16 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bakan Soylu'dan İmamoğlu'na: "Terör örgütleri buraya girmemiştir" diyemiyor, diyemez de!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, belediyelerde yürütülen terör soruşturmalarına açıklama yaptı. Soylu "'Terör örgütleri buraya girmemiştir' diyemiyor, diyemez de. 'Devletin kararıyla işten çıkarılanları biz hile hurda yoluyla işe aldık' diyemedi, diyemez de. Çünkü bunların hepsi İBB'ye alındı" dedi.

Bakan Soylu'dan İmamoğlu'na: "Terör örgütleri buraya girmemiştir" diyemiyor, diyemez de!
A+ A-

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)'nde yürütülen terör soruşturması hakkında basın açıklamasında bulundu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "Terör örgütleri buraya girmemiştir" diyemeyeceğini belirterek, "'Devletin kararıyla işten çıkarılanları biz hile hurda yoluyla işe aldık' diyemedi, diyemez de. 'Dağdaki teröristleri devlete girmesi mümkün olmayanları biz işe aldık' diyemez. Çünkü bunların hepsi İBB'ye alındı." dedi.

Bakan Soylu, İmamoğlu'nun kendisini arayarak "CHP beni sevmiyor. Bu konuda bana yardımcı olur musunuz?" şeklinde bir ricada bulunduğunu belirtti. Soylu, "Ama ben kanun ne gerekiyorsa onu yaparız dedim ve yaptıkta. İşine geldiği zaman alttan almasını bileceksin, diğer taraftan dönüp hareket edeceksin. Bu ikiyüzlülüktür." ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

5 kişilik bir hücre tespit edildi. Van'daki il emniyet Müdürlüğü marifetiyle bir eylem daha engellenmiş oldu. Bu vesileyle hem istihbarat birimlerimize hem de aynı zamanda terörle mücadele birimlerimize hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum.

26 Kasım'da burada belediyeleriyle irtibatlı çalışanları aldıkları için İstanbul, Mersin, Adana, İzmir, Ayvalık'la ilgili bir İçişleri Bakanlığı'nca yürütülen soruşturma olduğunu ve bunun tamamlanması halinde dosyaların Yargı'ya gönderileceğini söylemiştim. Buradaki bilgi notlarının her birini de sizlerle paylaşmıştık. Birkaç saat önce İBB Başkanı'nın bu konudaki açıklamaları takip ettik. Elbetteki herkesin kendi hakkını savunma hakkı vardır. Bu doğal bir haktır.

Türkiye tam 40 yıldır terörle mücadele ediyor. Bu mücadeleyi bugün yapıyor değil. 40 yıl içerisinde yaşanmışlıklar, acılar, ödediği büyük bedeller var. Dolayısıyla edindiği büyük bir tecrübe var. Terörle mücadelede en büyük tehditlerden birisi terör örgütlerinin meşru alanları kullanması ve sızmasıdır. Yani illegal olan yapılarını, legal olan alanlara, meşru alanlara taşımasıdır.

Dağdaki terörle mücadele ne kadar zorsa, bu o kadar ve ya ondan biraz daha zordur. Çünkü dağdaki teröristi biliyorsunuz. Kendisini terörist olarak tanımlıyor. Ona terör örgütü tarafından yüklenmiş bir vazife. Ama içerideki teröristin vereceği zararı bilmek, kestirmek dışarıdaki terörist kadar kolay değil. Onun için devlet kararlar alır.

"İMAMOĞLU BENDEN YARDIM İSTEDİ"

İmamoğlu beni aradı, benden yardım istedi. Bana belli bir konuda, "CHP beni sevmiyor. Bu konuda bana yardımcı olur musunuz?" diye bir ricası da olmuştur. Ama ben kanun ne gerekiyorsa onu yaparız dedim ve yaptıkta. İşine geldiği zaman alttan almasını bileceksin, diğer taraftan dönüp haraket edeceksin. Bu ikiyüzlülüktür. Kıymetli arkadaşlar bunu tarihin akışına bırakıyorum. Ömrümüz boyunca böyle bir ikiyüzlülüğe sahip olmadık.

