27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tapu müdürü bile böyle değiştirilmez!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

Ekonomide bir “cahiliye dönemi” yaşıyoruz ne yazık ki. AKP iktidarı aldığı ekonomik ve siyasi kararlarla, adeta kendi ayağına ateş ediyor bence.

Geçen hafta sonu 4 ay önce T.C Merkez Bankası Başkanlığına atanan N. Ağbal’ın gece yarısı kararı ile görevden alınması, iç ve dış tüm ekonomik çevrelerde hayretle karşılandı.

Tapu dairesi müdürleri bile bu kadar sık ve keyfi biçimde görevden alınmaz hukuk devleti yönetimlerinde.

Bu tür keyfi, hukuksuz ve otoriter kararlar, ekonominin istikrarına ve Merkez Bankası'nın kredibilitesine zarar veriyor.

Yaşadığımız öngörülemez, tutarsız, partizan ve keyfi bürokratik dönem giderek bir “otoriter kapitalizme” dönüşme riski taşıyor.

***

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, piyasalarda oluşan çalkantılı ve sert döviz hareketlerini yatıştırmak için dün açıklamalar yapmak zorunda kaldı.

Ne dedi Sn. Elvan; “…serbest piyasa mekanizmasından herhangi bir taviz kesinlikle söz konusu olmayacak, liberal kambiyo rejiminin uygulanmasına kararlılıkla devam edilecektir…” Peki bu laflara kim inanır? Ekonomide ve hukukta reform paketi açıklayıp, sonra bunların kâğıt üzerinde kalmasına neden olan iş ve icraatlar yaparsanız, o zaman da sormazlar mı “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diye.

***

Hatırlanacağı üzere, bundan 4 ay önce dolar kuru 8.40’lara kadar çıkmıştı ve faizler enflasyonun altında, negatif oranlarda yani yüzde 10.25 dolaylarındaydı.

N. Ağbal’ın TCMB Başkanı olmasıyla birlikte değişen faiz politikasıyla beraber, faizler bugün yüzde 19’a çıktı ama dolar kuru bir ara yine 8.40’ları gördü ne yazık ki.

Yani attıkları taş, ürküttükleri kurbağaya değmedi. Yüksek faiz maliyetine rağmen, yine yeniden dolarizasyon tetiklenmiş oldu.

Eş zamanlı olarak, Türkiye’nin CDS kredi risk primleri, yine 300 baz puanı aştı maalesef. Devlet ve özel sektör tahvilleri de satış yedi.

Borsada ise kaçış ve çöküş yaşandı. Tam anlamıyla bir “kara pazartesiyi” gördük yaygın deyimiyle.

Maraba ile Ağa fıkrasında olduğu gibi, “peki bu haltı niye yediniz” diye sormak lazım değil mi şimdi?

***

Merkez bankaları, tüm dünyada ülke ekonomileri için, en saygın-objektif-bilimden ve akıldan yana ihtisas ve itibar müeseseleridir.

20 ayda 4 başkan değiştirirseniz, bu değişikleri de eski AKP Milletvekilleriyle yaparsanız, inandırıcılık, itibar ve güven kaybına uğrarsınız.

Artık diyecek fazla bir şey kalmadı esasında.

Ne diyelim, bindik bir alamete, gidiyoruz…