Şehime G.Temel

sehimegtemel@hotmail.com

Son Yazıları

MS yıllar öncesinde saptanabilecek

Multipl skleroz (MS), merkezi sinir sisteminin kronik inflamatuar bir hastalıktır ve yaklaşık bir milyon Amerikalıyı etkilemektedir. Tedavisi yoktur, dolayısıyla tedaviler hastaların semptomlarını yönetmelerine, alevlenmeleri kontrol altına almalarına ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmalarına yardımcı olmaya odaklanır. Kaliforniya San Francisco Üniversitesi bilim insanları, MS hastalığına yakalanan bazı kişilerin kanında bir öncü madde keşfettiler. Bu bulgular potansiyel olarak MS hastalarını tedavi olanağını sağlayabilir.

Yaklaşık 10 MS vakasından birinde vücut, semptomlar ortaya çıkmadan yıllar önce kendi proteinlerine karşı farklı bir dizi antikor üretmeye başlar. Bu otoantikorların hem insan hücrelerine hem de yaygın patojenlere bağlanıyor gibi görünmesi, muhtemelen MS'in ayırt edici özelliği olan beyin ve omuriliğe yönelik bağışıklık saldırılarını açıklar. Çalışmanın bulguları Nature Medicine'de yayımlandı.

Yazının Devamı

Titreşimle kanser hücrelerini yok ediyor

Tıbbi görüntüleme için kullanılan bir sınıf floresan sentetik boyalar kanser hücrelerinin zarlarına yerleştirilerek hızla titreşim yaratıldığinda nekroza neden oldular.

Bir pikosaniyeden daha kısa süren bu molekül titreşimleriyle titreşen aminosiyaninler, düşük ışık seviyelerinde veya konsantrasyonlarda işleyişi bozabiliyor. Rice Üniversitesi, Texas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi ve Texas A&M Üniversitesi araştırmacıları, bu "moleküler matkap" tekniğiyle insan melanom hücrelerinin in vitro olarak tamamen yok edildiğini gösterdi. Melanom için fare modellerinde %50 tümörsüz etkinlik elde ettiler.

Yazının Devamı

Beyin kanseri tedavisine direnebilir: Beyin omurilik sıvısı

Beyin omurilik sıvısı, beynin ventriküllerinde ve beyin ile omuriliğin yüzeyinde sürekli olarak dolaşan sulu bir sıvıdır. Beyni ve omuriliği ani darbe veya yaralanmalardan korumaya yardımcı olan bir yastık görevi görür. Sıvı ayrıca atık ürünleri beyinden uzaklaştırır ve merkezi sinir sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur.  

Güney Avustralya Sağlık ve Tıbbi Araştırma Enstitüsü ve Flinders Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan yeni bir çalışma, beyin omurilik sıvısının beyin kanserinde mevcut tedavi etkinliğini azalttığını ve yeni tedavi fırsatlarını tanımladığını gösteriyor… Bulgular Science Advances Dergisinde "İnsan beyin omurilik sıvısı, glioblastomalı hastalardaki tümör hücrelerindeki kemoradyoterapi hassasiyetlerini etkiliyor" başlığıyla  yayımlandı. 

Yazının Devamı

Obeziteyle mücadelede yeni yöntem

Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi (UCLA) liderliğindeki bir araştırma ekibi, kahverengi yağ dokusunu (KYD) sağlayan sinir yollarını buldu. Bu yollar, obezite ve ilgili metabolik koşulları tedavi etmek için kullanmanın yolunu açabilir.

Bulgular PLOS One'da "Supraklaviküler kahverengi yağ dokusunun sempatik innervasyonu: Ayrıntılı bir anatomik çalışma" başlığıyla yayımlandı.

Yazının Devamı

Farelerde yeni yöntem uygulandı! Hücrelerin genetiği değiştirildi

Basel ETH Zürih Biyosistem Bilimi ve Mühendisliği bölümünde Biyolojik Mühendislik Profesörü Dr. Randall Platt liderliğindeki araştırma ekibi, hayvanlardaki bireysel hücreleri genetik olarak değiştirmek için bir yöntem geliştirdi. Bu yöntem, araştırmacıların tek bir deneyde birçok farklı gen değişikliğinin sonuçlarını incelemesine olanak tanıyacak.