"Terör örgütleri buraya girmemiştir" diyemiyor, diyemez de. "Devletin kararıyla işten çıkarılanları biz hile hurda yoluyla işe aldık" diyemedi, diyemez de. "Dağdaki teröristleri devlete girmesi mümkün olmayanları biz işe aldık" diyemez. Çünkü bunların hepsi İBB'ye alındı.

"BELEDİYELERE SÖZDE DEĞER AİLELERİ ALDILAR"

Buraya sözde değer aileler aldılar. Biz şehit ailesi alıyoruz ya. Terör örgütü PKK da elinde bulundurduğu belediyeler halinde dağda bulundurdukları ya da etkisiz hale getirilenlerin abisi, yakınlarını alıyor. Biz bunları HDP'yi ve PKK'yı iyi takip ettiğimiz için biliriz. İlişkiyi kiminle kurdunuz? Bu sözde değer ailelerini ben almadım diyememiştir. Tam tersi benim "Bulunduğum dönemde Anayasa Mahkemesi bunu iptal etti. Kanunlar şöyle geldi, böyle oldu. Onun için ben buradaki araştırmaları yapma görevi bana ait değil" diyor. Biz bu soruşturmayı sadece İBB'de yapmadık. Tüm belediyelerde yaptık, yapmaya devam ediyoruz.

163 kişi hakkında irtibatı ve iktisatı var ama İBB'de işe girecekleri için. Bunların içerisinde kendisinde önce alanlar da var. Ancak geri kalan 505 kişinin tamamı kendi döneminde alınmış, kamu görevinin yapılmasına engel kişilerdir. Sabah ki toplantısında "Böyle insanları biz işe almadık" diye bir cümle kurmadı.

Geçen yıldan itibaren biz 1 yıllık bir çalışma yaptık. Bu soruşturmayı 8 kişilik müfettiş heyetiyle yaptık. Bunların içerisinde Maliye Bakanlığı, MASAK'tan kişiler vardı. Birisi çıktı yerine başka birisi geldi. Bu da yalan. 8 kişi başladılar ekibin başındaki başmüfettiş insani durumla İzmir'deki tedavisini görebilmek amacıyla işine dönmüş oldu. 7 kişi de aynı şekil işine devam etti. "Nasıl yalan söyleriz" onun peşindeler. Arif Bey tam 33 yıldır meslektedir. Bu soruşturmaya itiraz ediyorsun da burada söyleyeceğim İETT ile ilgili savcılığa iletilecek olan milyonlarca yolsuzluğu içeren soruşturmalara niye bugüne kadar en ufak ses çıkarmadın? Çünkü neler yaptığınızı en iyi siz biliyorsunuz. Bizim görevimiz bu soruşturmaları yapmak ve yargıya havale etmektir.

"BU KADAR İNSAN BELEDİYEYE NASIL GİRDİ?"

Bizim bunları atma yetkimiz olsaydı, bunları atardık. Asıl sorulması gereken şudur: Bu kadar insan belediyeye nasıl girdi, siz bunları hangi yetenekle aldınız. Referansınız kimlerdi? Size kim önerdi? Anayasa Mahkemesi kararını öne sürüyorlar. Karar süresince bu devlete işe eleman almadık mı? Hiçbir belediye eleman almadı mı? Devletin kendine ait mekanizmaları var ve işler. Buradaki süreci araştırmak bizim sorumluluğumuzdu, süreç araştırılıp yargıya iletildi.

