30 Temmuz Medyanın Halleri

‘İMAMOĞLU RAHAT DURMAYACAK’

ZAFER ŞAHİN / MİLLİYET

“Siyasetten azıcık anlayan herkes İmamoğlu’nun açıklamalarının tamamının Kılıçdaroğlu’na verilmiş bir “Pazarlığa hazırım” mesajı olduğunu anlar. Neyin pazarlığı mı? Tabii ki CHP Genel Başkanlığı’nın.

Cumhurbaşkanı adaylığı umudu artık Kaf Dağı’nın arkasında bile değil. 2024’te İstanbul’a yeniden aday gösterilme ihtimali her geçen gün azalıyor. İmamoğlu’na yeniden rüzgârı arkasına alacağı bir post lazım. O post eylül ayında büyük ihtimalle boşalacak CHP Genel Başkanlığı’ndan başka bir yer olamaz.

Zaten söylediği her sözde aslında oraya vurgu yapıyor. Kendisini Kılıçdaroğlu’nun yedeği, veliahtı gibi konumlandırmaya çalışıyor. Türkiye genelinde 300 civarında belediyeye her türlü desteği verdiğini söyleyerek ulusal siyaset yaptığı imasında bulunmalar. Durup dururken kendisinin “Sünni” olduğunu ısrarla hatırlatmalar. Bunlar hep subliminal mesajlar. Özetle... İmamoğlu direniyor. Ve kesinlikle rahat durmayacak.”

‘ABD TÜRKİYE’NİN STRATEJİK DÜŞMANI’

TAMER KORKMAZ / YENİŞAFAK

YPG/PKK’lı teröristler için “taziye” mesajı yayınlayan Amerikalı mendeburların… Fırat Kalkanı harekât bölgesinde şehit düşen askerlerimiz için taziye paylaşımı yapmasında zerre miskal samimiyet yoktur. Askerlerimizi şehit edenler; bu Yankilerin emir ve komutasındaki teröristler, yahu! Dalga geçer gibi, hiç utanmaksızın… Bir de şöyle diyorlar: “Terörle mücadelede NATO müttefikimiz Türkiye’nin yanındayız.” Gerçekte… PKK terör örgütünün müttefikidirler. Türkiye’mizin stratejik düşmanıdırlar. Yalan-dolan; ikiyüzlülük, yüzsüzlük… Ahlaksızlık, düzenbazlık, gaddarlık, kan içicilik; Amerikan devletinin karakteridir. Sadece bölgemizde değil dünyanın her bir tarafında terörün mühendisidir, bunlar!”

‘TÜRKİYE’NİN TARIM STRATEJİSİ YOK!’

YUSUF KAPLAN / YENİŞAFAK

“Varolan tarım stratejisi/sizliği, fırsatçıları, kapkaççıları ülkenin altını oyacak bir tarım ekonomisi geliştirmeye itiyor: Daha kârlı diye en değerli tarım ürünlerimiz ihraç ediliyor dışarıya, ülkenin tarım ürünlerinde büyük bir felâketle karşılaşma ihtimali en azından bazı üreticileri, etkili üreticileri, kapitalist, ruhsuz tipleri hiç ilgilendirmiyor bile! Bu mesele, tarım ve gıda ile ilgili sorunlar asla küçümsenmemeli! Ülkemizin ve halkımızın çıkarlarını eksene alan güçlü ve derinlikli bir tarım ve gıda stratejisi geliştirilmeli. Üreticinin ürünlerini iç pazarda satmasını sağlayacak stratejilere ağırlık verilmeli daha fazla geç olmadan. İkinci olarak, güçlü stratejik aklın ve politikanın olmamasından kaynaklanan fiyat artışlarındaki anormalliklere aslâ göz yumulmamalı! Kriz ortamını fırsata çeviren kapitalist ve ruhsuz tipler en ağır şekilde cezalandırılmalı! Yoksa kitlelerin sokaklara dökülmesi projesi devreye girdirilmek üzere…”

‘ASIL HEDEF ÇİN’

MEHMET AKİF SOYSAL / YENİŞAFAK

“Rusya-Ukrayna savaşı henüz başlamışken atılan adımların esasen Doğu Blokunun direncini kırmak ve özelde Çin’in teknolojik, ekonomik ve askeri ilerlemesini engellemek olduğunu ifade etmiştik. Bu süreçte Ukrayna bir yem, Rusya ise yıpratılmak istenen doğu blokunun bir oyuncusudur. Esas hedef ise Çin’dir. Hindistan ve Orta Doğu ise yan unsurlardır ancak hepsi bir cephedir Batı Bloku için…”

‘FİYATLARI TAYİN EDEN ALLAH’TIR SAPTIRMASI’

AHMET HAKAN / HÜRRİYET

“Cumhuriyet gazetesinin verdiği haberden şunu anlıyoruz: “Diyanet fetva verdi: Fiyatları Allah artırıyor.” İyi ama bu doğru değil ki. İyi ama bu hakikati yansıtmıyor ki. Her şeyden önce Diyanet, “Fiyatların artışından kim sorumludur?” şeklindeki bir soruya “Allah sorumludur.” diye bir cevap vermemiş. Diyanet, “Ticarette kâr haddi var mıdır?” şeklindeki bir soruya yanıt verirken bir “hadis” alıntısı yapmış. Hz. Muhammed’in bu sözlerinden, bugünün iktisat biliminin ölçüleri içinde “Fiyatları tayin eden Allah’tır, hükümetlerin herhangi bir sorumluluğu yoktur.” sonucunu çıkarmak için ya sıkı bir dangalak olmak lazım ya da gözü dönmüş bir art niyetli olmak. Eğer haber doğru olsaydı, yani Diyanet, “Fiyatları tayin eden Allah’tır” diye fetva verip hükümetin sorumluluğunu ortadan kaldırmaya çalışsaydı... Yaptığı Allah’a iftira atmaktan başka bir şey olmazdı. Böylesine korkunç bir ihanet, “Diyanet kapatılsın” diye haykırmayı bile gerektirirdi. Ama abi, olay böyle olmamış ki. Konu şöyle çarpıtılmış: Hadisin içinden alınan bir ifade, konteksinden çıkarılıp manşete çekilmiş. Olayın önünü arkasını bilmeyen, bilmediği gibi öğrenmeye de tenezzül etmeyen bir kitlenin önüne atılmış. Ondan sonra gelsin “Fiyatları Allah artırıyormuş! Hahahaha!” diye bir mavra.”