İnsanın vazgeçilmezlerinden biri olan yemek, biyolojik ihtiyaçların yanısıra ruhsal bir tatmin de sağlıyor. Antik medeniyetlerden günümüze kadar yemek aynı zamanda bir kültürel mirasın da parçası. İşte dünyanın en eski yazılı yemek tariflerinden bazıları...
Babil çorbası, asma bahçeleri ve Hammurabi kurallarıyla bilinen Babil medeniyetinden günümüze kaldı. Genellikle et, soğan, sarımsak ve çeşitli otlarla yapılan bu çorbalar, eski Babil halkının mutfağının temel taşlarından biriydi.
Antik dönemin medeniyet merkezlerinden biri olan Mısır'da bulunan kalıntılar, ekmeğin en az 4000 yıl önce de tüketildiğini gösteriyor. Antik Mısırlılar, un, su ve doğal mayalarla ekmek yapımında ustalaşmıştı.
Kültürel anlamda bir merkez olan ve bugünkü çağdaş hukuk düzeninin köklerini oluşturan Roma'da yemek önemli bir konumdaydı. Antik Roma’nın vazgeçilmez lezzeti olan garum, fermente balık sosudur. Roma İmparatorluğu’nun dört bir yanında kullanılmış ve zengin sofraların olmazsa olmazı haline gelmiştir.
Çin’de yapılan arkeolojik kazılarda, M.Ö. 4000 yıllarına ait olduğu düşünülen erişte kalıntıları bulunmuştur. Bu, dünyanın en eski erişte tariflerinden biri olarak kabul edilir ve günümüzde hâlâ Çin mutfağının temel taşlarından biridir.
Ortaçağ mutfağında, özellikle aristokrat sofralarında sıkça yer bulan tavuk yahni, baharatlar ve sebzelerle tatlandırılarak pişirilirdi. Bu tarif, günümüz modern mutfağının temellerinden birini oluşturuyor.