08 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Diyanet’e ‘had bildiren’ tarikatlar

Mustafa İlker Yücel

Mustafa İlker Yücel

Gazete Yazarı

A+ A-

Diyanet’in gizli damgalı tarikatlar raporuna, herkesten önce tarikatlar ulaştı.

Devlet, FETÖ faciasından sonra tarikat ve cemaatlerin yapılarıyla ilgili gizli damgalı bir rapor hazırlıyor, tehlikeyi tespit ediyor, 'Önlem almalıyız' diyor, sonra bu “gizli damgalı rapor” önce tarikatların eline geçiyor.

Devletin güvenliği için önlem alınması gereken tarikat ve cemaatler, devletin önlem almaması için gerekli önlemi alıyor.

Rapor bir süre çekmecelerde bekliyor.

Herkes birbirine sus işareti yapıyor.

Etkili yetkisizler devreye giriyor.

Raporu yazanlar büyüteçle aranıyor.

Devlet güvenliği için hazırlanan bir raporun bile güvenliği sağlanamayacaksa devletin güvenliği nasıl sağlanacak?

Tarikat yayın organları rapora “Diyanet haddini bilsin”, “Diyanet bize buyuramaz, görevi bizi anlamaktır” yönündeki yazılarla cevap verdi.

Kendilerini Diyanet’in üstünde gören tarikatların tepesindeki hazır yiyici miskinler, raporu okur okumaz, parmak sallayıp “had bildirmeye” başladı.

Hiçbir devlet, kendisini, devlet hukuku üstünde gören kurumlara göz yumamaz.

Türk Milletini mezhepçiliğe iten böyle yapılar PKK bölücülüğü kadar tehlikelidir.

Bu tehlikeye bugün gözümüzü kapatırsak yarın TBMM’yi bombalayacak kadar hadlerini bilmezler!