Diyor ki benden önceki süreçte de bunlar vardı. Cingözlük yapmaya çalışıyor. Bu soruşturma 3 yıl incelendi. 1668 kişinin 190 kişi Mevlüt Uysal. Müfettişlerin yaptığı değerlendirmelerde Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde tamamen incelenmiş ve bunların işe dönmesinde bir engel olunmadığı görülmemiştir. Şimdi meseleyi kendini kurtarabilmek için İBB'ye yasladığı 505 teröristi, güya yanındaki 3-5 aklı evvelin söylediği sözlere dayanak teşkil etmek aymazlıktır. Terinizi silebilirsiniz ama yüzünüzdeki karalığı silemezsiniz.

"1668 kişiden bilgim yok" diyor. Bu koskoca bir yalan. İstanbul gibi sorumluluğu olan bir Belediye Başkanı'nın bu kadar sorumlulukla orada oturan insanın yalan söylemeye hakkı yoktur.

"ÜÇ SORUŞTURMA VAR"

Daha önce bir yalan var. Benim bunlarla ne sorumluluğum olabilir diyorsunuz. 2-3 kişiyi işten atan irade kimin iradesiniz. İBB'nin iradesidir. 2-3 kişiyi işten atan irade diğerleri için neden aynı iradeyi göstermemiştir? Hepsini kendi ağzınla söylüyorsun. 2-3 gazeteye yazdırdığın yazıyla sorumsuzluğunu örtemezsin. Biz bugün de güvenlik ve arşiv soruşturması istenirse veririz.

Bir soruşturma yok, üç soruşturma var. DİAYDER soruşturması devam ediyor onu niye sormuyorsun? Bir de Belediye içinde yakalanan Şafak Duran'la ilgili soruşturma var. Belediye'ye gassal olarak girip çıkmış. Biz 9 Aralık'ta durumu izah ettikten sonra baktı ki mesele başka yöne gidecek kurmadıkları değerlendirme komisyonunu kurdu.

Bütün bunları ortaya koyduktan sonra, esas itibariyle İmamoğlu ne yapmak istedi? Bir önceki mahkemede olduğu gibi alenen yargıyı tehdit etti. Dedi ki: Bu terör soruşturmasını açarsanız Gökkubbeyi başınıza yıkarım. Daha sonra "Ben bu lafı yargıya söylemedim, Süleyman Soylu'ya söyledim" diyebilir. Dil pabuç, bunu rahatça yalan söyleyebiliyor.

Bizim terörle mücadelemiz hoşuna gitmeyebilir ama tüm bunlarla ilgili bizi Cumhurbaşkanımıza, partimize şikayet ediyor. Ben bir güvenlik sorunumuyum ama PKK için güvenlik sorunuyum. Çünkü görevim bu. Sabahtan itibaren bu konuda birçok değerlendirmeler yapıldı. Ama maalesef Mersin, Adana gerek İzmir. İzmir'de yakalanan terör örgütü üyesi içeride. Kimler bunlar?

İMAMOĞLU'NUN TWEETİNE YANIT:
"İMAMOĞLU BENİ ARADI VE BENİ NOLUR ONLARA EZDİRME DEDİ"

İstanbul'da yardım toplarken yardımla ilgili, bu yardımın kanunlara uygun olmadığını tespi ettikten sonra çok doğal olarak yardım toplanan paralara el konuldu. İBB Başkanı Beni aradı ve dedi ki: CHP zaten bana karşı, hemşehriliyiz ne olur onları bana ezdirme. Hayatı yalan olduğu için elbette bunu söyleyemez. Aramızda bir telefon daha gerçekleşti. Onu da gidip CHP ye şikayet etti. İçişleri Bakanı bana böyle böyle söyledi diye.

Fikri Karabulut, 2014'te PKK-KCK kırsala katılmış.Ömer Keleş, Nuri Çiçek; İbrahim Doğan, Muharrem Kılıç. Bunlar kim dağdakiler. Bunlar sadece bir kısmı. Biz o zaman görevimizi yapmayalım, işe gitmeyelim. HDP ile anlaşılsın biz de aval aval bakalım! O zaman biz ahmak oluruz, görevimizi istismar etmiş oluruz. Mazlum Şimşek, kardeşi Selim Şimşek 2014'te PKK'ya katıldı.

