26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Didim-Ya: Tarih tesadüfen yazılmaz

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Kâbe Müslümanlardan önce de kadim uygarlıkların kıblesiydi. Bu noktayı Dünya’nın merkezi kabul eden antik uygarlıklar yüzlerini nurun (güneşin) zuhur ettiği Doğu yönüne çevirdiklerinde sağa (Yemin) düşen bölgeye Yemen Coğrafyası, sola yani Kuzeye (Şimale) düşen bölgeye Şam Coğrafyası adını vermişler. Bu coğrafya Nil deltası, Filistin, Lübnan, Suriye, Fırat-Dicle havzası ve Anadolu’dur. Akdeniz ve Ege bölgesini de içine alır. Bu topraklar Bereketli Hilal Coğrafyası’dır. Şam coğrafyasının iki sembolü incir ve zeytindir. Barışın, asaletin, sevginin, sağlıklı beslenmenin ve huzurun ağaçlarıdır. Bereket ve barışı temsil eden tanrıların, peygamberlerin ve kralların değer verdiği, koruduğu ve uğruna savaştığı iki önemli hayat kaynağıdır.

İNCİR VE ZEYTİN AŞKINA

Filistin’de şahit olduğumuz kavgada bir tarafta incir ve zeytin ağaçlarını korumaya çalışan Şamlılar ile bu ağaçları kesen, kökünden söküp atan “Siyonist” buldozerlerin görüntüleri ibret vericidir. Antik kitabeler ve Musevi, Mesihi ve Muhammedi dinler incir ve zeytin ağacını kutsar. Kur’an’da , “Tin (İncir) ve Zeytun (Zeytin) ağaçları üzerine and (yemin) olsun” denilir. Aynı suretin devamı ayetinde “Tur el-Sinin ve Bilad El-Emin” yazar. Aramice’ de (Süryanice) bunların anlamı İncir Dağı ile güven ve huzur beldesidir. Dağları, tepeleri ve her karış toprağını incir ve zeytin ağaçlarının süslediği bu bereketli Hilal Şam Coğrafyasıdır. Bu coğrafya güven ve huzur beldesidir (Bilad El-Emin).

FİLOZOFLAR YURDU

Merkez Şam coğrafyasından incir ve zeytinin taşındığı önemli mekânlardan birisi Ege’dir. İncir ve Zeytin bereketinin hâkim olduğu bölgeye medeniyet gelir. Filozoflar gelir. Âlimler yetişir. Cazibe merkezi olur. Uzak yakın barbar ve harami kavimleri de çeker. Üretilene el koyan tüketim zihniyetinin yıkıcı emellerine de maruz kalır. Aydın vilayetimiz incir ve zeytin diyarıdır. Antik şehirler ve Miletli Tales gibi insanlığa muazzam eserler bırakmış filozofların yurdudur.
Ege coğrafyasına dikilen incir, zeytin, tapınaklar, amfi tiyatrolar, mimari şaheserler, burada isimleri tedavüle giren tanrılar (Zeus, Apollo, Artemis, Defne (Daphnis) , F(P)ainus (Paionios) vs...) filozoflar ve mitolojiler Merkez Şam’ın (Büyük Suriye Coğrafyası) Anadolu Şam coğrafyasına (Ege) taşıdığı tarihtir. Ege’de şahit olduğunuz ve buradan Grek Coğrafyasına Şamlı Yunan ve Helen kavimleri ile taşınan tarih Büyük Suriye Coğrafyası’nın kaynağından oluşan ve gittiği her yere hayat ve bereket götüren nehirlerdir.

ARİSTO'NUN ŞAM AŞKI

Buraya (Ege’ye) musallat olan Fars (Pers) hegemonyası, buradan alınıp Fars’a (İran) götürülen tarihi eserler, bu eserlerin yenisini yaptıran, tahrip olanları restore eden ve Farisileri (Persleri) buradan atan El-İskender (Alexander)dir. Makedon veya Yunan olarak takdim edilen El-İskender’in, hocası Aristo’nun Şam aşkı özenle saklanır. Bu aşkı doğuran sebepler ve tarihi bağlar zikredilmez. Farisilerin (Perslerin) yaktığı El-Fullo (Apollo-Fulya) tapınağını kim inşa etti? Farisilerin alıp İran’a kaçırdığı Apollo heykelini Milet-Didim arasında inşa edilen Kutsal Yol’un merkezinde yer alan tapınağa tekrar kim getirdi? Suriye Kralı Selevkos.

BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR

Bu kral kim midir? Selevkos El-İskender’in komutanlarındandı. Milattan Önce dördüncü yüzyılda Selukya Krallığı’nı Samandağ’da (Hatay) kuran siyasi ve askeri bir dâhidir. Babasının adı olan Antakya, Annesinin adını taşıyan Lazkiye (Latakya), eşinin ismini taşıyan Afamya (İdlib), komutanı El-İskender’in adını taşıyan İskenderun ve kendi adına atfen Selukya (bugünkü Samandağını)bina eden kraldır. Bu Krallık batı Roma tarafından yıkılıncaya kadar dört yüz sene Ege’den Nil deltasına kadar geniş bir coğrafyayı Samandağ’ı ve Antakya’dan yönetti. Kültürlerin, medeniyetlerin bu coğrafyada harmanlanmasına katkıda bulundu. Genelde Ege özelde Milet-Didim-Milas coğrafyası ile benim yurdum Hatay’ı barışın, huzurun ve uygarlığın sembolü İncir ve Zeytin ağaçları ile Nazım’ın dizilerindeki, “bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” misali ördü ve bağladı.

SU TAŞIYAN KUŞLARIZ

Didim’e ilk kez Ağustos 2012’de merhaba demiştim. Didim Belediye Başkanlığı’nın sponsorluğunda tanzim edilen “Barış Şenliği” etkinliğine davet edilmiştim. Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği Başkanı Selma Özöğretmen’in girişimiyle Suriye tarihini anlatan paneller yapmıştık. Henüz Suriye’ye dayatılan kirli savaşın başındaydık. Geçen hafta Didim’e yeniden merhaba dedim. Merkez Şam ile Şamlı Ege’nin nadide bölgesinin birliğine müdrik çağımızın El-İskenderleri ve Selevkosları Anadolu ve Suriye’nin varlığına kast eden barbar kavimlerin torunlarını incir ve zeytinin kudreti ile mat edeceklerdir.

Bu süreci ateşi söndürmek için gagasıyla su taşıyan kuşlar misaliyiz. Katkıda bulunan ve vesile olan Dş Hekimi Sevgili dostum Melih Sürmeli’nin inisiyatifi ve misafirperveliği, Ulusal Kanal Didim temsilcisi ve Vatan Partisi Didim İlçe Başkanı Bülent Boyer sponsorluğu ve misafirperverliğine minnettarım. Ulusal Kanal Ege Bölge Temsilcisi Erdem Özdemir, CHP İlçe Başkanı Nurettin Koça, Kadın Kolları başkanı Figen Çakmakgil, Didim Alevi Kültür Derneği (Cemevi) Başkanı Hüseyin İlhan ve Didim Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Ali İhsan Kubaliç’in katılımı sayesinde verimli bir panel yaşadık. Var olsunlar sağ olsunlar. Ulusal Kanal emektar muhabiri ve yol arkadaşım Özer Sürmeli, Didim’de Hatay yemeklerinden mahrum etmeyen Hayat Sürmeli ve Didim deniz ürünleri ile bizi besleyen Bülent Boyer’in muhterem zevcelerine teşekkür ederim.