08 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Biraz ezber bozalım!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

Yeni bir yıla girerken, 2016 yılına başlarken, bazı eski ezberleri-önyargı ve kalıpları da kırmaya ve değiştirmeye çalışmakta fayda var bence..Öyleyse birkaç ezberi bozmayı deneyelim: - Ayrılıkçı-kanlı bölücü PKK ve onun düz ovadaki kravatlı mazbatalı uzantısı HDP ve türevleriyle mücadele, milli bir mesele ve Cumhuriyetimizin beka sorunudur. Yani partiler üstüdür. - Aynı şekilde Cumhuriyet tarihinin gördüğü en tehlikeli-karanlık ve sinsi organizasyon olan F tipi cemaat görünümlü silahlı terör örgütü ile mücadele de ülkemiz ve milletimiz için bir var olma mücadelesidir. O da partiler üstü bir milli bir mücadeledir.O zaman bir ezberi bozmamız gerekiyor.. Muhalefet ettiğini / edeceğini zannederek, F tipi, çete ve bölücü PKK /HDP ile hiçbir şart biçim ve ortamda yan yana gelinmemesi ve hareket edilmemesi gerekir. “Düşmanımın düşmanı benim dostumdur” anlayışı ile ilkesiz-ölçüsüz ve sorumsuz bir sözde muhalefet anlayışı, bir bakarsınız sizi Cumhuriyetin kurucu değerlerine kast edenlerle aynı safa-aynı ihanet çizgisine çekiverir. Demokrasi, hukuk vb. gibi çağdaş kavramların ardına sığınarak da bu işin içinden çıkılamaz!Çünkü hiçbir gerçek demokraside terör örgütlerinin yeri yoktur olamaz da.. Muhalefet yapıyoruz görüntüsü ile F tipi çete ve PKK/HDP ikizleriyle dans etmek, dolaylı ilişki kurmak, bunlara ve yaptıklarına tolerans göstermek ya da görmezden gelmek veya bir biçimde bunlarla dirsek temasına kalkışmak Cumhuriyetimize ve milletimize karşı yapılabilecek en büyük kötülük ve suikasttır...Bir başka ezber ise anti-komünizm milliyetçiliğine dair olandır. Anti komünizm soğuk savaşta kaldı. Milliyetçilerin, ülkücülerin, millicilerin kendilerini bugün milli duruş ve ulusal çıkarlardan yana konumlandırarak, artık sağ-sol demeden, antiemperyalist bir duruşla ulus devletin yanında bir araya gelmeleri gerekiyor. Bugün başımıza gelen, getirilen ve gelmesi muhtemel her türlü sıkıntı ve belanın ardında ve içinde hala müttefik sandığımız veya sanmamız istenen ama bence gerçekte müttefik olmadığımız ülkelerin ve onların kumpaslarının olduğunu artık görmeliyiz. Düşünelim; PKK-HDP’yi ve kukla Kürdistan oluşturma fesadını kim-hangi ülkeler destekliyor?Laiklik karşıtı odak olan iktidara desteği ve eş başkanlık talimatını kim ve hangi ülkeler veriyor?Kıbrıs’ta çözüm adı altında Türkiye’yi garantörlükten çıkarmayı ve adayı, AB toprağı yapmayı kim ve hangi ülkeler istiyor? Bugün doğru olan vatanımızın bağımsızlığı, milli devletimiz ve üniter yapımız ile laik demokratik Cumhuriyetimizin kurucu değerlerinin koşulsuz ve kararlı bir biçimde sahiplenilmesidir. Hiçbir ülkeye, örgüte veya oluşuma ne ihtiyacımız, ne bağımlılığımız, ne de korkumuz var. Çünkü “bağımsızlık bizim karakterimizdir.” Gün, milli-gayri milli saflaşmasında demokratik Kuvayı Milliye cephesinde yerimizi alma günüdür. Çünkü soğuk savaşın ezber ve konumlanmasıyla, millî duruş ve ulusal çıkarlar savunulamaz ve korunamaz.