Rahatsızlık artıyor; dil çürük dişe gidiyor

Ekonomide çarklar aralıktan bu yana yavaşlıyor. Henüz 3-4 ay oldu ki sıkı para politikasına yönelik eleştiriler gelmeye başladı. İlk atış faiz yüzde 45'e çıkarılınca geldi. Birçok iş dünyası temsilcisi "bundan fazlası olmasın" mealinde mesajlar verdi. Nitekim bankacılar da ekonominin dinamiklerini iyi anladıklarından faizde bu seviyenin yeterli olacağını öne sürdüler. Geçen hafta içinde köşe yazımızda sizlere aktardık; İstanbul Sanayi Odası Meclisi Üyesi sanayiciler ne Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ne de AK Parti Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci'nin ziyaretinden memnun kaldı.

Bunun yanında Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç'ın odanın şubat ayı meclis konuşmasındaki mesajlar dikkatle okunmalı. Yine dünkü genel kurulda TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez, "Tüketim tarafı artarken üretim tarafı buna yetişemiyor. Bu sadece para politikası ile çözülebilecek bir şey değil." dedi. Özel sohbetlerde iş insanları her ne kadar enflasyonla mücadelede yüksek faizin gerektiğini kabul etseler de buna çok uzun süre tahammül etmek istemediklerini yumuşak tonda dillendiriyorlar. Hemen hepsi "Bu böyle gitmez." dese de Mehmet Şimşek çıpasının kaybedilmesinden daha büyük endişe duyuyorlar. Bu nedenle eleştiriler şimdilik pek dillendirilmiyor. Bununla birlikte ihracatçı kesim ise kurun baskılanmasına çok tepkili ve “Seçimden sonra göreceğiz kim haklı kim değil.” diyorlar.

Yazının Devamı