19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Döviz ve faizde kısır döngü

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Merkez Bankası faizleri 4,25 indirdi.
Normalde döviz yukarı doğru hareketlenmesi gerekirdi.
Ama tam tersi oldu.
Döviz kurları düştü.
Nedeni karışık.
Ama ekonomi yönetimi zafer kazanmış havasında.

YALANCI BAHAR MI?

Ekonomistler ise farklı düşünüyor.
Yapılan müdahalelere dikkat çekiyor.
Dövizi tutmanın maliyeti tartışılıyor.
“Merkez Bankası rezervleri ne kadar eridi?” diye soruyorlar.
Ama kimse bilmiyor.
“Sürdürülebilir değil” görüşü hakim.
Yaşananlar, “yalancı bahar” olarak yorumlanıyor.

ÇIKMAZ SOKAK

Üretimin desteklenmesi gündemde yok.
Hatta tam tersi uygulamalar sözkonusu.
Tarımda destekler azaltılıyor.
Önce pamuk, sonra zeytinyağı.
Arkasının gelmesinden korkuluyor.
Taban fiyatlar da düşük kaldı.
Buğday, fındık fiyatları tatmin etmedi.
Üstelik de elde para yok.
Çiftçi tüccarın inisiyatifine bırakıldı.
Sanayi için açılan paketler etkisiz.
Üretimi artırmak için adım atılmış değil.
Herkes beklemede.
Döviz-faiz tartışmaları bıktırmış.
Çarkların dönmesi, çarşıların canlanması isteniyor.
“Çıkmaz sokak” değerlendirmesi öne çıkıyor.

HAZİNE BORÇLARI

Hazine’nin borcu dağa çıkmış.
Yılın ilk 6 ayında sıra dışı büyümüş.
Geçen yıl 191 milyar TL artmıştı.
Bu yıl 6 ayda 153 milyar TL yükseldi.
Toplamda 1,2 trilyon lirayı aştı.
Döviz borçlarının payı da ayrı.
Ak Parti iktidara geldiği 2002’de yüzde 46’ydı.
Sonra düştü.
2010’da yüzde 27’ye geriledi.
Şu anda yüzde 50.

TATLI KÂR

Faiz kararını desteklemek için gelen dolarlar var.
Dolar düştükçe kazanıyorlar.
Hem de “iyi” kazanıyorlar.
Hem faizden, hem düşük kurdan.
Kaybeden ise Türkiye.

BASKILARI AZALTMAK İÇİN

Ekonomideki tablo görünüşte iyi.
“Ekonomi yönetimi değişsin” baskısını azaltma çabası.
Düşen(!) enflasyona;
Kısa vadeli sıcak paraya;
Kurun ve faizin seyrine bakıp;
Bunu başarı hikayesi sananlar aldanabilir.
“Yalancı bahar”ın uzun sürmeyeceği konusunda herkes hemfikir.
Faiz kararını desteklemek için gelen doların;
Sıcak paranın, bir de dönüşü var.

ÖNERİLER

Uzmanlar “böyle gitmez” uyarılarını sürdürüyor.
Öneriler özetle şöyle:
“Dolar kurunun gerçek değerine çıkmasına izin verilsin.
Orada tutulacağına halk inandırılsın.
Halka güven verilsin.
Böyle olursa vatandaş TL’ye döner.
Kredi faizlerinin de düşmesi sağlanır.
İşini yönetemeyen firmalar belirlensin.
KKF örneğinde olduğu gibi kaynak aktarılmasın.
Üretici firmaların üretmeleri desteklensin.
Uluslararası kurallar düşünülmeden ülke çıkarları esas alınsın.

ULUSLARASI İLİŞKİLER

AB ile Gümrük Birliği anlaşması işlevini yitirdi.
AB ile Serbest Ticaret Anlaşması yapılsın.
Suriye ve Mısır’la barış sağlansın.
Çin’in Türkiye’de yatırım yapması ve Çin pazarının Türklere açılması için özel çaba harcansın.
Başta Irak ve İran olmak üzere dost ülkelerle özel ticaret anlaşmaları görüşmelerine başlansın.”


VOLKSWAGEN YATIRIMI

Almanya fosil yakıtlı araçları yasaklamaya hazırlanıyor.
Diğer Avrupa ülkeleri de öyle.
Yakın bir gelecekte AB’de üretimine de izin verilmeyecek.
Bu nedenle Volkswagen fabrikasını Türkiye’ye taşımayı planlıyor.
Şu anda yer arayışında.
Hesap kitap yapmışlar.
Türkiye’deki işçi ücretlerinin geleceğini araştırmışlar.
Avro olarak çok düşük kalacağını görmüşler.
Bu nedenle Türkiye’de üretip, ihraç etmeyi tercih etmişler.
Hiç yoktan iyi..!