’Esad, Rusya ve Çin’in canı cehenneme’

Türkiye müzmin hasta. Komada. Bu cehennem sistemine giden yolun ilk taşını 10 Eylül 1943’te İnönü Kahire’de döşedi. ABD mandası Türkiye bostanına sokuldu. Mustafa Kemal, İngiliz, Fransız, Yunan mandalarını bostandan kovdu. Rus yardımına rağmen ne mandasını ne de ayısını istedi. Eşit ve kazan-kazan formülü bağımsızlık karakteriydi. İnönü, Mustafa Kemal gibi lider değildi. Liderin gölgesinde ehemmiyetli bir şahsiyetti. Lider ölünce gölgesiz kaldı. Bocaladı, korktu ve acze düştü. ABD’nin gölgesine sığındı. Niyeti sadece mandayı bir müddet için bostana sokmak, mandanın sütünden yağından etinden yararlanmaktı. Buna mukabil mandanın bir müddet Türkiye bostanında otlanmasına izin vermekti. Mandanın yaban domuzları kadar zararlı olabileceğini tahmin etmiyordu. Zira dünyaya mandacılık sistemini albeni paket içinde sunmuşlardı. Pirincin içindeki beyaz taş olduğunu göremedi. Niyeti Türkiye’yi bir ABD sömürgesi yapmak hiç değildi. Ancak iyi niyet taşlarıyla döşenen bu yolun cehenneme götürdüğünü öngöremedi.

ERDOĞAN BU SİSTEMİN ESİRİ

Türkiye’yi ABD’ye daha iyi peşkeş çekerim diyen isim merhum Adnan Menderes’ti. Bostana giren ABD mandasına sadece otlama izin vermedi. Tepinme, kırma, dökme ve keyfince otlama hakkı verdi. İşte bu 75 yıllık süreç sonucunda Türkiye hasta adam haline getirilmiştir. Bu sistem Erdoğan’ın eseri değildir. Erdoğan bu sistemin eseridir. Bugün baktığımızda AKP+MHP+BBP Cumhur ittifakı da CHP+İP+SP artı örtülü müttefik HDP’nin Millet ittifakı bu sistemin içinde çözüm arıyor. Hasta, çürüyen ve hatta komada olan bu sistemin sorumlusu olan ABD, İsrail ve AB’nin feleğinde çözüm sunuyor. Hedefleri sistem değil bu sistemin eseri olan Erdoğan. Biraz da her dediklerine eyvallah demediği, mutlak biat çizgisinde olmadığı içindir. Yoksa en gözde partnerleriydi.

Önce Sayın Perinçek’in tarihi tespitini yazalım; “Türkiye halkını bugün Tayyip Erdoğan ile Tayyip Erdoğan düşmanları arasında bir cepheleşmeye zorlamak, ABD-İsrail siyasetinin merkezi görevidir. Türkiye, önündeki sorunları ABD-İsrail planını bozarak çözecektir. Bizi borç batağında bölen, ABD emperyalizmidir. Güney’den ve Doğu Akdeniz’den Türkiye’yi tehdit eden, ABD ve İsrail’dir.”

Bu tespitin Sayın Muharrem İnce ile ilgisi var. Önce bu sistemin taşıyıcısı olan Erdoğan’ı AKP Genel Merkezi’nde ziyaret etti. Erdoğan’ın sarayında çalışan memuruymuş gibi muamele gördü. Erdoğan ile sohbet edip dertleşti. Ona seçimde başarılar diledi. Yılmaz Özdil tiye aldı; Ya duan tutar ve başarılı olursa bunun hesabını millete nasıl verirsin filan dedi. İnce’yi ince ince doğradı. Özdil’e gıkını çıkaramadı. Dilsiz ahraz oldu. Sonra Demirtaş’ı ziyaret etti. Ardından “Suriye’ye tekrar Büyükelçiliğimizi açacağım” dedi, ama Suriye’ye yeni bir anayasa teklif etmeyi ihmal etmedi. Nezaket ziyaretleri, seçim taktikleri olarak telakki edildi.

Birden çıtayı yükseltti. Kürt meselesinde kırmızı çizgimiz yok dedi. Daha ileriye gitti; ABD müttefik Batı dost, yüzümüz Avrasya’ya değil Batı’ya dönük olacak dedi.

ÖNCE ÇİN SONRA RUSYA’YA SALDIRDI

Aman İnce daha ileriye gitme derken Antep’ten Putin ve Rusya’ya saldırdı. Daha önce Çin’e ekonomik olarak büyük ama demokrasi insan hakları yok deyip fırça atmıştı. İran’dan haz almadığı aşikâr. Sayın İnce söz içindeyken o senin esirindir. O söz çıktı mı artık sen onun esiri olursun. Esad’ın canı cehenneme dedin bir anlık öfkedir İnce boğa burcundandır Mecliste konuşurken AKP vekillerin provokasyonuna gelmiştir burnundan solumuştur dedik. Rusya’ya Türkiye’yi Suriye’den kuşatıyor diyeceksin, Çin’e demokrasi dersi, İran’a yönelik saldırılara sessiz kalacaksın, ABD ve Batıyı tercih edeceksin ve tüm bunları yaparken Şam’a büyükelçilik açacaksın. ABD’den izin alarak mı?

‘ERDOĞAN’I YARATAN SİSTEM DEVAM ETSİN’

Şimdi göreviniz bu hasta ve kuru bostanı bu hale getiren mandaları ülkeden çıkartıp bostandan ne kaldıysa kurtarmak ve yeniden inşa etmek olacağına, uluslararası dengeleri gözeterek Türkiye merkezli ve Mustafa Kemal gibi başta Rusya ve İran olmak üzere komşularla dost olacağınıza ABD mandası yavru mandalarını sadece Türkiye’de değil tüm bölgenin bostanlarına sokacak açıklamalar yapmanız dehşet verici.

Siz Erdoğan gitsin ama Erdoğan’ı yaratan sistem devam etsin istiyorsunuz. İnönü ABD-İngiliz mandasını Türkiye Bostanına sokmuştu. Menderes ABD-İngiliz-İsrail mandasını büyütmüş ve bostanı tahrip etmesine izin vermişti. Siz Menderes misali ABD’ye hitaben “Ben mandanıza İnönü’den daha iyi hizmet ederim diyen Menderes misali ABD ve Batıya “Ben size Erdoğan’dan daha iyi hizmet ederim” mesajları veriyorsunuz.

Bu sistemin dışına çıkılırsa iktidar yapmazlar diyorsanız o zaman kabul ederse bu sistemi en iyi çeviren Erdoğan’a yardımcı olunuz.