Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Önümüzdeki görev en geniş cepheyi toplamaktır’

Vatan Partisi Rusya Temsilcisi Mehmet Perinçek, Çin’de “Dünya Komünist Partilerinin Teorik Araştırma Kadrolarına Yönelik Atölye Çalışması”na katıldı. Buradaki bir toplantıda konuşan Perinçek, “Önümüzdeki görev; emperyalizm ve siyonizme karşı en geniş cepheyi toplamaktır.” dedi.

‘Önümüzdeki görev en geniş cepheyi toplamaktır’
ÇKP’nin düzenlediği Dünya Komünist Partilerinin Teorik Araştırma Kadrolarına Yönelik Atölye Çalışmasına katılan konuklar toplu halde…

Aralarında iktidar ve ana muhalefet partilerinin de olduğu Avrupa’dan Güney Amerika’ya, Asya’dan Afrika’ya çok sayıda komünist partisinin katıldığı etkinlikte, ÇKP’nin üst düzey yetkilileriyle görüşmelerin yanı sıra kamu ve özel şirketlerin, farklı bölgelerin parti okullarının yöneticileriyle toplantılar yapıldı.

Toplantılarda dünya komünist hareketinin görevlerinden Çin tarzı sosyalizme, ülkelerin içinde bulunduğu siyasal gelişmelere kadar çok sayıda konu teorik düzlemde ele alındı.

Vatan Partisi Temsilcisi Doç. Dr. Mehmet Perinçek, 19 Kasım tarihli ilk tartışma oturumunda, bilimsel sosyalizmin 19. yüzyıldan bugüne dünyalılaşma sürecini sosyalist ve milli demokratik devrimler pratiği üzerinden ele alırken, bilimsel sosyalizmin bir dogma olmadığını vurguladı.

Bilimsel sosyalizmin teorisinin devrimci pratikle gelişeceğini ve günümüzün ihtiyaçlarına yanıt verebileceğini ele alan Perinçek, Atlantik çağının sona erdiğine ve yükselmekte olan kamucu uygarlığa dikkat çekti.

Perinçek, diğer taraftan ABD emperyalizmine karşı savaşın ön cephesinde olan Türkiye’nin tarihsel bir fırsat dönemine girdiğini anlatırken, Vatan Partisi’nin de katıldığı Üreticilerin Milli Hükûmeti’nin de kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.

Doç. Dr. Mehmet Perinçek, 26 Kasım günü Xiamen şehrinde düzenlenen son değerlendirme oturumunda aşağıdaki konuşmayı yaptı:

“Çin ziyaretimiz boyunca sosyalist teori ve pratik üzerine, uluslararası bilimsel sosyalist hareketin görevleri üzerine birçok tartışma gerçekleştirdik. Ben, bunlardan sadece biri üzerinde duracağım.

Soru şu: Sosyalist ve komünist partilerin dostları kimlerdir? Bu sorunun yanıtı önemli, çünkü sosyalist hareketin ‘ittifaklar politikası’ iktidar mücadelesi açısından belirleyici. Bunla bağlantılı olarak dünyayı değiştirme ve sınıfsız topluma ilerleme mücadelesi açısından da.

Evet, sorumuza dönecek olursak… Biz, kime karşı kimlerle birleşeceğiz?

‘Önümüzdeki görev en geniş cepheyi toplamaktır’ - Resim : 1
Doç. Dr. Mehmet Perinçek, Xiamen Üniversitesi Marksizm Okulu’nda sunumunu yaparken.

BELİRLEYİCİ OLAN ETİKET DEĞİL

Emperyalizm çağında, hele hele günümüzde çok rahat şekilde söyleyebiliriz ki, siyasal hareketlerin kendilerine taktıkları etiketlerin veya onlara takılan etiketlerin çok da bir geçerliliği yok. Bu konuda Sırbistan Temsilcisi Vulin Yoldaş, çarpıcı bir örnek verdi. Dünyanın farklı ülkelerinde sözde sol hareketler emperyalist destekli renkli devrimlerin parçası olabiliyor. Etiketi sol ama emperyalist planlara hizmet ediyor.

‘Önümüzdeki görev en geniş cepheyi toplamaktır’ - Resim : 2
Dünya Komünist Partiler heyeti Mao’nun mozolesinde.

AVRUPA’DA YÜKSELEN MİLLİYETÇİLİK

Ya da daha önceki oturumlarımızda konuştuğumuz gibi Avrupa’daki yeni milliyetçi hareket. Çin Komünist Partisi Uluslararası İlişkiler Departmanı Bakan Yardımcısı Jin Hin Yoldaş ‘yeni sağ’ olarak tanımladı bu hareketi. Batı’da onlar için ‘aşırı sağ’, ‘ultra milliyetçi’, ‘ırkçı’ diyorlar. Ama görüyoruz ki, Avrupa’nın sosyal demokratları, sistem içi sol iktidar ya da partileri savaş kışkırtıcılığı yaparken, Avrupa’nın milliyetçileri savaşa karşı çıkıyor ve Avrupa’nın Rusya, Çin, Hindistan, Türkiye gibi önde gelen ülkeleriyle işbirliğini savunuyor.

‘Önümüzdeki görev en geniş cepheyi toplamaktır’ - Resim : 3
Dünya Komünist Partiler heyeti, ÇKP Merkez Komitesi binasında ÇKP Uluslararası İlişkiler Departmanı Bakan Yardımcısı Jin Hin ile.

