Fethullah’ın ortağı Özer Çiller!

Meğer Fethullah ile Özer Çiller ortakmış!

Yok bu ortaklıkları ticari değil, mistik  alem  ortaklığı.

Allah ile sohbette ortak imişler!

Malum ikisi de Allah ile konuşabiliyor!

Yok bunu ben uydurmuyorum.

Özer Çiller’in röportajı ortada ki, isteyen  google’dan bunu okuyabilir.

Diyor ki, “Ben Yaradanla sürekli  sohbet ediyorum.”

Keza Fethullah’ın hayatını yazan 40 yıllık müridi Latif Erdoğan’ın Kanal A’da anlattığına göre Fethullah, Allah ile boyuna laflıyor.

Merak ettim; bu ikili, acaba Allah ile sohbet ederken hiç karşılaştı mı?

Şaka bir yana, bu  tür şeyleri yazmaktan  bile zul duyuyorum. İslam inancına ve onun kutsal kitabı Kur’an’a  göre böyle bir şey olamaz ve Kur’an bu gibi iddiacıları lanetler.  Zira  Allah ile sadece peygamberler konuşur ve son peygamber Hazreti Muhammed’dir.

Birileri Gülen ile Özer Çiller’e “Siz Peygamber misiniz ki, Allah ile konuşabiliyorsunuz?” diye sorsa merak ediyorum ne cevap verecekler?

DENİZ FENERİ DİYANET’TE!

Deniz Feneri yöneticileri malum  Almanya’da mahkum oldu, Türkiye’de ise halen yargılanıyor.

İsnat edilen suç ise zekat hırsızlığı...

Sıkı durun, size bir haber:

Deniz Feneri’nin önemli 2 yöneticisi şimdi Diyanet Vakfı’nın tepesinde görev  yapıyor.

Kim mi bunlar?

Mustafa Tutkun ile İsmail Palakoğlu.

Evet, zekat hırsızlığı  soruşturmasının merkezinde olan bir kurumun yöneticileri adeta ödül olarak Diyanet Vakfı’nın yönetimine alındı ki, bu vakıf yüzlerce trilyona hükmediyor.

Söyleyin, bu Diyanet kurumuna nasıl inanılıp güvenilebilir?

Hiç  olmazsa yargılamanın sonucu niye beklenmez?

BARANSU’NUN SAVCILARI

Eski eşi bile Mehmet Baransu’ya şimdi şunu söylüyor:

-”Tanıdık savcılar hala bir telefon mesafesinde mi?”

Bu ifade ve isyan, Baransu’yu ve onun şımarıklığını resmediyor.

Dahası, iç içe olduğu örgütü afişe ediyor.

Anlayamadığım husus, bavulcu Baransu ile savcı kılıklı örgüt elemanlarına hala neden dokunulmadığıdır?

İktidar yoksa hala örgütün elindeki materyallerden mi korkuyor?

Yahu 17-25 Aralık suçüstüsünden daha büyük rezillik ne olabilir de hala korkulup harekete geçilmiyor?

CİM-BOM MUAVİN ABDURRAHİM’İN MEZESİ Mİ?

İnsanlara tepeden bakmak yani kibirlenmek ayıpların en büyüğüdür.

Ancak haddini bilmeyenlere haddini bildirmezsen cahil cesareti egemenlik kurar.

Abdurrahim Albayrak benim hemşehrimdir. Sempatiktir,hoştur da cahildir zira minibüs muavinliğinden geliyor. Hayır bunu küçümsemek için değil, tespit diye yazıyorum... Şimdi böyle birine Galatasaray gibi bir kulübü teslim ederseniz o da  olmadık şeyler yapar ki, Galatasaray takımını Kaç-AK Saray’a götürüp Tayyip  Erdoğan’a meze yapması bunun bir örneğidir.

Abdurrahim  diyor ki, “Bu sarayı görüp hayran kalan  yabancı futbolcular, Türk vatandaşı olmaya karar verdi....” Gülmeyin, Abdurrahim  donanımında birinden başka söz bekleyemezsiniz!

Galatasaray kimlerin eline kaldı... Yazık!

BU ADAM KİMİN BAŞBAKAN’I?

Gelir gelmez Etyen Mahçupyan’ı Başdanışman atadı ki, bu adam Ermenici ve diyasporanın   elemanı.

O yetmedi, Türkiye’de bölücülükle ilk yargılananlardan Şerafettin Elçi’nin kızı Zerrin Elçi’yi danışman  yaptı.

Evet, Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan söz ediyorum.

Demek ki ona danışman olmak için ya Ermenici ya da Kürtçü olmak gerekiyor.

Son  sahne  ise  Hamas lideri Halit Meşal ile Konya’daki AKP kongresinde verilen ortak fotoğraf.

Yahu bu Halit Meşal, Beşar Esad’a ihanet edip Amerikancı Katar’a kapağı atan adam değil mi?

30 yıl  sırtını dayadığı  Suriye ‘ye ihanet eden bu adama Türkiye nasıl güvenir ve ona örtülü ödeneklerden dolar yağdırır? Suriye’yi satan Türkiye’yi satmaz mı?