Çalışmanın bulguları Nature dergisinde "İn vivo AAV-Perturb-seq ile transkripsiyonel bağlantı analizi" başlığıyla yayımlandı.

Yazının Devamı

Domuzlara insanlaştırılmış böbrek yerleştirildi

Organ kıtlığı, organ naklinin ilerlemesini sekteye uğratıyor… Zorlu bir yol olmakla beraber buna bir çözüm, “diğer büyük memelilerde insan organları üretmek olabilir” diyen araştırmacılar, insan ve domuz hücrelerinin bir kombinasyonunu içeren kimerik embriyoları başarıyla yarattı. Taşıyıcı domuz annelere aktarıldığında gelişen insanlaştırılmış böbrekler, 28 gün sonra normal yapıya ve tübül oluşumuna sahip oldu. Bilim insanları başka bir türün içinde sağlam bir insanlaştırılmış organ yetiştirmeyi ilk kez başardı. Önceki çalışmalarda ise domuzlarda kan veya iskelet kası gibi insan dokularını üretmek için benzer yöntemler kullanılmıştı.

Yazının Devamı

Parkinson kan testiyle saptanabilecek

Duke Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacıları Parkinson hastalığını tespit eden bir kan testi geliştirdiler ve potansiyel olarak sinir sistemi hasarı kötüleşmeden önce teşhise yardımcı olacak bir yol oluşturdular. Buna göre, Parkinson hastalarından alınan kan örnekleri üzerinde değerlendirilen PCR bazlı analiz (Mito DNADX), mitokondriyal DNA (mtDNA) hasarını tanımlar ve yeni tedavilere verilen yanıtın ölçülmesine yardımcı olmak için uygun bir şekilde kullanılabilir.

Duke Tıp Fakültesi Nöroloji ve patoloji bölümünde ve Duke Nörodejenerasyon ve Nöroterapötik Merkezi üyesi Doç. Dr. Laurie Sanders, şu anda, Parkinson hastalığının büyük ölçüde ciddi hasar meydana geldikten sonra klinik semptomlara dayanarak teşhis edildiğini vurguladı. Basit bir kan testi, hastalığın daha erken teşhis edilmesine ve tedavi takip yaklaşımlarına daha erken başlanmasına olanak tanıyacak. Ek olarak, net bir teşhis, ilaç çalışmalarına katılabilecek hastaları doğru bir şekilde belirleyerek daha etkin, hatta potansiyel tedavilerin geliştirilmesine de yol açabilecek…

Yazının Devamı

İnsan Y kromozomu: İlk tam dizilimi sonunda yapıldı

Y kromozomu alışılmadık derecede tekrarlıdır, ki bu da dizilemeyi ve birleştirmeyi özellikle zorlaştırır. Uzun palindromları, tandem tekrarları ve segmental kopyaları içeren karmaşık bir tekrar yapısı içerir. Bu çalısma, bir insan Y kromozomunun 62.460.029 baz çift dizisinin tamamını ortaya koymakta... Araştırmacılar, T2T-Y'nin önceki referansta (GRCh38-Y) birçok hatayı hatayı düzelttiğini ve referansa 30 milyondan fazla baz çifti eklediğini belirtti.

NHGRI'de kıdemli araştırmacı ve konsorsiyumun lideri olan Dr. Adam Phillippy, en büyük sürprizin, dizideki tekrarların ne kadar organize olduğunu görmek olduğunu ifade etti. Dr. Phillippy "Eksik diziyi tam olarak neyin oluşturduğunu bilmediklerini, dizilemenin çok kaotik olabileceğini, ama bunun yerine kromozomun neredeyse yarısını, uydu DNA olarak bilinen, iki özgün tekrarlanan diziden oluşan alternatif bloklardan oluştuğunu ve dizileme sonucunda çok güzel, yorgana benzer bir desen ortaya çıktığına” dikkat çekti.