İLERİCİLİĞİN VE SOLCULUĞUN KISTASI

Ya peki Filistin? HAMAS ve Hizbullah İsrail siyonizmine karşı mücadelenin en önünde. Ama Alman Sosyal Demokratlarının yönettiği Berlin Belediye Binası’nın önünde (Rote Rathaus) İsrail ve Ukrayna bayrakları asılı.

Evet, yoldaşlar, kimler bizim dostlarımız? Emperyalizmin planlarına hizmet eden sözde solcular mı, yoksa emperyalizmin planlarını bozan, sağ kökenden gelen hareketler mi? Ya da soruyu şöyle sorabiliriz, bunlardan hangisi daha ilerici ve solcu? Bugün dünyanın neresinde olursa olsun solculuğun tek bir kıstası var. Ne kadar emperyalizme karşıysan o kadar solcusun!

MAO, STALİN VE DMİTROV ÖRNEKLERİ

Bu konuya dair Jin Hin Yoldaş güzel bir örnek verdi: Japon işgaline karşı ÇKP-Guomintang ittifakı. Ana düşmana karşı hem ulusal hem de uluslararası planda en geniş cephenin bir araya getirilmesi gerektiğini söyledi. Mao’nun mozolesindeki Hatıra Salonu’na Mao’yla Çan Kay Şek’in birlikte fotoğrafları boşuna konmamış.

Stalin de İç Savaş günlerinde Ekim Devrimi’ni yaşatmak için Bolşeviklerin uluslararası planda dostlarını tanımlarken ne demişti: ‘İngiliz emperyalizmine karşı çıkan Afgan Kralı bizim müttefikimizdir ama sosyalist maskeli Gürcü Menşevikleri ve Ermeni Taşnakları düşmanımızdır.’

Hepimiz, Dmitrov’un ‘faşizme karşı birleşik cephe’ siyasetini okuduk.

Bugün de önümüzde duran görev, Batı emperyalizmine ve İsrail siyonizmine karşı en geniş cepheyi toplamaktır. Kimseyi dışarıda bırakma lüksümüz yok. Etiketlere bakarak hareket edersek esas biz mücadelenin dışında kalırız. Sonuç olarak zafer ve iktidar yarattığımız güce bağlı. Yoksa kumda oynayan çocuklardan farkımız kalmaz.

‘Önümüzdeki görev en geniş cepheyi toplamaktır’ - Resim : 4
ÇKP Merkez Komitesi Parti Tarihi ve Edebiyatı Enstitüsü Müdür Yardımcısı Mou Jian Jun ve Doç. Dr. Mehmet Perinçek.

DÜNYAYI DEĞİŞTİRMENİN ANAHTARI

Ayrıca bizler, dünyayı değiştirmek istemiyor muyuz? Her hareketin ileri ve geri yanları olabilir. Ama esas olan emperyalizme karşı tavırdır. Eğer bir hareket emperyalizmin planlarını bozuyorsa orada bir cevher var demektir ve o cevheri biz işleyebiliriz. Onları değiştirmek ve daha ileriye götürmek de onlarla temas etmekten ve anti-emperyalist zeminde birlikte hareket etmekten geçiyor. Bu durumda sadece onlar değişmeyecek, biz de değişeceğiz ve bilimsel sosyalist teoriyi derinleştireceğiz ve günümüzün koşullarına uygun hale getireceğiz.

Elbette biz, dünya komünist partileri olarak toplanıp sosyalizmin sorunlarını ve geleceğini tartışacağız. Ama dünya sosyalist hareketini, sol kökenden gelmeyen ama anti-emperyalist ve anti-siyonist tavır alan güçlerle de buluşturan toplantılar yapmalıyız.

‘Önümüzdeki görev en geniş cepheyi toplamaktır’ - Resim : 5
Doç. Dr. Mehmet Perinçek, Mao ve Çan Kay Şek'in birlikte Çin likörü içtikleri heykelin önünde, 20 Kasım 2025, Moutai.

SADECE BİRBİRİMİZE ANLATMAYALIM

Bu çok kutuplu dünyayı inşa etmek için de bilimsel sosyalist teoriyi geliştirmek için de sınıfsız topluma ilerlemek için de gereklidir. Marx’ı, Lenin’i, Atatürk’ü, Mao’yu sadece birbirimize değil, bu bahsettiğim güçlere de anlatabiliriz. Dünyanın geleceğini onlarla da konuşmalıyız. Çok kutuplu dünyayı inşa ederken, geleceğin sosyalist dünyasını da inşa etmiş olacağız.

Bu görev bizlerin üzerindedir. Çünkü anti-emperyalist mücadelede en tutarlı tavrı bilimsel sosyalistler alabilir. Bunun öncülüğünü ancak bilimsel sosyalistler yapabilir. Kapsayıcı olmak bizim görevimizdir.

ÇKP’nin yönettiği Çin Halk Cumhuriyeti, uluslararası ilişkilerde bunun örneklerini gösteriyor. HAMAS Pekin’e konuk oldu. Taliban’la ilişkilerin düzeyini biliyoruz. Devletler düzleminde bu yapılıyorken, partiler düzleminde de niye olmasın?

Böyle bir toplantının hazırlamasında Vatan Partisi görev almaya hazırdır. Bu öneriyi bütün yoldaşların dikkatine sunarım.”

Vatan Partisi Çin Komünist Partisi (ÇKP) Mehmet Perinçek