18 Mayıs 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bolivya’da 2019 darbesi ve ABD’nin devam eden ikiyüzlülüğü

27 Mart 2021’de ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken bir basın açıklaması yaptı ve şunları söyledi: “ABD, son tutuklama ışığında Bolivya’daki anti-demokratik davranışların artan belirtileri ve hukuk sisteminin siyasallaşmasından derinden endişe duyuyor.”

Bolivya’da 2019 darbesi ve ABD’nin devam eden ikiyüzlülüğü
A+ A-
Yanis İqbal

ABD DESTEKLİ DARBE

Blinken’in ifadeleri son derece ikiyüzlüdür. Bahsettiği “eski geçici hükümet yetkilileri”, Evo Morales’in 10 Kasım 2019’da bir darbeyle devrilmesinin ardından ABD tarafından kurulan siyasi kuklalardan başka bir şey değildir. Darbe, başlangıçta Amerikan Devletleri Örgütü (Organization of American States/OSA) tarafından ortaya çıktı. Darbe başlangıçta, 2019 Bolivya seçimlerinin hileli olduğunu iddia eden bir rapor yayınlayan Washington hâkimiyeti için bir araç olan Amerikan Devletleri Örgütü (OSA) tarafından üretildi. Raporda OAS, “Anketlerin kapanmasından sonra ortaya çıkan ön sonuçların eğilimindeki sert ve açıklanması zor değişiklikteki derin endişe”yi dile getirdi.

Latin Amerika’nın ilerici başkanlarının bir birlikteliği olan Puebla Group, 21 Ekim 2020’de “Ekim 2019 seçimlerinde sahtekârlık olmadığını ve Evo Morales’in Bolivya’nın meşru başkanı olarak yemin edeceğini” belirten bir mektup yayınladı. OAS, gözlemci konumunda, sonuçları tanımayı reddetmemişti. Mektupta, OAS sonuçları sorguladığında, “bir darbeyle ve ardından Başkan Evo Morales’in istifasıyla sonuçlanan bir siyasi ve sosyal şiddet durumunun açığa çıkmasına” yardımcı olduğuna işaret ediyordu.

IRKÇI İMALAR

Darbenin açıkça ırkçı boyutlara sahip olduğunu hatırlatmak önemlidir, çünkü ABD’nin gerçekten demokratik insanları desteklemediği ortadadır. 5 Ekim 2019’da, darbeden sonra geçici Başkan olarak gelen diktatör Jeanine Áñez, Morales’i “iktidara yapışan zavallı bir yerli” olarak nitelendirdi.” Bu tip ırkçı bir açıklama ile Morales’in Ekim 2019’da yapılan meşru seçimleri kazandığını ve Bolivya Cumhurbaşkanı olarak dördüncü dönemine hizmet etmek için halk görevine bağlı olduğu görmezden gelindi.

Bölgesel düzeyde, darbe, ayrılıkçı Santa Cruz’dan milyoner bir işadamı olan Luis Fernando Camacho gibi yerli karşıtı sağcı gangsterler tarafından gerçekleştirildi. Evo Morales, Geri Geleceğiz ve Milyonlar Olacağız adlı kitabında, Camacho gibi yüzlerle temsil edilen Bolivya aşırı sağının, ırkçılığının Banzerismo ile ideolojik olarak nasıl bağlantılı olduğunu araştırıyor.

ADALET İÇİN MÜCADELE

Áñez yasadışı bir şekilde iktidara geldikten sonra, “kamu düzenini korumak” için yapılan eylemler için cezai kovuşturmalara askeri dokunulmazlık veren bir başkanlık kararnamesiyle Sacaba ve Senkata’da iki ayrı katliama girişti. Onun yönetimi altında gözaltındakiler ve tutuklular işkence gördü ve dövüldü; protestoculara ve çocuk okullarına göz yaşartıcı gaz kullanıldı; muhalefet suç sayıldı ve basın özgürlüğü 4200 Sayılı Yüksek Kararname ve 4231 Sayılı Kararname ile kısıtlandı, gazeteciler tehdit edildi, saldırıya uğradı ve “isyan” ile suçlandı ve siyasi muhaliflerin (esas olarak Morales’in Sosyalizme Doğru Hareketi-MAS ) temel hakları ellerinden alındı, şiddete maruz bırakıldı ve sürgüne zorlandı.