Yazının Devamı

Karaciğer hastalığına şifa olacak Yeni gen tedavisi yolda

Karaciğerin metabolik bir hastalığı için etkili bir gen tedavisinin ilk kanıtı, Crigler-Najjar sendromlu hastalarda bildirildi. Crigler-Najjar sendromlu hastalar için bir gen tedavisinin güvenliliğini ve etkililiğini değerlendiren faz I/II çalışmasında hiçbir ciddi yan etki bildirilmedi. Bulgular, tüm hastalarda (21 ila 30 yaş arası beş kadın) tedavinin güvenliğini ve toleransını doğrulamanın yanı sıra, en yüksek dozla tedavi edilen üç hastada sürekli etkililiği rapor edildi.

Deneme, Crigler-Najjar sendromlu vakalarda gen tedavisi kullanılarak karaciğer enzimi UGT1A1'in ifadesinin geri kazanılma olasılığını göstermekte... Gen yapısı (GNT 0003), bir AAV8 (Adeno ilişkili virus 8) vektörünü üridin difosfoglukuronat glukuronoziltransferaz 1A1 (UGT1A1) geninin bir kopyasıyla birleştirir.Bu sonuçlar The New England Journal of Medicine'de "Crigler-Najjar Sendromlu Hastalarda Gen Terapisi" başlığıyla yayımlandı.

Yazının Devamı

Uzun COVID pek çok organda mitokondriyal hasara yol açıyor

Özellikle son birkaç yılda koronavirüslerin hücrelerimizi nasıl mahvettiğini anlama konusunda büyük adımlar atıldı. Bununla birlikte, SARS-CoV-2'nin hücreler üzerinde bu tür olumsuz, uzun vadeli etkiler yaratmak için kullandığı mekanizma - diğer koronavirüslerle karşılaştırıldığında - belirsizliğini korumakta…

Philadelphia Çocuk Hastanesi (CHOP) ve COVID-19 Uluslararası Araştırma Ekibi (COV-IRT) tarafından yönetilen çok kurumlu bir araştırma konsorsiyumu, mitokondriye dikkat çekmekte. Araştırma bulgularına göre, mitokondri genleri virüsten olumsuz etkilenerek akciğerlerin ötesinde birçok organda işlev bozukluğuna yol açıyor.

Yazının Devamı

Nekrozu indükleyen aracı bulundu

Urbana Illinois Üniversitesi bilim insanları, kanser için immünoterapilerin kullanımına ince ayar yapma çabalarına yardımcı olabilecek bir proteini ortaya çıkardıklarını bildirdiler. Farelerde yaptıkları çalışma, TRPM4'ün hücre ölümü türü olan nekrozu teşvik etmede çok önemli bir rol oynadığını göstermekte. Araştırmaları, nekrozu teşvik eden tedavilerin, katı tümörlere ve diğer zorlu kanserlere karşı immünoterapileri iyileştirebileceğini düşündürüyor.

Bulgular, Cancer Research'te "Plazma membran kanalı TRPM4, immünojenik terapinin neden olduğu nekroza aracılık eder" başlığıyla yayımlandı. 

Yazının Devamı

Akciğer kanserini erken teşhis eden mini robot geliştirildi

Leeds Üniversitesi araştırmacıları, kanserin ilk belirtilerini tespit edip tedavi etmek için akciğerlerin derinliklerine inebilen küçük bir robot geliştirdi. Çapı sadece iki milimetre olan ve mıknatıslarla kontrol edilen ultra yumuşak dokunaç, en küçük bronş tüplerinden bazılarına ulaşabilir ve akciğer kanseri tedavisini değiştirebilir. Araştırmacılar, manyetik dokunaçlı robotu bir kadavranın akciğerleri üzerinde test ettiler ve standart ekipmandan yüzde 37 daha derine inebildiğini ve daha az doku hasarına yol açtığını buldular. Bu mini robotlar rutine girese bir gün yakin gelecekte tedaviye daha doğru, kişiye özel ve çok daha az invaziv bir yaklaşımın yolunu açar.

