Akşener: Kılıçdaroğlu ile Özdağ'ın gizli mutabakatından haberim yoktu
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasındaki 'gizli mutabakat'tan haberinin olmadığını söyledi.
İYİ Parti'nin de dahil olduğu Millet İttifakı'ın adayı Kılıçdaroğlu, mayıstaki seçimden önce Özdağ'la da görüşmüştü.
Özdağ, seçimden sonra, Kılıçdaroğlu'yla mutabakat yaptıklarını, kazanmaları halinde kendisine üç bakanlık ve MİT'in verilmesi konusunda anlaşıldığını söylemişti.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak 'gizli mutabakatı' yalanlarken, Kılıçdaroğlu "Danışmanım dahi bilmiyordu" diyerek Özdağ'la özel protokolde anlaştığını kaydetmişti.
Sözcü yazarı İsmail Saymaz, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında gerçekleştiği belirtilen 'gizli mutabakat'tan haberi olmadığını yazdı.
Saymaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Kılıçdaroğlu'nun Ümit Özdağ'la 28 Mayıs öncesi İçişleri dahil üç bakanlığı ve MİT'i verdiğine ilişkin gizli mutabakat İyi Partililer tarafından sertçe eleştirdi.
Bunun üzerine Özdağ, Akşener'in 24 Mayıs günü yaptığı “Biz Kılıçdaroğlu'na İnce, Özdağ ve Oğan'la ilişki kurma ve onların talepleriyle ilgili tutum alma konusunda yetki verdik. O yetkisini kullandı” şeklindeki açıklamasının videosunu sosyal medyada paylaştı. Zafer Partisi lideri, Akşener'in bu mutabakattan haberdar olduğunu ima etti. Ayıca eski İyi Parti Milletvekili Aytun Çıray da aynı iddiayı yineledi.
Ben de dün basın danışmanı Murat İde aracılığıyla Akşener'e Özdağ ve Çıray'ın bu iddiasını sordum.
Akşener, danışmanı üzerinden verdiği yanıtta, gizli mutabakattan haberdar olmadığını, yalnızca kamuoyuna yansıyan yedi maddelik mutabakatı bildiğini söyledi.
'BİZ ARAMIZDA BAKANLIKLARI BÖLÜŞMEMİŞTİK'
Akşener, şöyle dedi:
“Kılıçdaroğlu'nun açık ya da örtülü mutabakat yapma yetkisi vardı. Bu yetkisini kullanır ya da kullanmaz. Kemal Bey partisine düşecek bakanlıklar hakkında istediği gibi tasarrufta bulunur. Bu yalnızca iki genel başkanı ilgilendirir. Ancak biz aramızda bakanlıkları bölüşmemiştik. Dolayısıyla henüz bakanlıkları konuşmadan İçişleri ya da şu bu diye bakanlıkların adını koymak yanlış olmuştur. Hangi bakanlık hangi partide olacak, bunlar konuşulmadan bakanlıkları dağıtmak isabetli olmamıştır.”