Sabah bunları açıklasaydı! HDP, terör örgütü teklif etti deseydi. İnsanlara iftira atmak kolay bir iştir. Bu ülke terörle mücadele ediyor. Biz şehitlerimize, gazilerimize borcumuzu ödeyemeyiz.

DHKP-C'den FETÖ'den bir çok isim konusu. Ama suçlayınca iftira atabilme kabiliyetine sahip olabiliyorsunuz.Ayıptır, yazık günahtır.

Hepimizin bir kamu sorumluluğu var, ama bu sorumluluğu anayasa ve kanunlar içerisinde götürüyoruz. Ama siz kibrinizin ve hırsınız mağlubu olursanız yolda giderken adeleti vicdanı, hukukun üstünlüğünü hesap etmezseniz, PKK'lıyı da DHKP-C'liyi de FETÖ'cüyü de doldurursunuz.

Bedeli ne olursa olsun biz bunu öderiz. Bizim görevimiz Türkiye'nin terörden ağzının bir kez daha yanmamasıdır. Hangi hakereti yaparlarsa yapsınlar, hangi bilboardlarda ismimizi ifşa ederlerse etsinler bu devlet büyüktür. 9 Aralık 2021 tarihinde bu konuda Türkiye'ye gerekli bildirimi bulmasaydık, bu belediyeler terör bataklığına dönerdi. 3-5 siyasi hesapla bu ülkenin en önemli kurumları teröre peşkeş çekilmedi.

TERÖR ÖRGÜTÜYLE İLTİSAKLI OLANLAR KAMU GÖREVİNE GELEMEZLER

Bunlar usulüne uygun işe alınmış insanlar değil. Bunlar terör örgütüyle iltisakı olduğu için kamu görevine gelemezler. Şimdi soruşturmanın bundan sonraki evresinde yargı "Bunları buraya kim refere etti" diyebilir. Eğer derse o zaman kolluk kuvveti polis oraya döner. Bu araştırmaya değerdir. Ama bu araştırmanın yapılmaması için yargı tehdit edilmiştir bugün. Bu dağdan gelen adamları hangi vasıfla işe aldın? Verilen ihaleleri HDP/PKK'ya sağlanan imtiyazları söylemiyorum. Onları da biliyoruz ve soruşturuyoruz. Soruşturmak bizim görevimiz.

"TERÖRDEN TEMİZLEMEK İSTİYORUZ"

Dağdan gelenleri siz hangi vasıfla aldınız. Verilen ihaleleri, HDP/PKK'ya sağlanan imtiyazları ben söylemedim. Kendi içlerindeki para kavgasında ortaya savurdular. Biz bunları da soruşturuyoruz.

Diyorlar ki "Bunlar İstanbul'a çökmek istiyor." Bizim niye böyle bir derdimiz olsun. Biz terörden temizlemek istiyoruz. Bu sorunun cevabını biliyor musunuz? İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı oldu, İBB ne olacak? Kanun ne der: Meclis seçer. Meclis'te kim çoğunluk. Sanki bunları kimse bilmiyormuş gibi, bir mağdur edebiyatı yaparak, tembelliğini örtmek için sadece bir saldırı politikası uyguluyorlar. Onun için bu konularla ilgili adım atmak, bir zamanlama ile ilgili değil. Suçun ve ya işlenen fiil esastır.

"KAYYUM SÖZ KONUSU DEĞİL"

Bu davanın kayyum atama ile ilgilisi söz konusu değil. Bizim davanın amacı Belediyeyi terör örgütünden temizlemektir.

Süleyman Soylu İçişleri Bakanı İstanbul Büyükşehir Belediye Terör