Çalışma, Nature Engineering Communications dergisinde "Periferik akciğerlerde hedeflenen fototermal kanser tedavisi için manyetik kişiselleştirilmiş dokunaçlar" başlığıyla yayımlandı.. Leeds Üniversitede Bilim ve Tıp Robotik Teknolojileri (STORM) Laboratuvarı Direktörü Pietro Valdastri, "Bu yeni yaklaşımı, anatomiye özgü, anatomiden daha yumuşak ve manyetikler aracılığıyla tamamen şekli kontrol edilebilir olma avantajına sahip" olduğuna dikkat cekti. Bu üç ana özellik, vücut içindeki navigasyonda devrim yaratma potansiyeline sahip olabilir…

Yazının Devamı

Parkinson hastalığı için yeni bir tedavi hedefi

Mitokondri, hücrelerdeki ana enerji üreticileridir ve lizozomlar, hücrelerimizin normal işlevi sırasında biriken hücresel artıkları geri dönüştürür. Nöronlar, mitokondri tarafından enerji üretimine büyük ölçüde bağımlıdır ve aktiviteleri nedeniyle nöronlar, lizozomlar tarafından temizlenmesi gereken bol miktarda hücresel artık üretir. Northwestern Tıp bilim insanları parkin adı verilen ve Parkinson hastalığının ailesel formlarına katkıda bulunan bu mutasyonların lizozomlar ile mitokondri arasındaki temasların bozulmasına neden olduğunu ortaya çıkardılar. Bu keşif, Parkinson tedavisi için yeni yollar açabilir. Bulgular, Science Advances dergisinde “Parkin, Parkinson hastalığında mitokondri-lizozom (M/L) temas bölgelerinde amino asit homeostazını düzenler” başlığıyla yayımlandı.

Yazının Devamı

Farelerde sonuç verdi: Duymayan kulaklar işitir oldu

Gen terapisi, yenidoğan farelerde genetik işitme kaybını tedavi edebilir. Ancak yetişkin hayvanları tedavi etmek, koklearın konumu ve iç kulak yapılarına zarar verme riski nedeniyle daha zordur. Uluslararası bir araştırma ekibi tarafından yapılan yeni bir araştırmada, ilaçları iç kulağa ulaştırmak için yeni bir yöntem kullanıldı. Araştırmacılar, beyin omurilik sıvısının doğal akışını ve ‘koklear aquaduct’u (su kemeri) kullanarak, iç kulak tüy hücrelerini onaran bir gen terapisini bu yolla ilettiler ve sağır farelerde işitme duyusunu geri kazanmayı başardılar.

Bulgular, Science Translational Medicine dergisinde "Yetişkin farelerde işitmeyi kurtarmak için beyin omurilik sıvısı yoluyla gen tedavisinin verilmesi" başlığıyla yayımlandı. 

Yazının Devamı

Enflamatuvar bağırsak hastalığında Diyetle bağlantılı genler

Yüksek yağlı bir diyetten sonra fareleri bağırsak iltihabına karşı daha duyarlı hale getiren genetik varyasyon üzerine yapılan bir araştırma, insanlarda inflamatuar bağırsak hastalığına (IBH) neden olabilecek aday genleri tanımladı. Araştırma sonuçları, ‘BXD farenin gastrointestinal yolundaki  yangı yanıtının genetik ve diet ile ilişkili modulatorleri’ başlığıyla yayımlandı.

Bulgularda şu ifadeler yer aldı:

Yazının Devamı

Kanser istilasının mekanizması ortaya çıktı

Penn State araştırmacıları tarafından yürütülen yeni bir çalışma, kanserli bir tümörün nasıl basladığını ve vücudu nasıl istila ettiğini ortaya çıkardı. Çalışma, istilayı engellemek için potansiyel bir terapötik hedefe ışık tutuyor, böylece klinisyenlerin en iyi tedavi seçeneğini seçmesine yardımcı olacak bir prognostik belirteç sağlayacağı öngörülüyor.

Bulgular, The Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde "Uzun kodlamayan RNA MALAT1, kollektif kanser istilası sırasında lider hücrelerde dinamik olarak düzenlenir" başlığıyla yayımlandı.

Yazının Devamı