27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hakan Fidan’ın ‘NATO sistemi’ tanımı

Mustafa İlker Yücel

Mustafa İlker Yücel

Gazete Yazarı

A+ A-

Sakarya Meydan Savaşı’nı kaybetseydik bir sisteme bağlanmış olacaktık. Emperyalist Batı sistemi ülkemizi yutacaktı.

Atatürk Devrimi; tam bağımsızlığı hedefleyen milliyetçi duruşuyla kalkan oldu, halkçı ve devletçi hamleleriyle ‘sisteme’ karşı milletimizi korudu ve ayağa kaldırdı. Türk milleti, ‘cibiliyetimize uygun kendi sistemini’ kurdu.

Atatürk’ün ölümünden sonra içimizdeki Batıcılar güçlendi ve kendimizi NATO’nun kucağında bulduk. ‘Küçük Amerika’ olacağız diye ilan ettiler! Bu bir sistem değişikliğiydi.

Batı sistemine bağlanınca Cumhuriyet’in ilk 15 yılının kazanımları büyük oranda tahrip edildi. Batı, devlet bünyesine Gladyo aracılığıyla yerleşti, FETÖ’yü tepemize çıkardı, PKK’yı büyüttü, ekonomi programıyla da üretici güçlere ağır darbeler vurdu. Köylüyü (üreticiyi) milletin efendisi yapan sistem gitti şehrin yoksulu yapan sistem geldi!

Bu sürecin güvenlik boyutunu Dışişleri Bakanı Hakan Fidan önceki gün şöyle ifade etti: “Mevcut milli güvenlik sistemi, istihbarat da dâhil olmak üzere silahlı kuvvetlerin imkan, kabiliyet ve oryantasyonu NATO'ya üyeliğimizden sonra dizayn edilmiş bir alan.”

Fidan, tehdit algısının bu yüzden içeriye yöneldiğini dış tehditlere ise gözlerin kapandığını belirtiyor. Biz daha açık belirtelim: ‘NATO’yla dizayn edilen güvenlik sisteminde’ ülkemizin tam bağımsızlığı için mücadele eden herkes tehdit olarak belirlendi! Çünkü Türkiye’nin güvenliği değil Atlantik sisteminin öncelikleri esas alındı.

Peki bizi tahakküm altına alan bu sistemin içinde neden kalmaya devam ediyoruz?

NATO’nun genişlemesine oy verenler, ekonomide Londra tefecilerine alan açanlar, AB hayali satanlar, ABD’yle ‘pozitif gündem’ arayışına girenler bu sistemle hesaplaşabilir mi? ‘Dizayn’ sürecini kim durduracak?

Milli Devrimci tavrın zorunlu olduğu yer tam da burası!

Hakan Fidan NATO FETÖ PKK