Bolivyalılar, açık bir faşist rejime karşı uzun süreli bir mücadele sonucunda, sonunda 2020’de bir seçim yapmayı başardılar. MAS başkan adayı Luis Arce, oyların yüzde 55,09’unu alarak neoliberal aday Carlos Mesa’nın aldığı yüzde 28,83 ve aşırı sağcı Camacho’nun ise yüzde 14’üne karşı kesin bir galibiyet elde etti. 13 Mart 2021’de, Áñez ve eski görevlileri, bakanları tutuklandı ve darbeye direnen kişilere yönelik katliamlar ve çok sayıda diğer insan hakları ihlallerine karıştıkları gerekçesiyle soruşturuluyorlar. 36 kişinin öldüğü ve yüzlerce kişinin yaralandığı terör, isyan ve komplo suçlarıyla suçlanıyorlar. Áñez ve diğer yetkililerin tutuklanmasına yol açan tüm olaylar zincirini hesaba katarsak, kaçınılmaz olarak ABD’nin neoliberalizmi silah zoruyla tesis etmeye çalışan baskıcı bir gücü meşrulaştırmaya çalıştığı sonucuna varılır.

ANTİ-EMPERYALİZMİN GÜÇLENDİRİLMESİ

Luis Arce iktidara geldikten sonra, Latin Amerika kıtasında anti-emperyalizmi güçlendirmeye çalışıyor. Bu, Amerikan imparatorluğunun darbeler veya yaptırımlar gibi kanunsuz yollarla çok kutuplu bir dünya düzeninin ortaya çıkmasını engellemeye devam edeceği için önemlidir. Blinken’in darbe hükümetini destekleyen açıklaması, ABD’nin emperyalist politikalarının dünya çapında artan bir direnişle karşılaşacağını kabul etmeye henüz hazır olmadığını gösteren açıklamasında bu olasılığın bir ipucu verildi.

Bolivya, Cezayir, Angola, Beyaz Rusya, Kamboçya, Çin, Küba, Eritre, İran, Laos, Nikaragua, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Rusya, Saint Vincent ve Grenadinler, Suriye, Venezuela ve Filistin dâhil 17 imzacıdan oluşan “Birleşmiş Milletler Şartını Savunan Dostlar Grubu” adlı bir uluslar koalisyonuna katıldı.

24 Mart 2021’de Arce Meksika’yı ziyaret etti. Her iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 190. yıldönümünde anıtsal olan bu ziyaret, hem Arce hem de Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, OAS’ın müdahaleci faaliyetlerini eleştirdi. Başkanlar yaptıkları ortak açıklamada, “İçişlerine müdahaleye müsamaha göstermeyeceklerini” ifade ettiler. Bildiri, OAS’nin “Seçim Gözlem Misyonlarının münhasıran teknik, nesnel ve tarafsız karakterini teşvik etmenin” önemi üzerinde ısrar etti.

Bolivya’nın Amerikan imparatorluğunun gücünü zayıflatmayı amaçlayan uluslararası ve bölgesel girişimlere katılımı önemlidir, çünkü Çin’in yükselişiyle hızlanan çok kutuplulaşma sürecini sağlamlaştırmaya yardımcı olmaktadırlar. Değişen jeopolitik koşullardan yeni örgütsel mimarilerin yaratılması yoluyla yararlanılması gerekiyor ve Bolivya da tam olarak bunu yapıyor.

* Bu yazı eurasiareview.com sitesinden alınmıştır.
ABD Biden bolivya Latin Amerika